İSKAN TARİHÇESİ

BAŞLANGIÇ

Muhaceret hâdise ve cereyanları tarihte, hususile Türk tarihinde sık sık tesadüf edilen vak'alardandır. Hatta tarih, bir çok milletlerin bugünkü bulunmalarının Türk'lerin ilerileme ve gerilemelerinin eseri olduğuna kanidir.
Tabiat her mevcudu canlılık ve kabiliyeti derecesinde inkişaf ve intişara sevkeder. Binaenaleyh devlet halinde teşekkül eden milletlerin nüfus ve nüfuzu arttıkça yaşamak ve çoğalmak için daha müsait ve mülayim iklim ve toprakları araması tabiidir.
Türk'lerde bu tabiî zaruret önünde Asya ve Anadolu yaylarından daha müsait olan iklimlere intişar mecburiyetinde kalmışlar ve orlarını millî ve harsî hususiyetlerile damgalamalardır.
İntişar ve inkişaf sahalarının içtimaî ve siyasî emniyetinin ihmali yabancı tesirlerin ruhunda ve zihniyetinde yaptığı tahribatla kuvvetlerinin tevakkufu yeni hayat şartlarını daima o yabancı ve sakat kanaatların ölçü ve kalıplarına uydurmağa çalışması yüzünden inkişaf ve hatta mevcudu muhafaza hamle ve kuvvetini kaybederek gerilemeğe mecbur olmuş, daha doğrusu edilmiştir. Türk'ler muntazam teşkilâtlı daimî orduların ne demek olduğu bilinmediği zamanlarda bile ordu yapmış ve ordusile yaşamış bir millet olduğu için hayatı daima ordularının bahtına bağlı kalmış ve ordusile birlikte gittiği yerlerde asırlarca kaldığı ve öz damgasile benimsediği vatan parçalarını ordusile birlikte tahliye etmiştir.

İSTANBUL Hamit Matbaası 1932

KAYNAK: https://acikerisim.tbmm.gov.tr/xmlui/bitstream/handle/11543/1015/197106714.pdf?sequence=1&isAllowed=y




7 1 - 6 7 1 4
KÜTÜPHANESİ
iskân Tarihçesi
I S T A N B U L
Hamlt Matbaası
1 9 3 2
İskân Tarihçesi
% ISani 1936
Es. No. . /p'Mİf.
Remiz
İ S T A N B U L
Hamit Matbaası
19 3 2
BAŞLANGIÇ
— —
Muhaceret hâdise ve cereyanları tarihte, hususile
Türk tarihinde sık sık tesadüf edilen vak'alardandır.
Hatta tarih, bir çok milletlerin bugünkü bulunmalarının
Türk'lerin ilerileme ve gerilemelerinin
eseri olduğuna kanidir.
Tabiat her mevcudu canlılık ve kabiliyeti derecesinde
inkişaf ve intişara sevkeder. Binaenaleyh
devlet halinde teşekkül eden milletlerin nüfus ve
nüfuzu arttıkça yaşamak ve çoğalmak için daha
müsait ve mülayim iklim ve toprakları araması tabiidir.
Türk'lerde bu tabiî zaruret önünde Asya ve
Anadolu yaylarından daha müsait olan iklimlere
intişar mecburiyetinde kalmışlar ve orlarını millî
ve harsî hususiyetlerile damgalamalardır.
İntişar ve inkişaf sahalarının içtimaî ve siyasî
emniyetinin ihmali yabancı tesirlerin ruhunda ve
zihniyetinde yaptığı tahribatla kuvvetlerinin tevakkufu
yeni hayat şartlarını daima o yabancı ve sakat
kanaatların ölçü ve kalıplarına uydurmağa çalışması
yüzünden inkişaf ve hatta mevcudu muhafaza
hamle ve kuvvetini kaybederek gerilemeğe mecbur
olmuş, daha doğrusu edilmiştir.
Türk'ler muntazam teşkilâtlı daimî orduların
ne demek olduğu bilinmediği zamanlarda bile ordu
yapmış ve ordusile yaşamış bir millet olduğu için
hayatı daima ordularının bahtına bağlı kalmış ve
ordusile birlikte gittiği yerlerde asırlarca kaldığı ve
öz damgasile benimsediği vatan parçalarını ordusile
birlikte tahliye etmiştir.
Mübadele tarihçesi:
Hududa tesadüf eden halkın vaziyeti her muahedede
az çok kararlaştırılır. Bizde hudut üzerindeki
halkın mübadelesi keyfiyeti ilk defa olarak
Balkan harbinden sonra Bulgaristan'la İstanbul'da
aktolunan muahedede derpiş edilmiştir.
Muahedeye merbut bir numaralı protokolün
5 inci maddesinin C fıkrasında (bütün hududu müştereke
boyunca 15 kilometrelik bir mmtaka dahilindeki
emlakin ihtiyarî olarak mütekabilen mübadelesinde
ittifak edildiği) tasrih edilmiştir.
Bu muahedeye tevfikan tarafeyn murahaslarınm
iştirakile Edirne'de aktedilen içtimada takarrür
ettirilen esaslara göre:
A — Kırkkilise ve Edirne sancaklanndaki Bulgar
köylerinin Bulgaristan'a terkolunan Trakya arazisinden
gelen İslâm muhacirler tarafından işgal
edilmiş olmasına binaen mezkûr sancaktardaki Bulgar
köyleri ahalisinin Bulgaristan'a terkolunan
Trakya arazisinde bulunan sekenesi tarafından
terkedilmiş olan Türk köylerine yerleştirileceği,
B — Tarafeynce hukuku tasarrufiyeye tamamen
riayet olunarak köylülerin yerleştirilmelerini
müteakip komisyon tarafından kıymet takdirine
başlanacağı,
C — Hasıl olacak tefavütlerden dolayı verilecek
tazminatın tayin edileceği,
D — Mübadelenin, mübadele sahasına dahil
köylerin heyeti mecmuasını istihdaf edeceği tespit
6
olunmuş ve her iki taraf komisyonları ise başlamıştı,
O sırada umumî harbin ilânı üzerine komisyon mesaisine
nihayet vererek bu i* 12 sene mühmel kaldı.
Türk - Bulgar muhadenet muahedenamesine
merbut protokol:
Hükümetimizle Bulgaristan Kırallığı arasında
18 teşrinievvel 925 tarihinde Ankara'da imza edilen
muhadenet muhadenamesine merbut protokolün C
fıkrasında (İstanbul şehri müstesna olmak üzere
Türkiye Cumhuriyetinin Avrupa kıt'asındaki arazisi
ahalii asliyesinden olup ta 18 teşrinievvel 912
tarihinden sonra protokolün imzası tarihine kadar
Bulgaristan'a hicret etmiş Bulgar'lara ve Balkan
harbini müteakip Bulgaristan'dan ayrılan arazi ahalii
asliyesinden olup ta 18 teşrinievvel 912 tarihinden
protokolün imzası tarihine kadar Türkiye'ye
hicret etmiş olan müslümanlara ait emvalin, arazi -
sinde bulundukları devletler tarafından mütekabilen
iktisap edileceği tasrih olunmuştu.
Ahitname ve mütemmimi protokol 30 mayıs
926 tarih ve 874 No. lı kanun ile tasdik edildi.
Bulgaristan mübadilleri hakkında vazedilen
ahkâm;
28 mayıs 928 tarihinde neşredilen 1341 No. Iı
kanun, gayri menkul malları Bulgar hükümetine
intikal etmiş olan Türk tebaasının adiyen iskânlarını
ve bundan fazla istihkakı olanlara istihkak7
lan derecesinde mal verilmesini kabul etmişti. Kanunun
2 inci maddesi verilecek emvalin şerait ve
nisbetini İccra Vekilleri Heyetinin kararına talik
ediyordu. Bu hususta kararname tanzim edilmediğinden
Bulgaristan mübadillerinin malları hakkında
mübadele tatbikatı yapılamamıştır.
Türk ve Rum ahalinin mecburî mübadelesine
tekaddüm eden hâdisat:
Balkan harbini takip eden 912, 913 senelerinde
İzmir ve Balıkesir sahillerinde oturan Rum'lar, büyüyen
Yunanistan'a hicrete başlamışlardı. Bu hicret
hâdisesi Yunanistan'ın şikâyetini celbetti. Düveli
muazzama tercemanları tarafından mahallerinde
yapılan tahkikat neticesinde muhaceretin, Rum'lrın
arzusile vaki olduğu tahakkuk etmesi üzerine İngiliz
gazetecilerinden doktor Dilonun tavassutu ile
Venizelos hükümeti ile İstanbul hükümeti arasında
bir itilâf hasıl olmuş, müzakerenin intacı tarafeyn
murahhaslarından müteşekkil mübadele komisyonuna
havale edilmişti. 1914 te İzmir'de toplanan bu
heyet, Yunanistan'a giden Rum'ların bir daha avdet
etmemelerini, mallarının tasfiyesini ve hicret
mıntakasmın Şarkî Trakya ile İzmir Vilâyeti sahillerinin
30 kilometre dahiline kadar olmak üzere
köylerde oturan Rum'larla Makedonya'daki Türk
köylerine hasrını, mübadelenin bunlar arasında yapılmasını
esas itibarile kararlaştırmıştı. Araya u -
mumî harbin girmesi üzerine Trakya ve İzmir'den
hicret etmiş olan Rum'lar müttefik devletlerin nezareti
altında avdet ve Türk'leri tehcir eylemişlerdi.
Anadolu'da Yunan ordularının mağlûbiyetinden
sonra Rum'lar da Yunan ordusunu takip ederek Yunanistan'a
gitmişlerdi. Lozan konferansının akünden
bir müddet evvel Cemiyeti Akvam namı hesabına
gelen maruf doktor Nansen Yunan'lılar hesabına
ihtiyarî mübadele fikrini tekrar ortaya attı.
Lozan'da mübadele keyfiyeti mevzuu bahsedilerek
malûm mukavelename ve protokol imzalandı.
Mübadelei ahali mukavelenamesi:
30 kânunusani 923 tarihinde Lozan'da imza edilen
mübadelei ahali mukavelenamesi cihan tarihine
tevdi edilmiş yeni bir vesika idi. Emval ve eşhasın
mecburî mübadelesi ilk defa olarak bu mukavelename
ile derpiş edilmiş bulunuyordu.
23 ağustos 339 tarih ve 340 No. lı kanun ile tasdik
edilen mezkûr mukavelenamenin ihtiva ettiği
hükümlere göre:
A — 1 mayıs 913 tarihinden itibaren Türkiye
arazisinde mütemekkin Rum Ortodoks dininde bulunan
Türkiye tebaasile Yunan arazisinde sakin
Müsiüman dininde bulunan Yunan tebaası mecburî
mübadeleye tâbi olup bunlar Türkiye ve Yunan hükümetlerinin
müsaadesi olmadıkça tarafeyn memalikinde
ikamet hakkını haiz değillerdir.
B — 1912 kanunu mucibince tahdit edilen istanbul
Şehremaneti hududu dahilindeki yerlerde 30
teşrinievvel 918 tarihinden mukaddem sakin bulunan
Rum'larla Bükreş muahedesile 913 de tayin o9
liman hudut hattmm şarkında mütemekkin Garbî
Trakya'nın Müslüman ahalisi mübadeleden istisna
edilmişlerdir.
C — Mübadeleye tâbi araziyi 18 teşrinievvel
912 tarihinden evvel terketmiş olan Rum ve Müslümanlar
mütek&bilen mübadeleye dahil addolunacak,
muhacir tâbiri eşhası maneviyeyi de istihdaf
«decektir.
D — Muhacirler her cinsten menkul mallarını
beraberlerinde götürmek ve naklettirmekte serbest
olup bu yüzden hiç bir resme tâbi tutulmıyacaklardır.
H — Tarafeyn arazisini evvelce terketmiş olan
mübadillere ait emvalden mütekabilen müsadere,
mecburî bey ve istimlâk gibi tedbirlere tâbi tutulanlara
işbu tedbirler tatbik olunmamış gibi kıymet
takdir edilip intifa mahrumiyetleri tazmin edilecektir.
K — Muhtelit Mübadele Komisyonu Yunanistan'da
kalan evkafı islâmiyeye ait emval ile hukuk
ve menaf ii ve Türkiye'de Rum'lara ait mümasili tesisatın
tasfiyesine başlarken mütekaddem muahedenamelerde
tesbit edilen esaslardan mülhem olacaktır.
J — Mukavelenamenin mer'iyetinden itibaren
bir ay zarfında her iki taraftan dörder ve 914, 918
harbine iştirak etmemiş hükümetler şubesi arasında
Cemiyeti Akvam meclisince intihap edilecek üç azadan
mürekkep muhtelit bir komisyon teşkil edilip
komisyonun riyaseti bitaraf aza tarafından münavebelen
deruhte edilecektir. Lüzum görülecek yerlerde
her biri bir Türk ve bir Yunan'Iı aza ile muhtelit
komisyon tarafından tayin edilecek bitaraf bir reisten
mürekkep tâli heyetler teşkili caiz olacaktır.
F — Muhtelit Komisyon muhacerete nezaret
ve onu teshil ile beraber menkul ve gayri menkul
malların tasfiyesine tevessül va/.if esile mükellef olup
tasfiye edilecek emval, hukuk ve menafie müteallik
bilcümle itirazat komisyon tarafından kat'î surette
halledilecektir.
L — Komisyon, alâkadar mal sahibine; elin -
den alınan ve kâin olduğu arazi hükümetinin emrinde
kalacak olan emvalden dolayı kendisine borçlu
kalınan meblâğı mutazammın bir beyanname verecek;
bu beyannamelerdeki esas üzerine zimmet olacak
mebaliğ, tasfiyenin bulunacağı memleket hükümetinin
muhacirin mensup olduğu hükümete karşı
borcunu teşkil edecek, muhacirlere hicret ettikleri
memleketlerde terkettikleri emvale kıymet ve mahiyetçe
müsavi emval verilecektir.
M — Tarafeyn, mübadele edilecek ahaliyi tayin
edilen tarihten evvel memleketlerini terkettirmek
için hiç bir tazyik icra etmiyeceği gibi vergi ve
fevkalâde resimlere tâbi tutmıyacak, mübadeleden
istisna edilen manatık halisinin bu mıntakalarda
kalmalarına veya tekrar oralara girmelerine ve hürriyet
ve tasarruf haklarına bir veçhile mümanaat
ika edilemiyecektir.
N — Tasfiye edilecek emvalin takdiri kıymetinde
(altın kıymet) esas ittihaz olunacaktır.
11
Yunanistan'da bulunan emlâki tslâmiyeye müteallik
beynname:
Mübadele mukavelenamesile istihdaf edilmemiş
olan ve 18 teşrinievvel 912 tarihinden mukaddem
Girit adası da dahil olduğu halde Yunanistan'ı
terketmiş ve yahut minelkadim Yunanistan haricinde
mukim bulunmuş olan Müslümanların mülkiyet
haklarına hiç bir halel iras edilemiyeceğini Yunan
hükümeti taahhüt eder. Bunlar, mülklerine serbestçe
tasarruf ve istifade hakkını muhafaza edeceklerdir.
Bunların malları hakkında istisnaî surette
ittihaz ve tatbik edilmiş olan bilcümle ahkâm ve tedabir
refolunarak varidatı sahiplerine iade edilecektir.
Bu kısımlara ait mütalea:
Tarafeyn memalikinde terkedilen araziye ayrı
ayrı kıymet takdiri ve binnetice borçlu kalacak hükümetin
tayini hususunda tatbikatta maruz kalınan
müşkülât hatta imkânsızlık, uzadıkça müzminleşen
ve bir gün cihan sulhunu ihlâl istidadını haiz ihtilâflara
sebebiyet vermesi muhtemel olan bu işleri nihaî
bir sureti tasfiyeye raptetmek emelini hâkim kılmış,
hükümetimizin gösterdiği fedakârlık ve hüsnü niyet
neticesinde 10 haziran 930 tarihinde Ankara'da imza
edilen itilâfname ile kat'î tasfiye ve takas esasları
kararlaştırılarak mübadele mesaili tarihe tevdi
olunmuştur.
12
Mübadele mukavelenamesinin tatbikına başlandığı
zamandaki vaziyeti
Muharebeler ve mütevalî hâdisat yüzünden
mülkleri harap olan vatandaşlar ordu ile birlikte
Akdenize yürümüş, tahripten masun kalan mahallere
iltica etmişti. Felâketzedelerin büyük kitleler
halinde taraf taraf vuku bulan ilticaları bu yerlerdeki
kesafeti işba haline getirmişti. Uzun ve yıpratıcı
muharebeler milletin umumî servetini ve istihsal
kuvvet ve menbalârını çok azaltmıştı.
Mübadele suretile ana vatana iltihak edecek
yarım milyon halkın muhtaç olanlarının naklü iaşeleri;
bunlar için eski yurtlarındaki içtimaî ve iktisadî
hayatlarına uygun iskân mıntakaları tayini;
kendilerine vesaiti istihsaliye temini, teessüs ve istikrar
hayatının emri vaki haline getirilerek müfit
ve müstahsil anasır meyanma ithal olunmaları, mütemevvillerine
memleketlerindeki şeraiti hayatiyenin
iadesi - itiraf edilmek lâzımdır ki - çok çetin ve
şümullü mesaildendi. Cihan tarihinin kaydetmediği
cebrî şekilde emval ve eşhas mübadelesi gibi yeni
ve çetin bir iş üzerinde - hele memleketin umumî
vaziyeti hesaba katılınca - alınacak tedbirlerin tam
bir muvaffakiyetle karşılanmasına imkân yoktu.
Hassaten yapılması imkân dahilinde bulunan hazırlıklar
ikmal edilmeden mübadillerin büyük kafileler
halinde fevren nakilleri hususunda tecelli eden
kat'î zaruret bu imkânı büsbütün azaltmıştı. Va13
tan müdafaası uğrunda mülklerini kaybedip iltica
eden memleket evlâdı açıkta bırakılamazdı.
Mülkün her tarafı tanzim ve imara muhtaçtı.
Firari Rumların terkettikleri binaların hemen umumî
sükna kabiliyetini kaybetmiş, tamire muhtaç bir
hale gelmişti.
İlmî ihtisasla yüksek alâkası olan iskânı muhacirin
işlerini salâhiyetle tedvir edecek unsurları bulmak,
iskân ve imar umurunun mütevakkıf olduğu
sermaye ve vesaiti tedarik etmek hemen hemen
imkânsızdı.
BİRtNCt DEVRE
Mübadele İmar ve takan Vekâletinin teşekkürü:
Manzara ve vaziyet bu merkezde iken 13 teşrinievvel
339 tarihli kanunla Mübadele, İmar ve İskân
Vekâleti ihdas edilerek vazifeleri 8 teşrinisani
339 tarih ve 368 No. lı kanunla tayin olundu.
Mübadele imar ve iskân kanunu hututu esasiyesi:
Bu kanunla vekâlet;
A — Mübadele suretile getirileceklerin nakil
ve iskânlarını.
B — Bunlardan ihtiyacı tahakkuk edenlerin
muayyen müddetle iaşelerini.
C — 328 senesindenberi iskân muamelesi görmemiş
olan muhacir ve mültecilerle aşiretlerin ve
badema hükümetçe kabul edilecek muhacirlerin.
— 14
D — Ve tahrip edilmiş mahaller ahalisinden
meskenleri hedim ve ihrak edilenlerin iskân ve terfihlerile
iskân mıntakalarının tayinini.
S — Memleketih harap olan mahallerin imarı
vesaitinin ihzar ve teminini deruhte etmiş bulunuyordu.
Mübadele; imar ve iskân umuruna müteallik
kâffei hususata vekâlet, indelhace mülkî ve askerî
vesait ve teşkilâttan azamî derecede istifadeye salâhiyettar
kılınmıştı.
Bu vekâletin deruhte ettiği vezaif teahhure tahammülü
olmıyan işlerden bulunduğu cihetle bütçe
mevzuatının tatbikına imkân yoktu. Bu itibarla Vekâlet
tahsisatından vuku bulacak taahhüdat ile verilecek
avanslar usulü muhasebei umumiye kanununun
13, 32, 34 üncü maddeleri ahkâmından istisna
edilmişti.
İhtiyaç görüldükçe vuku bulacak talep üzerine
bilûmum gayri menkul emvali metrukenin Vekâlet
emrine verilmesi ve bunlardan isticar ve suveri aharla
meşgul olanlarının idareten tahliyesi kanunun
hükümleri iktizasındandır.
Tahrip edilen yerlerin ve iskân mıntakalarının
imarını temin için devletçe gösterilecek teminat mukabilinde
bir imar bankası tesisine Vekâlet mezun
kılınmıştı.
inşaatı teşvik ve imarı temin için taahhüdate
girişecek şirketlerle müessesatın inşaat bedelinden
dolayı efrat uhtesindeki alacaklarını lüzumunda
tahsili emval kanunu mucibince tahsile ve Iedelicap
hükümet tarafından tahtı zamana alınmağa mezuniyet
verilmiş, düşman tarafından tahrip edilen mahallerdeki
fabrika ve dezgâhların ihyası zımnında
getirilecek makine ve alât ve edevat gümrük resminden
muaf tutulmuştu.
Mübadele ve imar ve iskân kanununa ait mütalea:
Mübadele mukavelenamesinin icaplarından ve
ahvali harbiye ilcaatından doğan bu kanun İmar ve
İskân Vekâletine mühim vazifeler tevdi ediyordu.
Kanun sahayi şümulüne mübadil, gayri mübadil
muhacir, mülteci ve harikzedeleri almakla beraber
her tarafı harap olan memleketin imarı mesailiten
devşirme suretile tedarik edilmiştir.
Bu kadar vâsi ve şümullü işlere veçhe verebilmek
için kuvvetli teşkilâta, mütehassıs mesai unsurlarına,
bilhassa paraya ihtiyaç vardı.
Yeni bir vekâlet teşkilâtını vücude getirmek
için ne istenilen unsurlar ve ne de binbir ihtiyaca
cevap veren devlet bütçesinden başka bir menba
mevcuttu. Vekâlet memurlarının bir çoğu lizaruretin
devşirme suretile tedarik edilmişti.
Sulhun ferdasında bütün devlet teşkilâtı mahmul
olduğundan iskân işlerinde diğer devletlere
mensup memurların mesaisinden istifade imkânı
çok mahduttu. İmar işlerine veçhe vermek için tesisi
iltizam edilen imar bankası maddî imkânsızlık
yüzünden teşkil ve vekâletin mesaisi iktisadî bir teşekkül
ile takviye edilmemişti.
İstirdattan sonra gayri menkul emvali metruke,
bilhassa evler harpte meskenleri yanan, küllî zarara
uğrıyan felâketzedelerle, memurin, zabitan, hatta
16
devairi resmiye tarafından işgal edilmiş olduğu cihetle
pek kısa fasılalarla büyük kitleler halinde gelen
mübadillerin emri iskânlarında büyük müşkülât
baş göstermişti.
Herkes bir sıfat ve hak iddiasında bulunduğu
cihetle sür'ati istidafen kabul edilen idareten tahliye
esası tatbikatta azim manialarla karşılanıyordu.
Uzun tetkik ve rakamlara istinat etmesi lâzım gelen
iskân mmtakaları, vaziyetten doğan zaruret ve müstaceliyet
dolayısile fevren tespit edilmişti. Metruk
arazisi çok olan yerlerin müsakkafatı tahribe uğramış,
mevcut olan binalar Balkan muhacirleri, harikzedeler,
memurin ve zabitan tarafından işgal olunmuştu.
Balkan harbini müteakip hicret edenler mübadele
suretile gelen köylüsünden hatta ailesi efradından
uzak düşünce bir araya gelmek ihtiyacını
duyarak mahalli müretteplerini terkediyorlardı. Bu
itibrla memleketin emri müdafaasını istihdaf eden
mıntaka tertibatı tatbikatta muvaffakiyet temininden
uzak kalmıştı. İşte bütün bu esbap ve ilcaatın
tesiriledir ki mübadele, imar ve iskân kanununun
ihtiva ettiği hükümler vadi muvaffakiyet arzetmiyordu.
Mübadele suretile gelecek ahalinin kabul, sevk,
iaşe ve iskânları hakkında vazedilen ahkâm:
1 — Mübadele, İmar ve İskân Vekâletinin teşekkülünden
evvel:
Lozan'da teati edilen mübadele mukavelenamesi
suveri tatbikiyesini mübeyyin olmak üzere
37
tanzim ve İcra Vekilleri heyeti tarafından tasdik edilen
17 temmuz 339 tarihli kararnamede:
Mübadeleten gelecek ahalinin ne suretle kabul
ve iskân mmtakalarına sevkedilecekleri, muhtaç olanlarının
tarzı iaşeleri hakkında ahkâm vazedilmiş
ve memleket Ş iskân mıntakasına taksim edilerek
bunların her birine yerleştirilecek ahalinin miktarları
merbut tabloda gösterilmişti. Kabul edilen iskân
mıntakalarile bunlara yerleştirilecek mahaller
ahalisi merbut cetvelde gösterilmiştir.
Buna lahika olarak tanzim edilen cetvelde vilâyet,
sancak, kaza ve nahiyeler gösterilmiştir. (1)
İskân mmtakalarında bilâhare hayli tadilât vücude
getirilmiştir. Bu kararnamenin kabul ve neşri
esnasında muhacirin ve iskân mesailile Sıhhiye ve
Muaveneti İçtimiye Vekâleti iştigal ediyordu. Mübadele,
İmar ve İskân Vekâleti ihdas edildikten
sonra bu vekâlet tarafından yeni ahkâm vaz ve bunlar
tatbik edildi.
Mübadele, tmar ve İskân Vekâletinin teşekkülünden
sonra kabul ve tatbik edilen hükümler:
2 — İaşe talimatnamesi:
Berayi iskân Türkiye'ye gelecek muhtaç muhacirlerin
tahaffuzhanelerde, yollarda, misafirhanelerde,
iskân mahallerinde suret ve müddeti iaşeleri,
verilecek mevaddı iaşenin cins ve miktarları İcra
Vekilleri Heyetinin tasdikına iktiran eden 25 teşri(
H
"S
a> >>
I—(
cS
O eS

3 1
Ö
<o5 !
I
s
<3
Ai
4> tí
es
5
o
>

<30
öS
CO
o
o
o
o
eo
cu 0
3 -S3
ni
>
JS
O)
>
otí! cS
•a
>
cS
>
ai
>>
O o
o o
o m
o" pí •<»< çg eo

<u
Q
«X
<u

cd >
" s
tí Ä
oo o
«o
i V
<S *0
Mg
c" S
OJ OJ
•a s
> c3
HD M
CS "
•O «
h i-
3 5 •
. a *a
« s a
u
oo es
o"

.2
r-H
al
55§
"öl
m o
S
©
OS
CO
u
S
o o oo oo
IÍ5 l íf
o o
o o
o <=
in irí
oo o_
¡ti
o
o o
IO
o
o
o
o
o
ota
o o
oo o2
o tn
o
o
o o
o
O
o
o
©"
o
:3
O

¡3
:3
i
0)
O}
i—I
o
oeo
o o
o o
o in
o" ci
oo o
co"
o o
o o
o o
tjT o"
oo
o
g
Iii
ai

«M3
r-l W CO
>1
19
nisam 339 tarihli kararname ile buna ait izahnamede
gösterilmişti.
Bu kararname 15 haziran 337 tarihli muhacirin
nizamnamesinin tearuz eden ahkâmını feshediyordu.
3— Misafirhaneler talimatnamesi:
28 teşrinisani 339 tarihli misafirhaneler talimatnamesi.
A — İhraç iskelelerinde:
B — Konak yerlerinde:
C — İskân mıntakalarmda:
Açılacak muhacirin misafirhanelerinin sureti
kuşat ve idaresi hakkında ahkâmı ihtiva ediyordu.
Talimatnamede:
1 — Mebanii umumiye ve hayriyeden istifade
edileceği gibi metruk binalardan elverişli olanların
tahliye ve kat'î zaruret halinde isticar suretile bu ihtiyacın
hariçten temin olunacağı.
2 — Emvali metruke ve ciheti askeriyeden yatak,
yorgan ve saire gibi levazım tedarik edilerek
hiç kimsenin taş ve toprak üzerinde kalmasına meydan
verilmiyeceği.
3 — İhraç iskelelerindeki büyük misafirhanelerde
Hilâliahmer tarafından 10 ar yataklı birer revir
açılarak buralarda edviye ve levazımı tıbbiye
bulundurulacağı.
4 — Muhacirlerin misafirhanelerde azamî üç
gün kalarak bu müddet zarfında verilecek çay, sıcak
yemek ve sairenin Hilâliahmer ve hamiyetmen20
dan tarafından temin olunacağı, buna imkân bulunamıyacak
yerlerde iaşelerinin hükümetçe deruhte
edileceği gösterilmişti.
4 — iskân ve imar komisyonlarının sureti şekli
vezaifine ait talimatname :
Vekâlete tevdi edilen vazifelere müteallik olmak
üzere neşredilecek talimatnamelerin tahmil eyleyeceği
umur ve muamelâtı ifa için bilûmum vilâyet
ve kaza merkezlerinde vali ve kaymakamların
riyaseti altında birer iskân ve imar komisyonu teşkili
29 teşrinisani 1339 tarih ve 53 numaralı kararname
ile kabul edildi.
Vilâyet komisyonları vekâlete, kaza komisyonları
vilâyetlere raptedilerek komisyon kararlarından
mıntaka müdürlerinin salâhiyeti dahilinde bulunanların
derhal, istizana muhtaç olanların vekâletten
müsaade aldıktan sonra mevkii icraya vaz'ı kararname
ahkâmındandır.
İskân müfettişlerinden maada mülkiye, maliye
ve sihhiye müfettişlerinin de ledelicap komisyonlar
muamelâtının tetkikine salâtıiyettar kılınmıştı.
Bu kararname 30 Nisan 1329 tarihli iskânı
muhacirin nizamnamelerile muhacir ve mültecilerin
tarzı idare ve şevkleri hakkındaki 5 Haziran
1337 tarihli nizamname ve muaveneti içtimaiye komisyonlarının
sureti teşkil ve vezaifine ait talimatname
ve mübadele mukavelenamesinin sureti tat'
bikine dair olan 17 Temmuz 1339 tarihli kararname
mucibince müteşekkil bilûmum komisyonları
_ 21
lâğv ve bunların vazifelerini iskân ve imar komisyonlarına
devrediyordu.
Bu kararname ile ihdas edilen imar ve iskân
komisyonları 1341 Kânunuevveline kadar faaliyet
sahasında kalarak bilûmum iskân mesaili hakkında
kararlar ittihaz etmiş 20 kânunusani 1341 tarihli
kararname ile lâğvolunmuştur.
5 — Muhacirlerin kabul, iaşe, sevk ve iskânları
hakkında Talimatname :
1 — Tedabiri sıhhiye ve muamelâtı iptidaiye,
2 — Sevk ve ibate,
3 — tskân,
Fasıllarım ihtiva etmek üzere mübadele imar
ve İskân Vekâleti tarafından tanzim ve tatbik edilen
9 kânunuevvel 339 tarihli talimatnamenin:
Birinci faslında : Tathiratı fenniyeleri icra
edilmek lâzım gelen muhacirlerin han -
gi tahaffuzhanelere çıkarılacakları gösteril -
mekle beraber gelen muhacirleri muhtelit
mübadele komisyonundan ellerine verilmiş
olan hüviyet varakaları tetkik edilerek
anarşist, cani, casus olanların ve harekâtı milliyede
Yunanlılarla teşriki mesai edip Yunanistana
firar etmiş bulunanların ırkan ve hissen Türkiyede
tavattunlarına imkân görülemiyenlerin berayı iade
hükümeti mahalliyeye teslim olunacakları, kabul
edileceklerin san'at, meslek ve mevkii coğrafile -
rine göre vekâletçe tayin olunacak iskân mmtakalarındaki
şehir kasaba ve köylere tevzi ve iskân
«ditecekleri, hastalarının tedavi altına alınıp muh22
taçlarının iaşeye tâbi tutulacağı tesbit edilmişti.
Sevk ve ibateye müteallik ikinci fasılda muhacirlerin
ihraç iskelelerinden iskân mıntakalarına sureti
şevkleri, konak noktalarında ahali hanelerine
msiafir suretile tarzı tevzileri- hakkında kabul edilen
ahkâm muharrer bulunuyordu.
iskâna taalûk eden üçüncü fasıl: Muhacirlerin
sevkedildikleri kasaba ve köylerdeki metruk binalara
derhal iskânları elzem olduğundan bunlardan
tamire muhtaç olanlarını talimatnamesine tevfi -
kan ve müstacelen kabili iskân bir hale getirilmesi,
isticar ve süveri saire ile meşgul bulunanların ihtiyaç
nisbetinde tahliyesi, boş binaların hüsnü muhafazası
için bekçi tutulması hakkında hükümleri
muhtevi olan muhacirlere tefrik olunacak emlâk,
erazi, bağ, bahçe, zeytinliklerin 333 tarihli tali -
matnameye tevfikan tevzi ve iskân muamelesini
müteakip muhacirlerin ikdarlarını temin için to -
humluk, çift hayvanı, alâtı züraiye ihtiyaçlarından
vekâlete malûmat verilmesi bu faslın hükümleri
cümlesindendir.
Mübadillerin iskân edilecekleri mıntakalardaki
emvali metrukede yapılacak müstacel tamiratı cüziyeye
ait talimatname :
11 teşrinisani 939 tarihinde İcra Vekilleri Heyetinin
tasdikine iktiran eden bu kararname imar
ve iskân komisyonlarını; mübadeleye tâbi Rumların
emvali metrukesinden maili inhidam olan binaların
hedmini ve ledelicap füruhtu, çatı aktarması
kapı pencere tamiri ve saire gibi cüz'î tamirat ile
23
kabili iskân bir hale getirilmeleri mümkün bulu ~
nanların tamiri vazifelerile mükellef kılıyordu. Bu
talimatnameye göre yıkılacak binalardan tamiratta
kullanılması mümkün malzeme ayrılarak diğer
enkazın komisyonlar tarafından satılması müba -
yaasına lüzum görülecek levazımı inşaiye bedelile
işçilik ücretleri 250 lirayı tecavüz etmemek şartile
satılacak enkaz bedellerinden mahallî komisyon -
lan marifetile sarfedilmesi, tamiratı esasiyeye ihtiyaç
gösteren binaların keşif evrakı vekâlete gönderilip
mezuniyet alındıktan sonra inşaata başlanması
gerek yıkılan ve gerek tamir edilen hanelere
bilâhare Muhtelit Mübadele komisyonunca kıymet
takdir edileceğine göre bunların hedim ve tamirlerinden
evvelki vaziyetleri, hedm masrafları, enkazın
kıymeti, tamir için sarfedilecek malzeme, işçilik
bedellerile tamirat masrafları için ayrı ayrı
mazbatalar tanzimi, her ay nihayetlerinde yapılan
islerden malûmat verilmesi, hüsnü halde bulunan
boş binaların tutulacak bekçiler marifetile muhafaza
ettirilmesi talimatnamenin hükümleri cümlesindendir.
Bu kısımlara ait mütalâa:
Mütevali hâdisat ve muharebeler yüzünden
metruk binaların bir çoğu tamirsiz kullanılmıyacak
bir hale gelmişti. Sükna kabiliyetini haiz olanlar
istirdadı müteakip ordu ile gelen felâketzedeler,
memurlar ve zabitler tarafından işgal edilmişti.
Mübadele suretile gelmiye başlıyan kafilellri yer24
olmadığından her tarafta bir anda faaliyet uyandırmak
lâzım geliyordu. Bunların tamiri bütçeden
leştirmek zarureti vardı, işin teehhüre tahammülü
verilecek muhassesat ile imkân dahiline giremezdi.
Tevali eden hâdisat dolayısile metruk binaların
mühim kısmı teklikelerinin izalesi vacip bir hale
gelmişti. Bunların hedmi kaza ve tehlikelerin önüne
geçmek için zarurî idi. İşte bu zaruretlerdir ki
tamiratı cüz'iye talimatnamesinin neşrine saik oldu.
Talimatnamenin mevkii mer'iyete vaz'ını müteakip
her tarafta imar ve iskân komisyonları faaliyete
atılarak vazedilen ahkâm dahilinde tamirata
germi verildi. Usta ve hatta malzeme tedarikinde
tebarüz eden müşkülâta rağmen bir çok yerlerde
sarfedilen mesaiden iyi neticeler alındı. Mübadele
suretile gelenler arasındaki muhtacin miktarı mühim
yekûnlara baliğ oluyordu. Bunların hemen umumunun
iaşelerini vekâletin der'uhte etmesi zarureti
hasıl olmuştu. Gerçi kafilelerin vürudunda
tahaffuz ve misafirhanelerin bir çoğunda bu hususta
hilâliahmer ve ahali tarafından yardımlar
yapılmış ise de imkân görülemiyen yerlerde ve iskân
mıntaklarmda bu vazife gene vekâlete kalmıştı.
İhraç iskelelerile konak yerlerinin ve iskân mıntp
.alarmın bir çoğunda misafirhaneler açılarak
bunlar tefriş edilmiş, gelen kafileler asgarî üç gün
müddetle iaşe olunmuştu. Gelenlerin hini kabullerinde
tahaffuzhanelerde tathirat yapılarak zuafa
ve kadınlar ve bunların eşyası tedarik edilen nakliye
vasıtalarile iskân mahallerine kadar sevkolunmuş,
hastaları tedavi altına almıştı. Ancak bir ara25
ya gelen ve bir anda yapılması zarurî olan bütün
bu işler yalnız vekâlet bütçesine dayanıyordu. Gerçi
8 iskân mıntakasâiia ayrılan memlekete vekâletin
teşkilâtı mahsusası mevcuttu. M intaka imar ve
iskân müdüriyetlerinin kadroları oldukça vâsi idi.
Mıntaka müdürlerine vâsi salâhiyet verilmiş, bütün
devlet teşkilâtı iskân ve imar işlerinde yardıma
mecbur tutulmuştu. Ancak bunların çoğu imar
ve iskân işlerinin mütevakkıf bulunduğu ihtisas sahibi
olmadıkları gibi vekâlet teşkilâtı her tarafa
şamil değildi. Çok yerlerde vekâlete mevdu vezaifir
ifası imar ve iskân komisyonlarına bırakıl -
mıştı.
Uzun tetkiklere ve ihsaî malûmata ihtiyaç
gösteren iskân mıntakalarının tayininde bu icap -
ların tatbikine imkân yoktu. Binaenaleyh tamirat,
iaşe, kabul, sevk ve iskân hususlarında vazedilen
ahkâm çok yerlerde hüsnü surette tatbik olunma -
mış, bu yüzden memlekete gelerek iskâna tâbi tutulanların
ve bunlar için ihtiyar edilen masrafların
hakikî şekilde tesbitine muvaffakiyet hasıl olmamıştır.
Muhasibi mes'ullükler teşkilâtı:
Mübadele, imar ve iskân vekâletinin der'uhte
ettiği vezaif bir an bile tehiri kabil olmıyan mühim
ve müstacel işlerdendi. Sarfiyatta bütçe mevzuatına
uygun şekillerin tatbikine imkân yoktu. Bu
itibarla vekâlet tahsisatından vuku bulacak taahhüdatla
verliecek avanslar usulü muhasebei umu26
miye kanununun 50,000 liradan fazla sarfiyata
muhtaç olan her türlü inşaat ve imalâta ait taah -
hüdatın bir kanunu mahsusa müsteniden veya bütçede
sarahaten muayyen olmasına mütevakkıf bulunduğuna
ve saireye müteallik 13 üncü ve masarif
tediyesine dair 32 ve 34 üncü maddelerile mevzu
kayıtlardan istisna edilerek sür'atin temini istihdaf
ve muhasibi mes'ullükler ihdas olunmuştu.
Muhasibi mes'ullerin vezaifi hakkında tanzim kılınan
talimatname:
A — Her iskân mıntakasmda birer muhasibi
mes'ul bulunarak bunların muamelâtı hesabiyede
vekâlet muhasebe müdiriyetine merbut, mesaiye
ait hususatta mıntaka müdürlerinin birer uzvu o -
lacğı,
B — Muhasibi mes'ullerin her nevi masarif
tediyatını vekâletten mıntaka müdürlerine gönderilecek
havalenamelere müsteniden icra edecekleri,
C — Tediyesi muhasibi mes'ullere muhavvel
tahsisat için muktazi mebaliğin Maliye Vekâletinden
verilecek emir üzerine mal sandıklarından
alınacağı,
D — îmar, iskân ve iaşeye ait levazımın usulüne
tevfikan bilmünakasa tedarik edilip pazarlık
suretile mubayaası lâzım gelen aksamın mıntaka
müdürlerinin tasvibi ile alınacağı gösterilmiştir.
27
Mütalâa :
Muhtelif isler için verilen avanslardan bir kısmının
sarfiyatı kat'iye evrakı alınmadan mübadele
imar ve iskân vekâletinin ve muhasibi mes'ullük -
lerin Iâğvi bu müesseye ait hesapların tamamen,
tasfiye edilememesine ve vuku bulan sarfiyatın
ciheti aidiyetlerinin kısmen meçhul kalmasına saik
olmuştur.
Mübadele sur etile gelenlere vesaiti istihsaliye
temin ve tevziine müteallik ahkâm :
T avizen verilecek tohumluk, çift hayvanatı ve âlâtt
ziraiyenin sureti tedarik ve tevziine müteaüik
talimatname :
Mübadele, imar ve iskân kanununa tevfikan
iskân edilenlerin muavenete muhtaç olanlarından:
A —- Çift hayvanı bulunmıyan her haneye bir
veya iki res hayvanla derecei ihtiyaçlarına ve tahsis
olunan araziye göre aynen veya bedelen âlâtı
ziraiye, tohumluk tevzi edilerek bunları satmıyacaklarına
ve başka cihetlere sarfetmiyeceklerine
dair mensup oldukları ihtiyar heyetlerinden birer
kefaletname alınacağı,
B — Aynen itası mümkün olmadığı takdirde
her aileye tohumluk için 75, çift hayvanatı için 100»
ve âlâtı ziraiye için 50 liraya kadar para verileceği,.
28
C — Muhtacı muavenet olanların tahkiki ahvalile
listelerinin tanzimi ve aynen dağıtılacak kısımların
mubayaa ve tedariki vazifesinin imar ve
iskân komisyonlarına ait olduğu,
D — Yapılacak tevziat mukabilinde kefaleti
müteselsile ve deyin senetleri alınıp musaddak suretlerinin
mal sandıklarına verileceği, senetlere tarihi
ikrazdan bir sene sonra başlamak üzere tevzi
olunan mevat bedellerinin veya nukudun beş senede
ve on taksitte istifa edileceğinin derç olunacağı,
Muhacirlere tavizen verilecek tohumluk, çift
hayvanatı ve âlâtı ziraiyenin sureti tedarik ve tevzii
hakkındaki talimatnamede tasrih kılınmıştır.
Mütalâa .*
Mübadele suretile gelen ve devletçe iskânları
der'uhte olunan muhtacini, sây ve istihsal hayatına
atmak bir zaruretti. Bunların ilânihaye iaşe edil -
mek suretile atıl, müstehlik vaziyette bırakılmalarına
imkân yoktu. Zer'iyat mevsimi geçmeden çiftçileri
faaliyet hayatına atabilmek için vesaitin her
tarafta bir anda tedariki zarureti hasıl olmuştu.
İşte bu mecburiyettir ki talimatnamede gösterilen
esasların kabulüne, mübayaat ve tevziatın mahalli
komisyonları marifetile yaptırılmasına saik oldu.
Bir çok esaslı ve mühim işlerle meşbu olan vekâlet
bu şubeyi Ziraat Bankasına tevdi edip teferruatla
alâkadar olmasaydı esasen nakâfi olan kuvvetlerini
bu yüzden bir kat daha zâfa uğratmış bulunmazdı.
Mübayaat ve tevziatın müstacelen yapılması,
bazı noktalarda teşkilât kuvvetlerinin bütün ihti >
yaçlra cevap verebilecek kudret ve kabiliyette bulunmaması,
tavizat hesaplarının hakiki ve muntazam
şekillerde tesbitine imkân vermemiştir.
Mübadillere emlâk, arazi ve eşçarı müsmire tevziatına
müteallik ahkâm
Gene ayni zaruret, devletçe iskânları der'uhte edilenlerin
istikrar ve ikdarım emrediyordu. Yerleştirilenlere
meslek ve nev'i iştigallerine göre maişet
vasıtası hazırlamak lâzımdı. 6 temmuz 340 tarihli
tevzi talimatnamesi bu ihtiyacı temin ve idare maksadile
vaz ve tedvin edildi.
Talimatname hükümleri :
Talimatname mucibince her vilâyet ve kaza
merkezinde de vali veya kaymakamların riyaseti
altında birer tevzi komisyonu teşkil olunarak bu
komisyonların evveli emirde taksim edilecek arazinin
hududunu tahdit etmeleri, metruk emval üzerinde
hak iddia edenler olursa vesaiki tasarrufiye
ibrazı suretile isbatı müddeaya davet edilmeme -
Ieri icap ediyordu. Komisyonlarda bulunan messahlar
tahdit edilen arazinin krokisini tanzim ettikten
sonra arazi mevki ve kuvvei inbatiye itibarile âlâ,
evsat, edna olmak üzere üç dereceye bittefrik mesaha
ve tadat olunacaktı. Tevzi olunacak arazinin
kuvvei inbatiye noktasından kaç aileyi idare ede30
Hububat arazîsi «vasati»
Tütün tarlası
Sebze bahçesi
Bağ
Zeytin ağacı
Asgarî Dönüm arazi
75 100
13 18
7,5 12,5
8 12,5
120 adet 150
Portakallık ve limonluk için miktar gösterilmiyerek
örfi mahalliye talik olunmuş, nüfus mik -
tan beşten fazla ve noksan olan ailelerde her fazla
nüfus için gösterilen nispet dahilinde yapılacak
tezyit ve tenzil miktarları işaret olunmuştu.
Ziraat arazisi, bağ, bahçe, zenytinlik bulunan
yerlerde yapılacak tevziatta galip cinslerin esas ittihaz
edilip diğerlerinin nisbet dahilinde mütem -
mim olarak ilâvesi muvafık görülmüş, köylere iskân
edilecek sanayi erbabile mektep muallimle -
rine muayyen istihkaklarının nısfı derecesinde ilâveler
yapılacağı, muhacirler arasında ziraat, doktor,
baytar mekteplerinden mezun veya âli mekteplerde
tahsil görmüş kimseler varsa bunlara bir misli
fazla istihkak verileceği, ve buna mukabil ihtibileceği
erbabı vukufun mütaleaları alınmak suretile
komisyonca takdir ve tesbit edildikten sonra
her haneye isabet edecek miktar tayin, kur'a keşidesi
suretile taksim edilip kayfiyet tevzi defterlerine
geçebilecekti. Vasati beş nüfustan ibaret bir
çiftçi ailesine kuvvei inbatiyelerine ve büyük şehirlerle,
iskele ve şimendifer istasyonlarına mesafeleri
derecesine göre tevzi edilecek arazi ve eşçar atideki
nisbetler dahilinde tayin edilmişti.
31
»asları dahilinde köylünün umuru sıhhiye ziraiye
ve iktısadiyesini tanzim ile mükellef tutulacakları
tespit edilmişti.
Bir yere iskân edilecek muhacirlerin miktarı
mevcut haneler adedine tâbi olmayıp erazinin derecei
vüs'atına nispet edilmesi ve fazla kısımların
taksim harici bırakılması, âdiyen iskân edilenler -
den mübadeleye talip olanlara teffiz tarikile mal
verilirken evvelâ borçlarının mahsup edilmesi, mübadeleye
tâbi olmıyan muhacirlere tevzi olunacak
emlâk ve arazi bedellerinin aile reisleri namına
borç kaydedilmesi, iki nüsha olarak tanzim edilecek
tevzi defterlerinden birinin mahallinde bırakılarak
diğerinin vekâlete gönderilmesi, tahsis edilen
emlâk, arazi, eşçar için sahiplerine muvakkat
tasarruf vesikası verilmesi talimatnamenin mütemmim
hükümlerindendi.
Mütalâa :
Talimatname; evvelâ taksim edilecek arazinin
hudutları tayin olunduktan sonra bilmesaha krokisinin
tanzimini emrediyordu. Halbuki tasarruf kayıtlarının
mazbut ve muntazam olması, bir çok yerlerde
metruk arazinin ahalii kadimeye ait tarlalarla
hem hudut ve karışık bir halde bulunması, metruk
malların her biri üzerinde muhtelif şekillerde
haklar iddia edilmesi, her yerde ihtiyaca kâfi miktarda
messah bulunmaması dahi ilk safhasında tatbik
kabiliyetini gösteriyordu.
32
Saniyen; talimatname arazinin mevkilerine ve
kuvvei inbatiyeleri derecesine göre kısımlara ayrılarak
kur'a çekilmek suretile tevziini emrediyordu.
Halbuki talimatnamenin mevkii mer'iyete vaz'ı
tarihinden evvel metruk arazi ve emval hemen hemen
tamamen işgal altına girmiş bulunuyordu. Şagıllerinin
vaziülyet bulundukları emval üzerinde
imar ve timar ile tahakkuk eden müktesep hakla -
rını tammıyarak kur'a neticesine tâbi tutulmaları
maddeten imkânsızdı. Metruk mallar iskân edileceklerin
vaziyetlerine göre tasnife tâbi bulunuyordu.
Meselâ mübadillerin Rumlardan; gayri mübadil
muhacir mülteci ve harikzedelerin eşhası mütegayyibeden
metruk emvale yerleştirilmeleri asıldır. Bu
itibarla da talimatname muvaffakiyet arzetmiyordu.
Nitekim tatbikatta tecelli eden imkânsızlık yüzünden
hemen hiçbir tarafta muntazam tevzi defterleri
yapılmamış, hakikî vaziyetin temamii tes -
pitine imkân hasıl olmamıştı.
Emri vakilerle teeyyüt eden filî vaziyeti mevzu
ahkâma irca ve İslah hususunda zaman zaman
alınan tedbirler müsmir olmadığı cihetle işgal altına
geçen emvalden çoğunun hakikî miktarları
tayin edilip vaziülyetlerine tasarruf vesikaları ve -
rilmemiştir. Bu yüzden aşağıda münakaşa edileceği
veçhile borçlandırma ve tasfiye muamelâtının
ifası çok çetin müşkülâtla karşılaşmıştır.
33
Mübadillerin Tescilleri hakkında mevzu ahkâm :
Mübadele suretile gelenlerin sicilli nüfusa
sureti kayıtları hakkında kabul edilen ahkâm mart
340 tarihli talimatnamede gösterilmişti. Hükümlerine
göre:
A — Mübadeleten gelenler sureti kat'iyede iskân
olunmadıkça sicilli nüfusa kayit edilmezler.
B — Mübadele ve iskân müdiriyetleri miktarları
dahiline iskân edilen eşhasın sicilli nüfus kanununun
(3) üncü maddesindeki ahvali hakkında bir
defter yaparak sicilli nüfus idarelerine tevdi e •
derler.
C — Nüfus memurları mübadele ve iskân müdürlerinden
alacakları musaddak defterleri tetkik
ve noksan cihetlerinin alâkadarlarına ikmal ettir -
dikten sonra mahalle ve köylerde yoklama yapar -
lar.
Erkeklerden büyük küçük her ferdin tescil esnasında
memur huzurunda isbatı vücut etmesi lâ -
zımdır. İskân edilenler müsvedde defterlerine
kaydedildikten sonra hiç bir şahsın mektum kalmadığı
ve defter münderecatınm muvafıkı hakikat olduğu
ihtiyar heyetlerince tasdik olunur.
D — Tahririn ikmalini müteakip müsvedde
defterleri münderecatı sür'atle sicillâtı esasiyeye
nakledilip bundan sonra nüfusu mukayyedeye hüviyet
varakaları tevzi olunur.
E — Mübadele suretile kendi arzularile iskân
mmtakaları haricinde ikametgâhı, daimî tesis e -
34
derilerin isimleri mübadele ve iskân müdiriyetleri
tarafından nüfus idarelerine bildirilir.
F — Mübadiller, talimatname ahkâmına tevfikan
esas defterlerine kayıt ve naklolunarak hüviyet
varakalarını alıncıya kadar mübadele, imar ve iskân
memurlarının verecekleri muvakkat vesikalarla
icrayi seyahat ederler.
Mütalea :
Mübadele suretile gelenlerin kat'î iskâna tâbi
tutulmaları uzun bir zaman mes'elesi idi. Tayin
edilen iskân mıntakalarma sevkolunanların bir }•
mı yerleştirilemediğinden, bazıları firar suretile
hemşeri ve akrabalarının yanına gittiğinden, bir
kısmının mıntakalarını tebdil zarureti hâsıl oldu -
ğundan talimatname hükmünün tatbikine imkân bulunamıyordu.
Bu yüzden gelenler uzun zaman kayıt
harici kalmışlardır.
Fevren büyük kafileler halinde gelen ve yerleştikleri
yerleri terkeden mübadillerin tesbiti müm •
kün olmadığı ve vaziyetlerinde istikrar husule gelmediği
cihetle umumunun nüfus sicillerine geçirilmeleri
müşkül safhalar arzetmiştif.
Mübadillere Ziraat Bankalarından ikrazatta
bulunulması hakkında mevzu ahkâm:
Mübadele suretile Yunanistan'dan gelecek muhacirlere
verilmekte olan arazinin kendilerine sureti
kat'iyede temliki muhtelit mübadele komisyonunca
35
tarafeyn emlâk ve arazîsine kıymet takdirine vabeste
bulunduğu cihetle o zamana kadar atıl kalmama -
larını teminen bunlara memleketlerinde terkettikleri
malların tasarruf senetlerine nazaran Ziraat bankalarınca
kefaleti müteselsile suretile tohumluk çift
hayvanı, alâtı ziraiye tedariki ve sermaye ittihazı için
ikrazatta bulunulması hakkında mübadele, imar
ve İskân Vekâletinden vaki teklif İcra Vekilleri Heyetinin
25 teşrinisani 339 tarihli içtimamda müzakere
ve tadilen kabul olunarak keyfiyet kararnameye
raptedilmiş ise de bu kararname hükmü tatbik
olunmamıştır.
Muhtelif stfat ve vaziyetleri haiz muhacir ve
mültecilerin tarzı iskânları hakkında Mübadele,
İmar ve İskân Vekâleti tarafından tanzim edilip vilâyetlerle
mmtaka müdürlüklerine tamimen tebliğ
olunan 17 kânunusani 340 tarih ve 5870-56 numa -
ralt tahriratı umumiye ahkâmı .*
Bu tamim, mübadele imar ve iskân kanununun
dairei şümulüne aldığı zümrelerin sureti iskânları
hususunda hâsıl olan tereddütleri izale maksadile
yazılmıştı. İhtiva ettiği hükümlere göre :
1 —Mübadele, imar ve iskân kanununun 1 inci
maddesinde musarrah olduğu veçhile,
a — 328 senesinden sonra hicret edip te iskân
muamelesi görmemiş olan muhacirler,
b — Millî hudutlar haricinde kalan yerlerden
gelip tescil edilen mülteciler,
36
c — Harp ve işgal münasebetile meskenleri
hedm ve ihrak edilen istilâzedeler,
d — Vilâyatı Şarkiye mültecilerinden sâyi zatilerile
temini maişet edemiyecek derecede muavenete
muhtaç olanlar iskân olunurlar.
2 — Derecei ihtiyaç köy ve mahalle heyetlerinin
tasdiknameleri üzerine polis ve jandarma marifetile
icra ettirilecek tahkikata müsteniden imar
ve iskân komisyonlarının tetkikatile tayin ve tasdik
olunur.
Devlet hazinesinden 800 kuruştan aşağı
maaşı aslî veya 40 liradan dun ücret ve yevmiye alan
muhacir, mülteci ve istilâzede memur ve müstahdemler
muhtaç addolunur.
Harp ve işgal dolayısile meskenleri hedm ve ihrak
edilen harikzedelerin bulundukları yerlerden
başkaca evleri veya her hangi bir menbaı varidatları
mevcutsa bu gibiler muhtaç sayılmaz.
3 — Mübadeleye tâbi muhacirler iki kısımdır.
A : Lozan muahedesinden sonra gelenler,
b : Lozan muahedesinden evvel, 328 tarihin -
den sonra gelmiş bulunanlar. Birinci kısım: Alelitlâk,
ikinci zümre muhtaç olmak şartile âdiyen iskâna
tâbi tutulurlar.
4 — Mübadeleye tâbi muhacirlerden evvelce
iskân görmüş olanlar iskân edildikleri yerlerde bırakılırlar.
Henüz bir yerde iskân edilmemiş veya
harp ve işgal münasebetile mahalli iskânlarını terke
mecbur kalmış muhtacı muavenet ve hakkı iskânı
haiz olanlar mürettep bulundukları mıntakalara
sevk ve iskân edilirler.
37
5 — Yunanistan'ın mübadeleye tâbi olmıyan
yerlerile 328 senesinden sonra Yugoslavya, Romanya,
Bulgaristan ve sair memaliki ecnebiyeden gelmiş
muhacirlerden usulen iskân muamelesi görenler
bulundukları yerlerde ipka edilirler.
6 — Harp ve işgal münasebetile mahalli iskânlarını
terke mecbur kalanlar istirdadı müteakip eski
yerlerine avdet edenler evvelce kendilerine tahsis
edilmiş bulunan mahallerde, mümkün olmadığı
taktirde tercihan Ermeni emvalinde iskân olu -
nurlar.
7 — Rum emvali metrukesi mübadele suretile
gelenlerin memleketlerinde terkettikleri mallara
karşılık olduğundan mültecilerle istilâzedeler tercihan
Ermeni emvalinde iskân olunurlar.
Ermeni metrukâtı kâfi gelmediği takdirde muvakkaten
Rum emvali metrukesine yerleştirilmeleri
caizdir.
8 — Akrabaları yanma gitmek istiyen muhacir
ve mültecilerin :
A — Gitmek istedikleri yerlerde akrabası bulunduğu
bilmuhabere anlaşılmak,
B — Adî iskân hakkında feragat ettiğine dair
taahhüt senedi alınmak suretile azimetlerine mü -
saade edilir. Zevç, zevce, peder ve valide gibi şer'an
infak ve iaşe ile mükellef akraba bu kayıttan müstesnadır.
9 — Harp ve işgal gibi mecburiyetler haricinde
mahalli iskânlarını hotbehot terkettikleri anlaşılanlar
muhtaç dahi olsalar tekrar iskân edilemezler.
10 — Köy halkından olan muhacir ve mülteci38
lerden şehir ve kasablarda meslek, san'at ve mevkii
içtimailerile gayri mütenasip surette emvali metruke
hanelerine yerleşmiş olanlar imar ve iskân komis -
yonlarınca bittetkik yerlerinden çıkarılarak köylere
iskân edilirler.
11 — Harp ve işgal gibi mücbir sebepler dolayısile
mahalli iskânlarını terkedip istirdadı müteakip
eski yurtlarına dönen muhacir ve mültecilerin kendilerinden
işgal ettikleri haneler miktarı nüfus ve
vaziyeti içtimaiyelerile mütenasip olup başkalarına
tahsis edilmemişse uhdelerinde ipka olunur; aksi
taktirde hallerile mktenasip yerlere nakledilirler.
12 — Rum ve Ermeni emvali metrukesine iskân
edilen muhacir, mülteci ve istilâzedelerden hiç
bir suretle icar alınamaz.
Mütalea :
Harp ve işgaller dolayısile hicret ve ilticaya
mecbur olan halk boş buldukları yerleri ciheti aidiyetlerine
bakmaksızın işgal ettikleri ve bir çok iskân
mıntakalarında hakkı iskânı haiz olanlarla metrukât
arasında mutabakat bulunmadığı cihetle tamimin
istihdaf ettiği tasnifi yapmak hemen hemen
imkânsızdı. Mübadele suretile gelenler arasında bulunan
köylülerden bir kısmı ya şehir ve kasabalara
tertip olunmuş veya firar suretile buralara gelerek
birer yer işgal etmişlerdi.
Vaziyeti içtimaiye ölçüsü çok seyyaldi, filî vaziyetin
mevzuu ahkâma tevfikan tashihi zımnında
yapan zaman, yapılan tatbikattan iyi neticeler alın39
mamıştı. Bu itibarladır ki müteakip devirlerde emri
ketlerinde vâsi mikyasta mal terketmiş mütevelliler
mevcuttu.
Mübadillere emval teffizi :
Mübadele suretile gelenler arasında memle -
ketlerinde vâsi mikyasta mal terketmiş mütevelliler
mevcuttu.
Adî iskân derecesinde tahsis olunacak emval
bunları temin ve eski şeraiti hayatiyelerini kısmen
olsun iade ve temin edemezdi. Emval mübadelesi
olbaptaki mukavelename ahkâmına tevfikan muhtelit
mübadele komisyonu tarafından yapılacaktı. Ancak
tarafeyn memalikinde terkedilen gayri menkul
mallara kıymet takdiri ve neticede hak sahiplerine
mahiyet ve kıymetçe müsavi emval itası uzun
bir zaman mes'elesı idi. Burada metruk mallar bilhassa
musakkaf aksam ve idamei memuriyetleri
imar ve timara muhtaç olan bağ, bahçe ve zeytinlikler
sahipsizlik ve bakımsızlık yüzünden harabiye
ujrıyacağı gibi büyük istihkak sahipleri müşkül
mevkide kalacaklardı. Bunların terfih ve iktarları
zaruret halinde tecelli ederek tef f iz kanununun tedvinine
saik oldu.
Mübadeleye tâbi ahaliye verilecek emvali gayri
menkule hakkındaki 16 nisan 340 tarih ve 488 numaralı
kanun hükümleri :
\ — Mübadele suretile Yunanistan'dan gelen
40
veya evvelce gelmiş olup mübadeleye tâbi bulunan
muhacirlerden Yunanistan'da gayri menkul mal
terkedenlere tasarruf senetlerinde veya tasarrufu
müsbit vesaiki resmiyelerinde mukayyet kıymetlerin
% 20 si nisbetinde emvali gayri menkule teffiz olunur.
(50,000) liradan fazla emlâk sahibi olanlara
bu miktardan fazlası için mübadele muamelesinin
hitamı kat'isine kadar bir şey verilmez.
2 — Emval tefevvüzü talebinde bulunanlar tasarruf
senetlerini dairei aidesine ibraz ve tevdi ve
münderecatı makrun sıhhat ve hakikat olmadığı
takdirde tatbik edilecek istirdat hükümle işgal ve
intifa zamanlarına ait ecri misillerin tahsiline muvafakati
mutazammın olarak bir taahhütname ver -
meğe mecburdurlar.
3 — İstihkaklarına tekabül edecek müstakil ve
müf rez bir parça verilmesi mümkün olamıyan mütefevvizlere
nüşa emvalin teffizine zaruret hâsıl olunca
istihkak harici kalan cüz'i şayilerle teffiz harici
kalıp devamı memuriyetleri işletmeye ve timara
mütevakkıf emval ve emlâk bunları işletmeye ehliyet
ve kabiliyeti olan muhacirlere tercihan icar
edilir.
4 — Teffiz edilecek emvali gayri menkule;
terkedilen emvalin nevi, şeref ve mevkii nazari dikkate
alınarak her memleket ahalisi için ancak tayin
olunan iskân mıntakaları dahilindeki emvali metrukeden
verilir. Ancak muayyen iskân mıntakaları
dahilinde ayni neviden emvali gayri menkule bulunmadığı
takdirde yalnız terkedilen emvalin mevkileri
gözedilerek diğer nevi emval verilebilir. Bir
iskân mmtakası dahilinde fabrika bulunmadığı ve41
ya mevcut olupta o mıntaka dahilinde Yunanistan'da
fabrika terketmiş kimse bulunmadığı taktirde
bunlara iskân mıntakaları haricindeki fabrikaların
verilmesi caiz olduğu gibi talep vukuunda iskân
mıntakası ittihaz edilmemiş mahallerde kâin gayri
menkul emval dahi verilebilir.
5 — Teffiz olunan emvali gayri menkule mübadele
muamelesinin hitamı kat'isine kadar bey'ü
ferağ olunamıyacağı gibi bunların hibe ve terhinleri
veya teminat iraesi de caiz değildir . Şekli hazırlarının
tebdil, tağyir, hedim ve tahripleri memnudur.
Esaslı tamire ihtiyaç hâsıl olursa evvelemirde Vekâletten
müsaade alınmak lâzımdır.
Cüz'î tamirat bu kayıtta müstesnadır.
Teffiz kanununun izahnamesi :
Kanunun suveri tatbikiyesi hakkında tanzim
kılınan izahnamede tasarrufu müsbit vesaiki resmiye
tadat edildikten sonra:
1 — Teffiz edilecek emvali gayri menkulenin.
A — Mürettep iskân mıntaklarında.
B — Müsaadei mahsusa ile nakledilenlere bulundukları
yerlerde.
C — Henüz iskân edilmiyenlerden alâkai maddiye
ve hayatiye peyda edenlere yahut müstahsil
vziyete geçenlere tescil edildikleri mahallerde verileceği,
2 — Adî iskân suretile verilmiş olan emvalin
maheube tâbi tutulacağı.
3 — Mübadillere mıntakai iskâniyelerinde ve42
rilecek emvalden tapu kıymetleri 2000 lirayı tecavüz
etmiyenlerin mahallî komisyonlarının tasdiki
üzerine teslim olunacağı, kıymeti 2000 liradan fazla
olanlarla menatıkı mürettebelerinden gayri yerlerde
iskân muamelesi görmüş olanlara verilecek emvalin
kaydına işaretle iktifa olunup Vekâletin tasdikına
iktiran ettikten sonra teslim ve keyfiyeti teffizi
mübeyyin tapu idarelerince birer vesika ita edileceği;
4 — Ayni mali iki veya daha ziyade kimse tefevvüze
talip olursa sırasile:
A — Ayni cinsten mal terkedenlerin.
B — Bilfiil vaziülyet bulunanların.
C — İşletmeğe ehil olanların.
O — Memleketindeki terkettiği emvalin kıy -
meti daha ziyade bulunanların.
E — Tahriri talebi mukaddem olanların tercih
edileceği.
5 — Mevrus emlâki sırfanı feraiz ahkâmına
arazii emiriye, icarei vahide ve icareteyinli evkafın
arazi kanunile tevsii intkal hakkında mevzu hükümlere
ve emvali gayri menkulenin sureti intikali
hakkındaki kanuna tevfikan vereseye taksim edileceği
;
6 — Tasfiyei kat'iyeye kadar gedikler hakkında
muamele yapılamıyacağmdan bunlara ait tapuların
nazari dikkate alınmıyacağı ,*
7 — Kabili taksim olmıyan emvali metrukeden
şayi cüzülerin teffizi zarureti hâsıl olursa meclisi
idarece takdir olunacak bedeli icar mukabilinde
mütef evvizeleri uhdesinde bırakılacağı.
43
8 — Memleketlerinde gayri menkul emval
terkedenlerden iki veya daha ziyade kimse birleşerek
bir mal alabilecekleri gibi ayni tapu ile bir mala
sahip olan müteaddit eşhasın ayrı ayrı mal alabilecekleri
gösterilmiştir.
Müeccel icar kararnamesi :
16 nisan 340 tarihli kanun, tef f izlerde (kıyyemi
mukayyede) esasını kabul etmişti. Halbuki tasar -
ruf senetlerile tasarrufu müsbit vesikaların çoğunda
kıymet yazılı değildi. Muharrer olanlar teşhis ettikleri
gayri menkulün hakikî kıymetinin fahiş nisbette
dununda idi, tatbikatla teeyyüt eden ihtiyaçları
temin ve idare maksadı 5 teşrinisani 340 tarihli
kararnamenin ıstarma saik oldu.
Kararnamenin hututu esasiyesi :
Ellerinde usulen tanzim edilmiş beyanname
bulunupta bunlarda yazılı malların mevcudiyetini
tasarruf vesikalarile tevsika muktedir olamıyanlara
kasaba, ve kariyeleri ahalisinden tapu ile mal almış
veya tefevvüz iktidarını haiz bulunmuş dört kişinin
kefaletile % 20 nisbetinde emval icra edilebilir.
2 — İbraz olunan tasarruf vesikalarında kıy -
met muharrer olmadığı taktirde gayri menkulün bulunduğu
mahalle ve kariyenin eshabı emlâkinden
lâakal 10 kişi tarafından takdir edilecek kıymetler
mukabilinde % 40 nisbetinde emval verilir. Muhacirlere
teffiz olunacak gayri menkul metruk malla44
rın kıymeti tasarruf vesikalarında veya tapu kayıtlarında
münderiç bulunmadığı taktirde bunlar için
ihtiyar heyetlerinden birer ilmühaber alınarak bunlarda
münderiç kıymetin tapu dairelerince usulü
dahilinde bittahkik tesbit olunur.
3 — Kıymetleri gayri muharrer vesaik eshabı
ayni tasarruf vesikasına ait olmak üzere vergi ilmühaberi
ibraz ettikleri taktirde bu ilmühaberlerde
mukayyet kıymetler esas ittihaz olunur.
4 — Tapu kıymeti yazılı olmıyan senetlerde alım
satım bedeli veya vergi kıymeti muharrer olduğu
taktirde tarihi muahher olan kıymet muteber
tutulur.
5 — Tasarruf vesikalarının temsil ettiği arsa
veya tarla üzerine bina veya ilâveler yapılmış yahut
garsiyat icra edilmiş ise bunların 328 senesine nazaran
10 kişi tarafından musaddak ilmühaberlere
müsteniden takdir edilecek kıymetlerinin % 50 si
nisbetinde emval icare edilir.
6 — Verilen ilmühaberlerin vâkia mutabık olmadığı
anlaşılırsa tasdik edenler hakkında kanunu
cezada muayyen mücazat tatbik edilmekle beraber
ellerindeki mallar istirdat olunur.
7 — Yunan hükümetince kabul edilerek muteber
addolunmuş mülkname, vakfiye ve yahut iktisabı
kat'iye t etmiş mahkeme ilâmı ibraz edenlere
% 20 nisbetinde emval icar olunur.
8 — 16 nisan 340 tarihli kanuna tevfikan yüzde
20 nisbetinde emval teffiz edilen mübadillere
ilâveten yüzde 30 nisbetinde müeccel icar suretile
emval verilecek ve bunların mecmuu mübrez vesaikte
muharrer kıymetin yüzde ellisini tecavüz etmiyecektir.
Mübadillere emval teffiz ve icarı hakkında
mevzu ahkâma ait mütalea :
16 nisan 340 tarihli kanun, tef f izlerde (kıyemi
mukayyede), (mutabakatı cinsiye) ve (mahalli mürettep)
esaslarını ihtiva ediyordu. Halbuki :
Tasarruf senetlerinin çoğunda gayri menkul
kıymetleri yazılı değildi. Muharrer olanlar hakikî
kıymetlerin çok dunundja bulunuyordu.
Vakıfname, mülkname, ilâm, temessük ilâahiri
gibi tasarrufu müspit vesikaların hemen umumu kıymetsizdi.
Mübadil sahalara mensup emlâk ve arazi sahiplerinin
çoğu ecdattan mevrus gayri menkul mallarla
alâkadar olmamak mecburiyetini hissetmediklerinden
bunlar ilk muamele ve deruhte tarihlerinin kıymetlerini
taşıyordu. Bazıları tasarruflarını tapuya
raptettirmemiş oldukları gibi mukayyet olanlar intikal
muamelesi görmemişti. Deruhte ve muamele
tarihleri bilinmediğinden kuyudu umumiyeden kayıt
sureti istihsaline imkân yoktu. Buna mukabil memleketimizden
firar ve mübadele sureti ile giden
Rumların mühim kısmı aşar müzayedelerine iştirak
etmek, istikrazlar yapmak, teminat göstermek suretile
gayri menkul mallarının kıymetlerini zaman
Zaman yükseltmiş oldukları gibi bunlardan Amerikaya
gidenlerin akıttıkları paralarla daima mülk alıyorlardı.
Tef erruğ, terhin, teminat iraesi suretlerile
46
son senlere kadar daima muamele görmüş olan gayri
menkul kıymetleri, müslümanların 1281 tarihine
ait kayt kıymetleri, mukayese edilemiyecek derecede
yüksekti. Bu itibarla evvelâ tasarruf vesikalarında
muharrer kıymetin emval mübadelesinde formül
olarak kabul edilmesi doğru değildi.
Saniyen: Rumelide terkedilen gayrı menkul
mallarla memleketimizden giden Rumların bırak -
tıkları emval arasında cinsen mutabakat mevcut olmadığı
gibi teffizler mahalli mürettep kaydile takyit
edildiğine göre bunun tatbikine imkân yoktu.
Rumelinin mübadeleye tâbi manatıkında meselâ:
İzmir ve Aydının üzüm ve İncir sahalarına müşabih
yerler mevcut değildi. Mübadele arifesinde bir çok
şehir kasaba ve köylerimiz Yunan orduları tarafından
yakılmış olduğu cihetle mıntaka tertibatında
iklim mevki ve şeraiti hayatiyenin nazarı dikkate
alınmasına imkân görülemediğinden mutabakat temin
edilememişti. Bu itibarla iskân mıntakalarına
tertip edilen mütevellilerin tahakkuk edecek istihkakları
nisbetinden (cinsen mutabık) mal bulmak
adeta imkânsızdı.
Kıy emi mukayyede) formülünün tatbikat ile
teeyyüt eden noksanı ve kifayetsizliği zaman zaman
ihtiyacı idare edecek yeni ahkâm vaz'ına saik oldu.
Kıymetsiz tapularla kıymet yazılı olmıyan ta -
sarrufu müspit vesikaların teşhis ettiği emvale ve
bunlar mukabilinde verilecek mallara kıymet tak -
diri, vaziyetlerinde tebeddül husule geldiği iddia
olunan emvalin mütebeddel şekillerine göre takdiri
kıymete tâbi tutulması, ibraz eyledikleri kıymetli
tapular mukabilinde 16 nisan 340 kanununa tevfi47
kan %20 nisbetinde emval tef f iz edilenlere ilâveten
müeccel icra suretile %30 derecesinde mal verilmesi
hep bu zaruretten doğmuştur. Tasarrufu müspit vesikalar
sayılamıyacak derecede çoktu. İlâmlar, fermanlar,
vakıfnameler, zaim ve sipahi senetleri, terhinat
senetleri, Selâniğin yangın yerlerine âit bonolar,
icar ve isticar mukavelenameleri, ilâahiri bunların
hepsi tasarrufu teyit etmekle beraber ayrı ayrı
eşkâl ve merasime tâbi tutulmuşlardı. Bir vesikanın
mahiyetini tayin edip ona göre istihkak tahakkuk
ettirmek bazan hayli müşkülâtla karşılaşıyordu. Meselâ
terhinat dairelerinden tasdik edilmiyen Yunan
vesaiki % 20; bunların tasdikli olanları /< 40, şuhudi
şahsiyeye müstenit mahkeme ilâmları %20, bunun
haricinde kalan kısım % 40 istihkaka tâbi tu -
tutmuştu. Çok zaman bir vesikanın mahiyetini tayin
için uzun muhaberelere ihtiyaç görünüyordu. Vaziyetlerinde
tebeddül iddia edilen emval - tasfiye talepnamelerine
mütebeddel şeklile geçirilmişse - beyannameye
mevzu kıymeti tecavüz etmemek şartile
memleketleri halkından on kişi tarafından verilecek
takdiri kıymet ilmühaberlerine istinaden ve haddi
makule irca suretile bidayeten %50, muahharen
%20 nisbetinde istihkaka tâbi tutulmuştu.
Kıymetleri muharrer olmıyan veya takdiri kıymet
şehadetnamelerine mukabil verilen, yahut va -
ziyetlerinde tebeddül husule gelen gayri menkul
ayrı ayrı takdiri cari esaslar iktizasındandı.
5 teşrinisani 340 tarihli müeccel icra talimat -
namesile zaman zaman yapılan tamimler ve 9 teş -
rinisani 341 tarihli tebligatı umumiye, iskân muhtı48
rası, teffiz rehberi hep vazedilen esasların noksa -
mm ikmal maksadını istihdaf ediyordu.
Ancak her vazı yeni bir Vaziyet husule getirerek
şekiller maksada hâkim oluyordu.
Mübadillerin memleketlerinde terk ettikleri
mallardan kıymetleri yazılı olmıyanlarm takdire tâbi
tutulması, mukabilinde verilecek gayrı menkul -
Ierin kıymetlendirilmesi, her iki kısmın vaziyetle -
rinde husule gelen veya geldiği iddia olunan tebeddüllerin
tespit ve rakamla ifade olunması - itiraf edilmek
lâzımdır ki - çok çetin bir ameliye idi. Nitekim
bu müşkülât, teffiz işlerinin hayli uzamasına
sebebiyet verdi. 929 senesinde takdiri kıymet hususunda
basit formüller ve yeni hükümler kabul edilip
takip ve murakabeye mülkiye müfettişleri memur
edilmeseydi geçen müddetler zarfında neticelenen
dosyalara nazaran mevcudun ikmali yarım asırlık
bir zaman meselesi olacaktı.
Bir çok zaruretler neticesinde köylüler şehirlere
iskân edilmiş veyahut firar suretile gelerek yerleşmiş
bulunuyorlardı. Teffiz kanununun 6 ıncı maddesine
göre köylerde mal terkedenler şehirlerden
mal almak hakkını haiz olmadıkları cihetle bunları
dağıtmak lâzım gelirdi. Halbuki buna imkân yoktu.
Hele fabrikalar hakkında diğer gayrı menkullere
nazaran kabul edilen istisnaî ahkâm hemen hiç bir
tarafta cay i tatbik bulunmuyordu.. 19 temmuz 925
tarihli fabrikalar talimatnamesine nazaran memleketlerinde
fabrika terketmiş olan müba -
dillere tefevvüzüne talip oldukları fabrikanın
kuyudu tasarrufiyede muharrer kıy -
meti %100 nisbetinde tekabül ederse nıs -
fı; %50 derecesinde ise rubu verilebiliyordu. Bu
- 49
yüzden fabrika alanlar azaldığı gibi biliştirak teffiz
edilen kısımlarda müşterekler arasında çıkan ihti -
lâflar dolayısile çok yerde işletilmiyordu. Teffiz edilecek
emvalin mübadillerin mahalli müretteplerinde
mevcut Rum metrukâtından verilmesi hükmü kanun
iktizasındandı. İstanbulun Etabli, İzmi rve Sam -
sun'un coğrafî ve iktisadî vaziyetleri, Bursadaki
metrûkâtın kifayetsizliği dolayısile mıntakalara tertip
edilen mübadillere istihkklarmın mukabilini temin
etmek imkânı hasıl olmayınca 7 nisan 926 tarih
802 No. lı ref'i takyit kanunile teffizlerde mıntaka
kaydının kaldırılmasına ve iskân edildikleri yerlerde
beş sene müddetle mecburî ikamete tâbi tutulmak
şartile her taraftan mal alabilmeleri imkânının teminine
mecburiyet hasıl olmuştu.
Kanunun 7 inci maddesine göre teffiz edilecek
emval üzerindeki tasarruf hakkı fevkalhat tahdit
olunmuştu. Tefevvüz edilen mallar mübadele mua -
melesinin hitamı kat'isine kadar satılamıyacağı hibe
ve terhin edilemiyeceği gibi bunların teminat olarak
iraesi de caiz değildi. Esaslı tamirat merasim ve
müsaadeye tâbi tutulmuştu.
Bu kayt ve tahditler mütefevvizlerin emval üzerindeki
merbutiyet ve alâkalarına hayli müessir
olmakla beraber istihsal hayatına arzu edilen şekillerde
dahil olmalarına da tesir yapı -
yordu. İskân daireleri mübadillerin met -
rûkâtlarını kıymetlendirmeğe ve istihkakla -
rını tahakkuk ettirmeğe memurdu. Metruk
mallar hazine uhdesinde bulunuyordu. Çok yerler
bunlar tahrir ve tespit edilmediği gibi bir çoğunun
evsafı kaydiyelerile hakikî vaziyetleri arasında mutabakat
mevcut değildi. Bazı yerlerde tapu ve vergi
50
kayıtları yanmış ve ziyaa uğramış olduğu cihetle
bu yüzden hayli müşkülât tahaddüs ediyordu. Met»
rûk mallar ve bunların menlehülhakları tasniflere
tâbi tutulmuştu. Mübadiller yalnız mübadeleye tâbi
eşhastan metruk malları tefevvüz etmek hakkını
haizdi. Bir çok yerlerde bu kabil emval gayri mübadil
muhacir, mülteci ve harikzedelerin işgali altına
geçmişti. Ecnebi emvali kabili tef f iz değildi. Ancak
uzun zaman Yunan işgali altında kalan yerlerde
bu müddet zarfında tabiiyetimizi taşıyan Rumlar
tarafından yapılan ferağ ve intikal muameleleri Yunanlı
sıfatına istinat ettirildiğinden tasarruf kayıt -
lan bunları ecnebi emvali meyanında gösteriyordu.
Halbuki hakikatte hepsi mübadeleye tâbi ve kabili
teffiz idi. Bu yüzden emvali metruke ve iskân daireleri
arasında çıkan ihtilâflar işlerin uzayıp netice -
Jendirilmemesine sebebiyet veriyordu. Yunanlı emvali
mübadeleye gayri tâbi olanların istihkaklarına
karşılık tutulmuştu. Maahaza gene tekrar etmek muvafık
olur ki umumî buhranlar arasında ve çok gayri
müsait şerait altında başlıyan emval ve eşhas mübadelesinin
istilzam edeceği pek şümullü netayiçi
bir anda düşünüp haddi zatında çetin ve müşkül olan
bir iş için mahzursuz şekiller bulmak ve tatbik
etmek âdeta imkânsızdı.
ikinci devre — Mübadele, imar ve iskân Vekâletinin
lâğvile hukuk ve vezaifinin Dahiliye Vekâletine
devri :
Kısmı mahsuslarında izah edildiği veçhile:
Mübadelei ahali mukavelenamesile der'uhte
5]
edilen ahdî vezaifin ifası, cabeca harap olan mem -
leketin imarı vesaitinin istikmali, harp ve istilâ yü -
zünden açıkta kalan felâketzedelerin iskân ve terfihi
zaruretlerinden doğan mübadele, imar ve iskân
vekâleti:
Havzai iştigaline çok çetin ve şümullü işler almak
mecburiyetinde kalmıştı. Bu kadar vâsi ve şümullü
vezaifin ifasını mütekâfil vesait ve sermaye
mevcut olmadığı gibi, olsa bile bunları istimal ve
netayicini istihsal için lâzım gelen zaman verilmemişti.
Mübadiller birbirini takiben büyük kafileler halinde
çok sefil ve perişan surette geliyorlardı. İstirdat
edilen sahalarda kalan metruk binaların çoğu
tamirsiz kullanılmıyacak derecede harap olmuş, hüsnü
halde bulunanlar mülteci ve felâketzedelerle
memurin ve zabitan tarafından işgal e .ilmişti. İlk
safhada gelenlerin iskânlarında tebarüz eden müş -
külâtla karşılaşıldı. Muhtaçlarının iaşesi, bunlara
vesaiti istihsaliye temini, istihsal ve istikrar hayatı -
nın emri vaki halim. ?et'r'mesi, mütemevvilerine es-
Ki şeraiti hayatiyelerinin kısmen iadesi çok mühim
ve çetin işlerdi. Harap olan binaların her tarafta
bir anda tamiri hususunda tecelli eden zaruret,
tohumluk, çift hayvanatı alâtı ziraiye tedarik ve
tevzii işlerinin çoğunda kalem teşkilâtı bulunmı -
yan imar ve iskân komisyonlarına terkedilmesinde
görülen mecburiyet, tespit edilmiyen metruk mallar
üzerinde işgal ve vaziyet suretile husule geti -
rilen emri vakiler, metruk mallarla hakkı iskânı
haiz olanlara ait tasnifler, teffiz işlerinde tatbik
edilen çok mütenevvi ve uzatıcı şekiller rakama
— â2 -
müstenit neticeler alınmamasına mani teşkil et -
misti.
Uhtesine tevdi edilen vezaifi sayılan esbap ve
müessirat dolayısile tam bir muvaffakiyetle ifa imkânını
elde edemiyen mübadele, imar ve iskân vekâleti
faaliyet sahasından çekilirken mevki, hukuk
ve vezaifini dahiliye vekâletine terkediyordu. Dahiliye
Vekâleti vaziyeti emri vaki halinde mütalâa
ederek bunun icaplarına uygun bir hattı hareket
takibinden ve açılan yolda yürümekten başka esaslı
tedbirler alacak mevkide değildi. Haddi zatında
çetin olan bu iş pürüzlü şekillerle karışarak emri
vakiler husule getirdikten sonra vekâletin bütün
tedbirleri seri tasfiyesini teminine inhisar etmekten
başka bir noktaya müteveccih olamazdı. Maahaza
müşkül şerait altında başlıyan mübadele işle -
rinin emri vaki halinde yığdığı mesail ve husule
getirdiği netayiç o kadar şümullü idi ki bilhassa
mübadele vekâletinin geniş teşkilâtı lâğvedilip
bunların görmekte olduğu işler dar bir kadroya
tevdi olunduktan sonra istenilen neticenin alınması
çok müşkül hatta meşkûktü.
Mübadele İmar ve İskân Vekâletinin lağvına
müteallik kanun :
Mübadele imar ve iskân vekâletinin lâğvile
hukuk ve vezaifinin Dahiliye Vekâletine devri ve
muamelâtının bu vekâlete merbut bir müdiriyeti
umumiye marifetile idaresi hakkında tanzim kılınan
11 kânunuevvel 340 tarihli kanunun açtığı in53
tikal devresine tekaddüm eden zamanlarda Dahiliye
Vekâleti tarafından yapılan umumî tebliğlerde
intikalin hüsnü cereyanını teminen ittihazı lâzım
gelen tedbirler gösterilmişti.
1 No. lı emri mahsus unvan altında yazılan
4 teşrinisani 340 tarihli tahriratta; muhacirin muamelâtının
rüesayi mülkiyeye tevdi edilerek imar
vekâletine mensup memurların isim ve unvanlarını
muhafaza etmek suretile vali ve kaymakamların
emri altına girecekleri bildiriliyordu. 10 teşrinisani
340 tarihli ve 2 No. lı emri mahsusta, mübadele 1-
mar ve iskân vekâleti vezaifinin bir müdiriyeti umumiye
halinde Dahiliye Vekâletine devri hak -
kında hükümetçe hazırlanan kanun lâyihası meclisi
âliye sevkolunduğu bildirilerek vuku bulacak
intikalin esnayi cereyanında ittihazı lâzım gelen
ihzari tedbirler gösteriliyordu.
iskân işlerinin dahiliyeye merbut iskân umum
müdürlüğüne devrinden sonra vazolunan ahkâm :
Dahiliye Vekâleti işe başlayınca iskân ve tahliye
muamelâtının muntazam şekillerde cereyan
etmiyerek tatbikatta hatalar yapılmakta olduğunu
görerek 14 kânunusani 341 tarih ve 2040 No. lı tamim
ile mevzu ahkâmı tavzih ve memurların hattı
hareketlerini tayin zaruretini hissetti.
Tamimin hututu esasiyesi :
A — Mübadeleye tâbi muhacirler iki kısımdır.
54
1 — Lozan muahedesinin aletinden evvel.
2 — Bu muahedenin aktinden sonra gelenler.
Birinci kısma dahil olanlar, muhtaç olmak şartile
ikinci kısım alelitlâk iskânı adiye tabidirler.
Bunlardan tasarruf vesikaları olanlara teffiz ve
icar tarikile başkaca emval verilir. Mübadillerin
iskân muamelesi tarcihan Rum emvalinde, bulunmıyan
yerlerde badel istizan Ermeni emvalinde
yapılır.
B — Mübadeleye gayri tâbi muhacirler üç kısımdır.
— Balkan harbinden umumî harbe kadar geçen
müddet zarfında hicret edip hiç bir tarafta
iskân edilmiyen veya iskân edilmişken Yunan istilâsı
yahut sahiplerinin avdeti üzerine yerlerinden
ayrılanlar muhtaç iseler tercihan eski yerlerinde
mümkün olmadığı takdirde civar mahallerde âdiyen
iskân olunurlar.
2 — Umum4 harbin ilânından 4 teşrinisani
339 tarihine kadar gelenler (bu tarihten sonra muhtaç
muhacir kabul edilmemesi hakkında kararname
mevcuttur.)
Muhtaç olmak şartile adi iskâna tabidirler.
3 — <? teşrinisani 339 tarihinden sonra gelenlerdir
ki b nlara yalnız iskân mıntakası gösterilip
âdi iskâna tâbi tutulmazlar.
Mübadeleye tâbi olmıyan muhacirler eşhası
mütegayyibe emvalinde yoksa Rum metrukâtında
iskân edilirler.
C — Istilâzede ve harikzedeler üç kısımdır.
1 — Rusların şark vilâyetlerimizi istilâsı üzerine
dahile iltica edenler. Bunlar umum harpte mül55
teci namı altında iskâna tâbi tutulup memleketlerinin
tahlisini müteakip avdet etmiyenlerden muhtaç
olanlar bulundukları yerlerden çıkarılmazlar.
2 — Yunan istilâsı ve harp dolayısile meskenleri
tahrip ve ihrak edilenlerdir ki bunların muhtaç
olanları tercihan eşhası mütegayyibe emvalinde
iskân edilirler. Bariz surette gayri muhtaç olanların
işgalleri altındaki emvali metruke derhal tah -
liye ve müstahaklarına teslim olunur.
(Not: Mübadele İmar ve iskân kanununun
sekizinci maddesinde muharrer - muhtacin - tabirinden
maksudun bih olan mananın münhasıran
iskân ve ibateya muhtaç harik ve hasarzedeleri şamil
ve sükna bahsinde tahakkuk eden ihtiyaç müsavi
olup bu hususta fakru zaruret veya sevetin bir
gûna alâkası olmamak lâzım geleceği) 19 nisan
341 tarih ve 64 numaralı tefsir iktizasından olmasına
mebni bundan sonra iskân edilen kazazedelerde
ihtiyaç kaydının tahakkukile alâkadar olunmamıştır.)
_3 — Ahvali harbiye ilcasile Kıbrıs, Halep, İskenderun,
Antakya,
Suriye, Kafkasya, Rusya ve Irak havalisile
sair memaliki islâmiyeden iltica edenlerdir ki hali
ihtiyaçta bulunmak şartile gayri mübadil metrukâtına
iskân edilirler.
D— Muvazzaf memurin ve zabitan ancak 24 eylül
340 tarihine kadar mahalli memuriyetlerinde işgal
eyledikleri metruk hanelerde ipka olunurlar. Bekâr
memurlar birer oda işgali suretile müteaddit
odalı evlerde müçtemian ikamette devam edebilirler.
Devairi resmiye ittihaz ve efradı askeriyenin
- - 56
ikametine tahsis edilmiş olan binalar memurini muvazzafa
tarafından meşgul gibi itibar olunur.
H — Altıdan fazla odası olan evler - ailesi, ne
kadar kesir ve mevkii içtimaisi ne olursa olsun -
bir aileye terkedilemez.
G — Tahliyeden muvakkaten istisna edilen
evler ihti} .ç halinde en büyük mevkililerden başlamak
üzere tahliyeye tâbi tutulup hakkı 'iskânı haiz
olanların ikametlerine tahsis veya vesaiki tasarrufiye
ibraz edenlere teffiz olunur.
F — Memurini muvazzafadan 800 kuruştan
fazla maaşı aslî veya 4000 kuruştan ziyade ücret
alanlar gayri muhtaç sayılırlar.
K — Mesken inşası için vekâlet tarafından naktî
muavenette bulunulan istilâzede ve harikzedeler
altı ay zarfında evlerini yaptırıp çıkmağa ve bu
müddetin hitamında işgal ettikleri metruk binaları
tahliyeye mecburdurlar.
Mütalâa :
Emri vakilere istinat eden umumî iskân vaziyeti
ancak zaman ile tasfiye ye İslah edilebilecek
bir hale gelmşti Her şagil bir sıfat ve hak iddiasında
bulunuyordu. Hasar zedelik davası umumî idi.
Memurin ve zabitanla resmî dairelerin ve askerî
müesseselerin işgali altına geçen yerlerin tahliyesi
çok yerlerde maddeten imkânsız hale gelmişti.
Tahliyeh alinde bunları açıkta bırakmak lâzım gelirdi.
Muntazırı iskân muhacirleri yerleştirmekte
ayni derecede mühim bir zaruretti. Metruk binaları
57
işgal edenler ciheti aidiyetlerini nazarı itibare almıyarak
boş buldukları yerlere girmişlerdi. Mevzu
esaslara göre tashihat yapmak, mübadillerin Rum
metrukâtına diğer hak sahiplerini eşhası mütegayyibe
emvaline nakletmek çok müşkül ve hatta gayri
mümkündü. Bunların telif ve idaresi hususunda
tebarüz eden müşkülât tasfiyenin uzamasına saik
olmuştur.
iskân muamelâtı umumiyesinin vilâyetlerde
sureti ifasına müteallik kararname :
Mübadele imar ve iskân vekâletinin lâğvile
bu vekâlete mevdu vezaifin ifasile mükellef tutulan
imar ve iskân komisyonlarını hukukî vaziyetlerinde
tahavvül husule geldiği gibi evvelce kabul
edilen ahkâmın iskânı âdi işlerini fazla uzatmakta
olduğu ve teffiz muameleleri için merci bulunmadığı
anlaşılmasına mebni 29 teşrinisani 339 tarihli
talimatname makamına kaim olmak üzere 20 kânunusani
341 tarihinde yeni bir kararname neşredildi.
Kararnamenin hükümleri :
A — Muhacirinin sevk ve iaşelerile hanelerinin
tamir ve inşasına ve âdiyen iskânlarına ait muamelâtı
umumiyenin mevcut kanun ve talimatnamelere
göre en büyük mülkiye memurunun inzimamı
emrile iskân müdür veya memurları tarafından
ifa edileceği,
58
B — Mubayaa, münakaşa ve müzayede muamelelerinin
idare meclisleri, teffiz ve icarı müeccel
muamelâtının en büyük mülkiye memurunun riyasetinde
defterdar veya mal müdüründen iskân ve
ziraat ve tapu müdür veya memurlarından müteşekkil
komisyonlar tarafından yapılacağı,
C — Teffiz ve icarı müeccel muamelelerine
ait ihzari tetkik vezaifinin iskân müdür veya memurlarının
riyaseti altında tapu ve emlâki milliye
müdür veya memurlarından mürekkep bir komisyon
tarafından ifa olunacağı bu kararnamede tespit
edilmişti.
Valiler içtimai :
341 senesi temmuz ayında :
Vilâyetlerde iskân muamelâtında tesadüf edilen
müşkülâtın mahiyeti anlaşılmak ve ona göre
tedbirler alınmak ve merkezce ittihaz olunan ka -
rarların kıymet ve kudreti tatbikiyesi derecesi münakaşa
edilmek üzere iskân işleri fazla olan vilâyet
valilerile iskân müfettişleri merkeze celp ve
davet edilmişlerdi.
tçtimada:
1 — Adi iskân suretile tahsis edilen emvale
kat'î merbutiyet temini için tasarruf vesikalarındaki
(muavenet) kaydının kaldırılması ve ancak bu
suretle verilen emvalin taksit bedelleri ödenmedikçe
mütefevvizlerin kat'î tasfiyeye göre vaziyetleri
taayyün etmedikçe muhassas emvalin ellerinden
çıkarmamalarının muvafık olacağı,
59
2 — Mesai saatleri ve memuriyet mevkileri
haricinde iskânı âdi ve teffiz muamelâtile iştigal
edecek heyetlere ücreti huzur itası ve muamelâtı
kesir olan vilâyet komisyonlarına birer kâtip verilmesi.
3 — Kıymetli tapulara mukabil müeccel icar
suretile verilmekte olan %30 larm teffize kalbi
için bir kanun lâyihasının hazırlanması.
4 — Mübadeleye tâbi ve gayri tâbi muhacir ve
mültecilere âdi iskân veya teffiz tarikile verilen
eşhası mütegayyibe emlâkinin istirdat edilmemesi.
5 — Devairi mülkiye ve askeriye ile memurin
ve zabitan ve harikzedeler tarafından işgal edilen
mübadil eşhasa ait emvali metrukenin iskân ihtiyacından
fazla kısmının maliye emrine verilmesi,
6 — Tasfiye talepnamelerine müsteniden emval
talebinde bulunanların gösterecekleri kefille -
rin ayni memleket halkından olmaları hakkındaki
kaydın refile mübadil sahalar halkından tapulu
mal terkedenlerin kefaletlerinin muteber tutulması
7 — Bütçeye mevzu muhassesat, iaşe edilmekte
olan 47,000 kişinin ancak eylül nihayetine kadar
ihtiyaçlarına kâfi gelebileceğinden bu müddetin
hululünden evvel bunların müstahsil hale getiri) -
melerinin vilâyetlere ekiden tamimi,
8 — Muhacirleri mahalli müreteplerinde tespit
etmenin haiz olduğu iktisadî inzibatî ve idarî
faideler nazarı dikkate alınarak bunların firarla -
rina meydan verilmiyerek firarilerin iadesi,
9 — Mübadil kıptilerin iskânları.
10 — İktisadî hanelerin biran evvel inşasını
teminen merkezden gönderilen tiplere merbut ka60
lınmıyarak mahallerinin ihtiyacına göre tadilât icrası
muvafık olacağı.
11 — Şark mültecilerinden 341 senesi nihayetine
kadar talibi avdet olanların tamamen iadesile
bu tarihten sonra vilâyeti şarkiye mültecisi namı altında
hakkı iskân ve iadeyi haiz bir sınıfın tanınmamsı
hususlarında temenniyat izhar ve kararlar
ittihaz olunmuştur.
Mütalea :
Bu içtima :
Ehemmiyet ve hassasiyeti dergâr olan iskân
işlerinin biran evvel neticelendirilerek istikrar ve
istihsal hayatının emri vaki haline getirilmesi hususuna
verilen ehemmiyetten doğmuştu.
Geçen iki senelik tatbikat devresinden alınan
kanaat ve neticelere nazaran mesaiyi sektedar edip
izalesi vacip bulunan projelerin kaldırılması
arzularına istinat eden bu içtimada izah olunan
temenniyat üzerinde tevakkuf edilerek zaman zaman
tedbirler alınmaktan hali kalınmamış ise de
emri vakilerle dolu olan vaziyeti selâha sevketmek
zaman meselesi halini aldığından vaki tevessülâttan
kat'î neticeler istihsal edilememiştir.
28 haziran 341 tarihli Heyeti Vekile kararnamesi
:
Mübadillerle iskân hıkkı kabul edilen gayri
mübadil muhacir, mülteci ve harikzedelerin iskân
61
vaziyetleri çok yerde mevzuat ile kabul edilen şekillere
muvafık bulunmadığı cihetle tashih ve ıslah
maksadile zaman zaman yapılan tatbikatın emniyet
ve istikrarı ihlâl ettiği görülerek bunun önüne
geçilmek maksadile bu kararname neşredilmişti.
Kararnamenin ihtiva ettiği hükümler :
Mübadele imar ve iskân kanununun bahşettiği
salâhiyete istinaden gerek 13 mart 340 tarihli kanunun
neşrinden evvel ve gerek 15 nisan 341 tarihli
kanunu muaddelin neşri tarihine kadar eşhası mü'
tegayyibe emlâkinden mübadillerle diğer iskân
hakkını haiz olanlara adi iskân veya teffiz tarikile
verilmiş emval istirdat edilemez.
2 — Mübadeleye gayri tâbi eşhası mütegayyibeden
metruk arazi hazinenin tahtı tasarrufunda
bulunduğundan bunlardan muhacirine teffizine
lüzum görülecek aksam Maliye Vekâletine badel
iş'ar dahiliye emrine tevdi olunur. Bu kabil arazi
satılmadan Dahiliye Vekâletine malûmat verilir.
3 — Devairi mülkiye ve askeriye ile memurin ve
zabıtan ve istilâzedelerin tahtı işgalinde bulunan
mübadil eşhasa ait emlâk ve emvali metrukeden
iskân ihtiyacı da fazla kısımlarla 341 senesi muvazene!
umumiye kanununun 24 üncü maddesi mucibince
satılması icap eden dört buçuk milyon lira
derecesindeki Rum emvali metrukesi Dahiliye Vekâletince
müstacelen tefrik olunacaktır.
62
Mütalea i
Istihlâs edilen mahallere ordu ile birlikte giren
felâketzede ve mülteciler boş buldukları yerleri
işgal ettikleri gibi mübadil emvali mevcut olmıyan
mahallerde mübadele suretile gelenler eşhası mütegeyyibeden
metruuk hanelere iskân edilmişlerdi.
Araziden ziyade müsakkaf emvali çok olan yer -
Ierde teksif yapmak zarureti vardı. Buralardaki
metrûkâtın miktar ve evsafile iskânları der'uhte edenlerin
vaziyetlerinde tenazur yoktu. Rum metrûkâtı
çok olan bazı mıntakaları, mevzuata göre oralara
yerleştirilmemeleri lâzım gelen mülteci ve felâketzedeler
tarafından istilâ ve işgal edilmişti.
Çok yerlerde boş kalan ve mübadillerin iskânlarına
tahsis edilen evler eşhası mütegagyibeden metruktü.
Mevzu ahkâma göre bunlar Rum emvaline
yerleştirilecekti. Nazarî olan mülâhaza ve vazılar
tatbikatta imkânsızlıkla karşılaşınca vaziyeti teşri
zarureti hasıl oldu. Kararnamenin neşrine saik olan
noktai nazar bu idi.
Maahaza: Bu kararname de emvali metruke
daireleri tarafından serdedilen iddiaları ref ve mütegayyip
emvalinden yapılan satışları tamamen
tevkif edemediğinden muahharen 13 mart 926 tarihli
istipdal kanununun tedvinine mecburiyet hasıl
olmuştu.
63
9 Teşrinisani 341 tarih ve 23028 numaralı tebligatı
umumiye :
Vilâyetlerden vekâlete gönderilen teffiz evra*
kının tetkikinde bir çok noksanlara tesadüf edilerek
dosyaların iade ve istiadesi yüzünden hayli zaman
kaybedilmekte olduğu görülerek mevzu ahkâmın
telhisine mecburiyet olmuştu. Tamim bu zarurete
istinat ediyordu.
Tamimin esasları :
1 — Bedel ve kıymeti yazılı olan tapular
mukabilinde % 20 teffiz % 30 müeccel icar sure -
tile emval verilir.
2 — Kıymetsiz tapulara müstenit emval, emvali
metrûkenin bulunduğu kaza veya vilâyet halkından
10 kişi tarafından tanzim edilecek takdiri
kıymet şehadetnamelerine müsteniden kıymetlendirilip
' < 40 nisbetinde istihkak tahakkuk ettirilir.
3 — Vaziyetleri mütebeddel emval gene takdiri
kıymet şehadetnamelerine istinaden %20 derecesinde
istihkaka tâbidir.
4 — Tasfiye talepnamelerinde muharrer em -
valin mevcudiyeti kabule şayan kefaletnamelerle
tasdik eden mübadillere - mevzu kıymetler itidal
haddine irca edilmek suretile - metrûkâtlarının
'/(, 20 si nisbetinde mal verilir.
5 — Takdiri kıymeti havi şehadetnameler 328
altın kıymeti esasına müsteniden tanzim edilecek64
tir. Fahiş görülen kıymetlerin haddi lâyıkine ircaı,
hususunda şehadetnameleri tanzim edenlere ya -
pılacak tebligat müsmir olmazsa teffiz komisyonları
icra edecekleri tahkikata müsteniden kıymet -
lerin makul hadde tenziline salâhiyettardıriar.
6 — Tasfiye talepnamelerinde muharrer ol -
mıyan emvale ait vesaik kabul ve mevkii muameleye
vazedilemez. Bunlar vekâlete gönderilerek
badettetkik verilecek mezuniyet üzerine tasfiye
talepnamelerine raptolunur.
7 — Tasfiye talepnamelerile tebeddülü vaziyet
şehadetnamelerine müstenit icarı müeccel kararları
- verilen emvalin kıymeti 2000 liradan dun
dahi olsa - vekâletin tasdikine iktiran ettikten sonra
infaz edilir.
8 — Mübadillerin metrûkâtlarına mukabil
verilecek emvalin vaziyetlerinde tebeddül husule
gelmişse ayni şekilde muamele ve takdiri kıymete
tâbi tutulur.
9 Tapu senetleri: Tasdiki tasarruf ilmühaberleri,
kaydı resmiler, Yunanistanda tasarruf için
mer'î usule göre verilen vesikalar, tapu idarelerince
kabul edilecek musaddak mahkeme ilâmları, tapu
nizamatına müsteniden tapu dairelerince kabule
şayan görülen vesaik, muhassil, sipahi, zaim senedatı,
vakıf senetleri istimlâk ilâmları Yunan kâtibi
adilleri tarafından usulü dairesinde tanzim edilen
beyüşira senetleri, eforya ipotek dairelerinden verilen
vesikalar Türkiye zamanına ait kayıtlardan
çıkarılan tasdikli suretler tasarrufu müsbit muteber
vesaiktendir.
10 — 5 teşrinisani 340 tarihli müeccel icra kararnamesile
kıymetleri mütebeddel emval için kabul
edilen r
( 50 istihkak nispeti %20 ye tenzil edilmiştir.
Mütalea :
İS nisan 340 tarihli kanun, teffizlerde kıyemi
mukayyede esasını kabul etmiş ve buna müteferri
ahkâm hep o esastan mülhem bulunmuş olduğu cihetle
gerek mübadillerin metrûkâtına ve gerek mukabilinde
verilen mallara kıymet takdiri keyfiyetinin
istilzam ettiği külfet ve müşkülât tamm ve
izahlarla ortadan kaldırılamıyordu. Uzun müddet
teffiz işlerinde rehberlik eden bu tamim 4 teşrinisani
341 tarihli kararname ile vaziyetleri mütebeddel
emval için kabul edilen % 50 istihkak nisbetini
% 20 ye tenzil etmek suretile yeni bir vazi tesis etmiş
bulunuyordu ki bu nispet ancak 1331 numaralı
temlik kanunile teşri edilebilmişti.
Memcburî ikamet kanunu i
Mübadele imar ve iskân kanunu, iskân mm •
takalarının tayini hakkını bu vekâlete verdiği halde
mahalli iskânlarını terkedenler hakkında ah -
kâm vazedilmemişti. Zaman zaman vuku bulan firar
hâdiselerinin önüne geçmek için kanunî bir
müeyyedeye ihtiyaç vardı. Bu zaruret 28 teşrinisani
341 tarih ve 675 numaralı mecburî ikamet kanununun
neşrine saik oldu.
66
Kanunun hükümleri t
Kanun : Gerek kendi arzularile ve gerek bir
zaruret veya muahede dolayısile Türkiyeye geiip
kabul edilen ve badema gelecek olan mübadil, gayri
mübadil bilûmum muhacirlerle aşiret ve mülteci
leri hükümetçe gösterilmiş ve gösterilecek iskân
mıntakalarında 5 sene oturmıya mecbur ediyordu.
Vekâleti aidesinin müsaadesi lâhik olmadıkça
iskân mahallerini terkedenlerin iadeleri ve görülecek
lüzumu hakikiye binaen iki sene zarfında iskân
mıntakalarında tashihat icrası salâhiyeti kanunun
hükümleri cümlesindendir.
Kanunun tatbikinden alman neticeler :
Mahalli mürettep kanunu tespit ve istikrar
gayelerinin istihsaline çok yardım etmiştir. Bu tarihe
kadar firariler hakkında kanunî tatbikat yapılamadığından
firar hâdiseleri günden güne çoğalıyordu.
Kanuun neşrinden sonra bu vak'alar mahsus
derecede azaldı.
Borçlanma kanunu :
Mübadele tarikile teffiz edilen emvalden maadası
taviz suretile verilmişti. Bunların bedellerini
tahakkuk ettirip tahsile tâbi tutmak için şeraitini
tayin zarureti vardı. Bu icapla 14 kânunusani 926
arih ve 716 numaralı kanun neşredildi.
67
Kanunun hututu esasiyesi :
1 — Bilûmum muhacir ve mültecilerle aşiret
efradına 30 nisan 329 tarihinden itibaren (Bu tarih
iskânı muhacirin nizamnamesinin neşri tarihidir.)
Hükümet tarafından meccani olanlardan maada
her ne suretle olursa olsun verilmiş ve atiyen
verilecek emlâk, arazi/tohumluk, hayvan, alâtı ziraiye
ve sermaye bedelleri tarihi italarındaki vaziyet
ve kıymetlerine nazaran aile reisleri namına
borç tahakkuk ettirilerek kanunun neşrini takip
eden ikinci senenin hitamından itibaren 20 senede
istifa ve harikzedelerin tahakkuk ettirilen istihkakları
borçlarından tenzil edilir.
2 — Yerli ahaliden çiftçilikle meşgul olup ta
hiç arazisi olmamak veya haddi kifayede bulun -
mamak sebeplerile toprağa ihtiyaç gösterenlere
iskân mevzuatına tevfikan ve hane basına mevcutlarile
birlikte 200 dönümü tecavüz et ıemek üzere
tercihan verilecek arazii milliye ile mübadeleye
gayri tâbi eşhastan mel-ûk arazi bedelleri ve 341
muvazenei umumiye kanununun 23 üncü maddesinin
(A) fıkrası mucibince şimdiye kadar satılan
arazi ve bu arazideki emlâki milliye bakiyei tekasiti
hakkında ayni ahkâm tatbik olunur.
3 — Yerli ahali ile iskân hakkını haiz olanlara
verilen ve verilecek olan arazi, arazii mevat ve haliyeden
olduğu halde meccanidir.
4 — Mübadeleye tâbi olanların memleketle -
rinde terkettikleri emlâk ve arazinin tasfiyei kat'iyede
tahakkuk edecek kıymetleri kendilerinin ayni
68
kıymetlerle mütehakkak zimmetlerinden tenzil edilir.
5 — Bu kanun mucibince borçlananlar borçlarını
tamamen tesviye etmedikçe emlâk ve arazi
mütefevvizelerini ahare bey ve ferağ ve teminat
olarak irae edemezler. Ancak teffiz tarihinde 5 sene
sonra bakiye kalan borçlarını defaten ödeyenler
emlâk ve arazi mütefevyizlerini satmak veya
teminat olarak irae etmek hakkını haiz olacakları
gibi emlâk ve arazii mütefevvizelerinin borçlarına
tekabül eden miktarını hükümetin kabulüne muallâk
olmak üzere tefrik ettirenler mütebaki kısmını
satmağa ve teminat göstermeğe mezundurlar. 16
nisan 340 tarihli kanun mucibince emlâk ve arazi
tefevvüz eden mübadiller tasfiyei kat'iyede tahakkuk
edecek borçlarına tekabül eden miktar müstesna
olmak üzere mütebaki emlâk ve arazii mütefevvizelerinde
bilâ kayt ve şart tasarruf ederler.
6 — Borçların tahakkuk ve tespiti Dahiliye,
tahsil ve istifası Maliye Vekâletine ait ve matlû -
batın sureti tahsiliyesi tahsili emval kanununa tâ -
bidir.
Borçlanma kanununa ait izahname:
Kanunun suveri tatbikiyesi hakkında tanzim kılınan
3 temmuz 926 tarihli izahnamede:
A — Muhtelif kanunların bahşettiği salâhiyete
binaen taviz suretile verilen emlâk ve arazi ve vesaiti
istihsaliye ile sermaye, iaşe, mahrukat, levazımı
iksaiye ve tamirat bedellerinin kaza ve vilâyet idare
69
heyetleri tarafından tayin edilerek bu husustaki
kararların kat'î olacağı.
B — Mübadil emvaline kıymet takdiri ahden
muhtelit mübadele komisyonuna ait olduğundan
tasfiye kat'iyeden evvel yapılacak borçlanma muamelesinin
gayri mübadil muhacirlerle mülteci ve aşiret
efradına ve Yunanistan'da mal terketmiyen mübadillerden
eşhası mütegayyibe emvalinde iskân edilmiş
ve edileceklere münhasır kalacağı.
C — Rum emvaline iskân edilenler hakkında
kat'î tasfiyeden evvel borçlanma muamelesi yapılamıyacağ'
gösterilmişti.
Mütalea ve tatbikattan alınan neticeler:
Kanun, taviz bedellerinin tarihi italarındaki
vaziyet ve kıymetlere göre tahakkuk ettirilmesini
âmir olmasına binaen her parçaya tahsis tarihlerine
göre ayrı ayrı kıymet takdiri icap ediyordu. Bu hususta
maruz kalınan müşkülât dolayısile 6 mart
929 tarihli kararnameye merbut izahnamede formüller
tesbit edildi. Bilâhare Maliye Vekâleti tarafından
hazırlanan esaslar 25 haziran 929 tarihli
tebliğle tamim ve bu tarihten sonra bunun hükmü
tatbik edilmiştir. Bu tamim:
Gerek iskânı adi suretile tahsis edilen ve gerek
gayri kabili tefrik olmasına mebni mütefevvizleri
elinde istihkak harici kalan şayi cüz'ülerin kıymetlendirilmesi
hususunda aşağıdaki hükümleri koy -
muştu. Gayri menkullerin zamanı temlikine göre:
1 — 302 tarihli emlâk nizamnamesi cari olan
70
yerlerde emlâk ve araziye mevzu kıymetlerin 10
misli.
2 — 326 tarihli müsakkafat kanunu cereyan eden
mahallerde adiyen tayin olunan iradı gayri safilerden
şubat 328 tarihli kanuna göre istihraç olunan
kıymetin 8 misli.
3 — Son defa tahriri yapılmış olan yerlerde ahvali
hazıraya göre bulunmuş olan gayri safi irat -
lardan çıkarılacak kıymeti borçlandırmağa esas ittihaz
edilmişti.
341 senesi muvazenei umumiye kanunu millî
emlâkin bedeli peşin veya taksitle satılmasına Maliye
Vekilini mezun kılıyordu. (Madde: 23) içinde
veya civarnda hiç arazisi olmamak veya uhdei ta -
sarruflarındaki miktar 200 dönümden noksan bulunmak
sebeplerile toprağa muhtaç erbabı ziraate
bedeli on senede mukassaten istifa edilmek üzere
takdiri kıymet suretile tevziat yapılması bu kanununun
hükümleri cümlesindendi. (Borçlanma kanunu
bunu tadil edip istifa müddetini 20 seneye çı •
karmıştır.)
Bedel takdiri suretile dağıtılacak arazinin tarzı
tevzii 1 mayıs 341 tarihli talimatnamede göste -
rilmişti.
Mübadele suretile Yunanistan'dan gelenlerin
büyük kafileler halinde ve kısa zamanlar zarfında
birbirini takiben sevkedilmeleri, metruk binaların
daha evvle muayyen noktalarda toplanan felâket -
zede ve mülteci kafileleri tarafından bir anda işgal
edilmiş olmsı dojayısile bunlara ihtiyar edilen sevk,
iaşe ve ilbas masraflarını muntazam surette tes -
bitine imkân hasıl olamadığı gibi metruk binalar
71
tamiratına her tarafta bir anda vesaitten mahrum
mahallî komisyonları tarafından başlaması, usulüne
tevfikan tesbit ve tevzi muamelesi yapılamadan
metruk emlâk ve araziye vaziyet edilmiş bulunması
her tarafta tohumluk,' çift hayvanatı, alâtı ziraiye
mubayaat ve tevziatına bir anda başlanarak bu işlerin
muhtelif ellerden idare edilmesi gibi esbap dolayısile
bunların tahakkuk ettirilmesi çok müşkül •
dü. Mübadil emvaline kıymet takdiri ahden muhtelit
Mübadele Komisyonuna ait olması itibarile bunların
borçlandırmadan hariç tutulması tatbikattaki
müşkülâtı artırıyordu. Kanun, tevziatı ciheti maliyeden
idare edilmiş olan yerli ahaliye verilen arazi
borçlarının yeni hükümlere irca suretile tahakkuk ve
tesbiti vazifesini de Dahiliye Vekâletine veriyordu.
Son tahrir kıymetleri bazı yerlerde ve bilhassa İzmir
havalisinde çok yüksek olduğundan vaziülyetlerinin
mühim kısmı borçlanmağa yanaşmıyorlardı. Bütün
bu ahval ve esbap dolayısile tatbikatta istenilen
neticeleri almak müşkül hatta meşkûktü.
îstipdal kanunu:
13 mart 340 ve 15 nisan 341 tarihli kanunlar
mucibince mübadeleye gayri tâbi eşhasa ait olup
hükümet yedinde bulunan metruk emlâk ile arsalar
esmanı harikzedelerin zayiatlarına karşılık tutulduğu
gibi 14 mayıs 331 tarihli kanunu muvakkat hükmünce
ahar mahallere nakledilmiş olan eşhası hakikiye
ve hükmiyenin İlini nakillerinde mutasarrıf bu72
lundukları icareteyinli müsakkafat ve müstegallâtı
vakfiye hazinei evkaf namına kaydedilmiş ve 341
senesi muvazenei umumiye kanununun 23 üncü
maddesinin (V) fıkrası mucibince mübadeleye gayri
tâbi eşhası hükmiyeden metruk bilcümle emvali
gayri menkule idarei hususiyelere devrolunmuştu.
Bunlardan bir kısmı hakkı iskânı haiz olanların işgaline
geçtiği gibi Rum emvali metrukesi müsait
olmıyan yerlerde mübadiller bu kabil emvale yerleştirilmişti.
İşgal altına alınanlar tahliye edildiği
takdirde bir çok kimseler açıkta kalacağı gibi Rum
emvali müsait olmıyan iskân mıntakalarına muhacir
yerleştirmek imkânı münselip olacaktı. Bu yüzden
yeni bir buhran husulüne mâni olmak üzere 13 mart
926 tarih ve 781 No. lı istipdal kanunu neşredildi.
Kanunun hükümleri:
1 — Mübadeleye gayri tâbi eşhastan metruk olup
13 mart 340 ve 15 nisan 341 tarihli kanunlar ahkâmına
tâbi bulunan emlâk ve arsalarla 15 nisan
339 tarihli kanun mucibince hazinei evkaf namına
kayıtları icra kılınan icareteyinli müsakkafat ve
müstegallâttan ve 341 senesi muvazenei umumiye
kanununun 23 üncü maddesinin (V) fıkrası muci -
bince idarei hususiyelere terkedilmiş olan emvali
gayri menkuleden mübadeleye tâbi olanlardan maada
kanunen hakkı iskânı haiz olanlara adi iskân
veya tef f iz tarikile verilmiş ve bundan böyle verilecek
emvali gayri menkule ile muharebelerde mes -
kenleri harap olanların ikametlerine tahsis edilen
73
haneler istirdat olunmayıp hini tahsislerindeki kıymetler
üzernden borçlandırılır. Bu kabil emvalin istifa
edilecek bedellerinden 331 senesindeki kıymeti
mukayyedeleri miktarı eshabı hesabı carisine geçirilip
fazlası aidiyetlerine göre Ziraat Bankasına,
hazinei evkafa ve idarei hususiyelere verilir. Bu suretle
mesken alan harikzedeler Ziraat Bankasına
mevdu mebaliğdeki hakkı iştiraklerini zayi ederler.
Şu kadar ki bu kanun mucibince mesken verilecek
harikzedelerin tahtı tasarruflarında başka meskenleri
bulunmamak ve işgal ettikleri meskenlerin kıymeti
hazıraları 25,000 lirayı mütecaviz olmamak lâzımdır.
2 — Mübadil Rum emvali metrukesi müsait olmıyan
yerlerde mübadillere tahsis olunmuş ve bundan
sonra tahsis edilecek hazineye müntekil mütegayyip
eşhasa ait emval ile hazinei evkafa intikal
eden müsakkafat ve müstegallâtı vakfiye ve idarei
hususiyelere devrolunan mübadeleye gayri taâbi eşhası
hükmiye metrukâtına mukabil ayni miktarda
Rum emvali metrukesi Dahiliye Vekâletince tefrik
ve ait olduğu mahalle ita olunur.
Mütalea:
Bu kanun, çok hassas bir noktaya temas etmişti.
Memleketin emri müdafaasının temini ve müba -
dillerin tesisi maksadile iskân mıntakaları tertip ve
mecburî ikamet ahkâmı tedvin edildikten sonra pek
tabiî ve lâzım idi ki tasnifler ortadan kaldırılarak
hazine uhtesine müntekil bilûmum emvali gayri
74
menkulde ciheti aidiyetleri nazarı dikkate alın -
maksızın devletçe iskânları deruhte edilen bütün
hak sahipleri yerleştirilebilsin ve buralara iskân edilenlerin
istikrar hayatı ihlâl edilmesin, kanunun
vaz ve kabul ettiği takas ve mahsup keyfiyeti alâkadar
daireler arasında yapılınca bunda faideden
başka bir mahzur tasavvur edilemezdi. Ancak bu güzel
ve amelî esaslar çok yerlerde cayi tatbik bulamadı,
emvali metruke daireleri hak sahiplerinin işgalleri
altında bulunan mütegayyip eşhastan metruk
emvali müzayedeye vazedip satıyorlardı. Tapuya
raptedilmezden evvel haber alınamıyan satışlar tevkif
ve ihaleler feshettirilemiyordu. Vaziyet şagillerinin
emniyetini muhil bir hal aldığından alâkasızlık
artıyordu. Harikzede muamelâtı bidayeten emlâki
milliye daireleri tarafından tedvir edildiği cihetle
bunların çoğu tahsis kararı alamamışlardı. Kanunun
neşri tarihine kadar bu yolda karar istihsal
etmemiş oln harikzedeler için hakkı temellük tanımıyor,
bazan tahtı işgallerindeki evler satılarak
bunlar tahliyeye maruz bırakılıyordu. Kanunun neşri
istikrar ve emniyet tevlidi gibi pek mühim faydaları
ve muhacirlerin istihsal hayatında emin bir inkişafa
mazhar olmalarını seri tasfiyenin emri vaki
haline getirilmesini istihdaf ettiği halde bazan tatbikatta
vukua gelen yanlışlıklar bu gayenin tamamii
husulüne mâni olmuştur.
Ref'i takyit kanunu:
16 nisan 340 tarihli kanun mucibince her m':
75
badile iskân edildiği iskân mıntakası dahilindeki
emvali metrukeden teffiz yapılmak zarureti vardı.
Bazı mıntakalarda - İzmir ve Samsun - gibi iktisadî
ve coğrafî vaziyetleri buralardaki emvalin kıymetli
olması itibarile fazla kesafet husule gelmişti. (Etabli)
ihtilâfı İstanbula yerleştirilen mübadillere
pürüzsüz mal teffizi imkânını azaltıyordu. Bursa
mıntakasındaki emvali metruke oraya iskân edilen
mütevellilerin istihkaklarına kâfi gelebilecek derecede
değildi. Alınacak tedbir; mıntaka kaydının
ref'i ve bütün iskân mıntakalarından emval tefev -
vüzüne müsaade edilmesi şeklinde tecelli ettiğinden
bu mülâhaza ve zaruret ref'i takyit kanununun neşrine
saik oldu.
7 nisan 926 tarih ve 802 numaralı kanunun
hükümleri:
I — Mübadeleye tâbi ahaliye verilecek emvali
gayri menkulenin tayin olunan iskân mmtakaları
dahilinden verileceğine dair olan takyit refedil -
mistir.
Mütalea:
İskân edildikleri mıntakalarda beş sene müddetle
ikamet hakkındaki mecburiyet baki kalmak
şartile bu kanunun neşrinden sonra mütevelliler her
taraftan emval tef ev vüzüne başladılar. Teffiz idamelerinin
teşriine ve binnetice mübadillerin ser
76
bir refaha nailiyetine müessir olan bu kanun tatbikatta
hayli faydalar temin etmiştir.
İskân kanunu:
Çok eski zamanlardanberi muhacir ve mülteci
lere melce olan Türkiye Cumhuriyeti memaliki hariçten
gelmiş ve geleceklerin emri iskânlarında tatbik
edeceği ahkâmı vazih şekilde ve salâhiyettar bir
lisanla ifade etmek mecburiyetinde idi. Gerçi zaman
zaman bu hususta nizamname, talimatname ve tamimlerle
hükümler konmuş ve tatbik te edilmiş is J
de bunlar müteferrik olmakla beraber vazih değildi.
Bu zaruret 31 mayıs 926 tarih ve 885 numaralı
kanunun neşrine saik oldu.
Kanunun esaslı hükümleri:
1 — Türkiye Cumhuriyeti memaliki dahilinde
tavattun etmek maksadile hariçten münferiden veya
müçtemian gelmek istiyenlerin hükümetçe mütte •
haz kararlara tevfikan kabulleri ve iskân mahallerinin
tayinile bu yerlere şevkleri Dahiliye Vekâle -
tine aittir.
2 — Türk harsına dahil olmıyanlarla, sirayet
devrindeki frengililer, cüzama müptelâ eşhas ve aileleri,
ceraimi siyasiye ve askeriye müstesna olmak
üzere cinayetle mahkûm olanlar, anarşistler, casuslar,
çingeneler ve memleket haricine çıkarılmış olanlar
kabul edilmezler.'
77
3 — Memleket dahilindeki seyyar aşiretlerle
göçebelerin ve sıhhî esbap dolayısile nakilleri icap
eden veya ormanlar dahilinde vasıtai maişetten
mahrum bulunan köylerin münasip ve müsait mahallere
nakil ve iskânları ve evleri çok dağınık olan bazı
köylerin münasip merkezler etrafında teksifi ve
casusluklarından şüphe edilen eşhasın hudutlardan
uzaklaştırılması İcra Vekilleri Heyeti kararile Dahiliye
Vekâletince icra edilir.
4 — Bir muahedei mahsusaya binaen mecbur
olarak gelenler muahedei vakıa ahkâmına ve hükümetçe
müttehaz kararlara tevfikan kabul ve iskân
edilirler.
5 — Türk tabiiyetinde bulunan çingeneler münasip
mahallerde ikamet ettirileceği gibi ecnebi tabiiyetinde
bulunanlar hudut haricine çıkarılır.
€ — Bu kanun mucibince kabul ve iskân şeraitini
haiz bulunanlardan köylerde ikamet edecek muhtacine
veledelhace iskân edilecek aşiretlerle göçebelere
ve yerlilerden mahalli ikametleri tebdil edi -
leceklere bedelleri borçlanma kanunu mucibince istifa
edilmek şartile bir ev ye içlerinden çiftçi olanlarına
lüzumu miktar arazi ve sanayi erbabına bir
dükkân veya arsa, muhtaç olanlara çiftçi iseler cifi
hayvanatı, alâtı ziraiye, tohumluk, sanayi erbabına
alât ve edevat ve mevaddı iptidaiye, ayak satıcılarile
çerçilere sermaye verilir.
Şehir ve kasabalarda sakin olacak muhtaç erbabı
sanayi ile ufak esnafa köylerde ikamet eden
hem meslekleri gibi muamele olunur.
7 — Hariçten kabul ve dahilde nakledileceklerinden
muhtacı muavenet olanların masarifi nak78
Üyeleri mahalli iskânlarına kadar yollarda ve iskân
olununcıya kadar geçecek müddet ve bedel iskân
azamî iki ay zarfında iaşeleri meccani olup bundan
sonra verilecek mevaddı iaşe bedelleri zürradan olanlardan
ilk mahsulün idrakinde sunufu saireden
altı ay zarfında borçlanma kanununa tevfikan istifa
ve ledelicap ayni şartlarla mahrukat ve levazımı ı'ksaiye
ita edilir.
8 — İskân edileceklere tahsis veya yeniden tesis
edilecek köyler için miktarı kâfi mer'a, mektap,
cami, hamam, karakol, pazar, harman, kabristan ve
saire gibi umumun ihtiyacına mahsus yerler meccanen
tefrik ve tahsis olunur.
9 — İskân edileceklerin iskânlarına muktazi
emlâk ve arazi, arazii mevat ve haliye ve mahlûle
ile hükümete ait olanlardan ve alelıtlak mübadeleye
tâbi ve gayri tabi emvali metrukeden tefrik olunacak
ve indelicap eşhasa ait çiftlikler satın alınmak
suretile tahsis olunabilecektir.
10 — Muhacir sıfatile kabul edileceklerle hariçten
gelecek mülteci ve aşiretlerin aile başına beraberlerinde
getirecekleri emvali menkuleleri ve tohumluk
ve çift hayvanları ve alâtü edevatı ziraiye
ve sınaiyelerile mevaddı iptidaiyeleri kamilen ve
mevaşi sürülenle mamulâtı sınaiye ve eşyayi tüccariyelerinden
5000 liralık miktarı gümrük resmile bir
defaya mahsus olmak üzere sair bilcümle tekâliften
muaftır. Bu gibilere tahsis edilecek emvali gayri
menkulenin tasarruf senetleri damga resmile bilûmum
harç ve resimlere tâbi değildir.
11 — Muhacir, mülteci sıfatile kabul edilenler
79
tarihi tescillerinden itibaren iki sene müddetle mükellefiyeti
askeriyeden müstesnadırlar.
12 — Balkan harbinin tarihi ilânından soma
Türkiye'ye gelip te elân tescil edilmemiş olan muhacir
ve mülteciler kanununun neşri tarihinden itibaren
altı ay ve muhtaç olup ta henüz iskân muamelesi
görmemiş olanlar bir sene ve kanunun neşrinden
sonra gelip te tarihi muvasalatlarından itibaren üç
ay zarfında tescil veya iskânlarını talep etmiyenler
kanunun bahşettiği hukuktan istifade edemezle1
Mütalea:
Bu kanun, devletin iskânı muhacirin işlerinde
takip edeceği hattı hareketi çok sarih ve şümullü
surette ifade etmiştir. Hariçten geleceklerin alel'tlak
kabullerinden hasıl olacak zararlar, bunlar hakkında
her yerde olduğu gibi şeraiti mahsusa vaz'ını
istilzam etti. Kabul şeraitini haiz olanlara iskân hususunda
bahşedilen müsaadat ve temin edilen muaf i*
yat bilhassa kayda şayandır. Mecburî hicret ve iltica
olanlara kapılarını daima açık bulunduran Türkiye
Cumhuriyeti bu defa onların terhih ve iktar hususunda
pek esaslı hükümler vazediyordu. İndelicap
eşhasa ait çiftlikleri bile mubayaa ve tevzi huşunda
vaziin bahşettiği müsaade bunun canlı bir delilidir.
Tesis ve temdinleri ötedenberi devletçe iltizam
edilen seyyar aşiretlerle göçebelerin iskânı, vasıtai
maişetten mahrum ve dağınık yerler halkının
münasip merkez etrafında teksif ve terfihi esaslı bir
noktai nazarın ifadesidir. Güzel ve cazip esasaları
80
ihtiva eden bu kanunun mübadeleden mütevellit
mesailin tasfiyesinden sonra iktisadî bir teşekküle
istinaden tatbik sahasında mevki alırsa çok faydalı
neticeler verebilecek mahiyettedir.
İskân muhtırası:
926 senesi nısfı evveline kadar iskâna müteallik
olmak üzere neşredilen kanun, nizamname ve
talimatnamelerle vuku bulan umumî tebliğlerin hükümlerini
muhtevi olmak üzere iskân umum müdürlüğü
tarafından bir muhtıra tertip edilmişti.
İskân muhtırasının hükümleri:
A — Muhtıra, iskân kanununa nazaran kabulleri
caiz olanların sıfat ve vaziyeti hukukiyelerinc
nazaran tarz ve mahalli iskânlarını.
B — İltica ve muhaceret sıfatlarının suveri tesbitiyesini.
C — İskânı adi hakkını haiz olanlarla olmı -
yanları.
A — Teffizi emval hakkında mevzu kavaidi.
C — Menafii umumiye namına istimlâkine lüzum
görülen muhacirlere muhassas emval hakkında
tatbik edilecek hükümleri.
K — Teffiz veya tahsisten sonra yanan veya
âfetten müteessir olan emvale müteallik hükümleri.
G — Tescile ait vazıları telhis etmiştir.
81
Teffiz rehberi t
Bunu müteakip yeni iskân umum müdürlüğü»
muamelâtı teffiziye hakkında bir rehber neşretti.
Bunda tasfiye talepnameleri, vesaiki tasarrufiye,
takdiri kıymet, tebeddülü vaziyet, cinsiyet ve
teffizlere müteallik ahkâm hulâsa ediliyordu.
Mütalea:
Muhtelif târihlerde iskâna müteallik olmak üzere
vazedile esaslar pek mütenevvi olduğundan hariçte
lâyıkile ihata edilemiyerek muhtelif tatbikat ve uzun
muhaberelerle işlerin uzamasına sebebiyet veriyordu.
Bu son iki neşrin bu hususta hayli faydası
görülmüştür.
Şarktan garbe nakledilenler hakkında mevzu
hükümler:
341 senesinde şarkta zuhur eden Şeyh Sait isyanı
üzerine idarî, askeri ve içtimaî esbaba binaen
garp vilâyetlerine nakilleri tasvip edilen aileler adi
iskâna tâbi tutulmuşlardır. 19 haziran 927 tarihinde
neşredilen 1097 numaralı kanun atideki hükümleri
ihtiva ediyordu:
A — Muhtaç vaziyette bulunanlar mahalli müretteplerine
kadar hükümet tarafından nakledilip
82
yollarda ve iskân muamelelerinin hitamına kadar
mahalli müretteplerinde iaşe olunur.
B — Nakledilenlerin umumu adiyen iskâna tabidirler.
C — Bunlar araziden ve araziye tâbi müsakkafattan
maada bilûmum gayri menkul mallarını iki
sene zarfında tasfiye edeceklerdir. Bu müddetin hitamında
tasfiye yapmadıkları takdirde malları hükümet
tarafından müzayede ile satılıp bedelleri
kendilerine verilir.
D — Nakledilenlerin arazilerile araziye tâbi
müsakkafatı hazineye intikal eder. Bunlara kıymet
takdiri her kazada teşkil olunacaü heyetlere aittir.
Takdir heyetlerinin kararlarına kanaat etmiyenler
vilâyet merkezindeki asliye mahkemelerine müra -
caatla tetkik talebinde bulunabilirler.
A — Tahakkuk ettirilen istihkaklarından adi
iskân suretile verilen emval mahsup olunduktan sonra
bakiye kalırsa mukabilinde %10 fazlasile emval
teffiz edilir.
B — 5 kânunuevvel 927 tarihinde neşredilen
1178 numaralı kanun garp vilâyetlerine naklolunan
eşhastan Şeyh Sait vak'ası ve müteakip hâdiselerle
bilfiil alâkadar olmıyan ve naklolundukları mıntakalarda
sui halleri görülmiyehler hakkında 1097 numaralı
kanun hükmünün ref'ine İcra Vekilleri Heyetini
mezun kıldığından bunların kısmı küllisi eski
yurtlarına dönmüşlerdir. Kanunun icap ettirdiği bilûmum
masarifin iskân bütçesinden tesviyesi mevzu
ahkâm cümlesinden olmasına mebni garp vilâyetlerine
nakilleri icra kılınan muhtaç ailelerin sevk,
83
iaşe masrafları Dahiliye Vekâletince deruhte edildiği
gibi bunların emri iskânları da temin edilmişti.
Şark menatıkı dahlinde muhtaç zürraa tevzi
edilecek arazi hakkında mevzu ahkâm:
Birinci umum müfettişlik mıntakası dahilinde
İcra Vekilleri "Heyetince tasdik olunacak mahallerde
tatbik edilmek üzere neşrolunan 2 haziran 929
tarih ve 1505 numaralı kanun atideki hükümleri ihtiva
ediyordu:
1 — 19 haziran 927 tarih ve 1097 numaralı kanun
mucibince hazineye intikal etmesi lâzım gelen
araziden köylüye, aşiret efradına, göçebeye ve muhacirlere
tevzi edilmiş olanlar ellerinde bırakılır.
2 — 1097 numaralı kanunla tayin edilen m intaka
dahilinde bulunan bilûmum araziden lüzum
görülen miktarını köylü, aşiret efradı ve göçebeye
tevzi etmeğe hükümet mezundur.
Mal sahibi isterse 500 den 2000 dönünle kadar
olan miktarı kendisine bırakılır.
3 — Tevzi edilmiş ve edilecek arazinin değer
pahası mahallî rayicine nazaran kaza idare heyetleri
tarafından tayin olunur. Takdir edilecek kıymet
331 senesi kıymeti mukyyedesinin 8 mislinden aşağı
ve 10 mislinden yukarı olamaz.
Of ve Sürmeneliler:
7 Temmuz 929 tarihinde vukua gelen seylâp dolayısile
açıkta kalan 17000 nuüfusun Bayburt ve
84
Maçka kazalarüe Erzurumun Polat köyüne nakil ve
iskânları icra kılınmıştı.
Mütalea:
Mütevali harplerden ve mübadeleden müte -
velüt mesailin tasfiyesile iştigal edildiği bir sırada
hâdisattan doğan zaruretler vekâlete yeni ve mühim
vazifeler tahmil ediyordu. Şarktan garbe nakil
ve muahharen iade edilenlerin sevk, iaşe ve iskânları;
seylâptan açıkta kalan vatandaşların nakil ve
iskânları vekâlete yeni sahalar açmıştı. Mübdelenin
şümullü ve çetin tasfiyelerile meşbu olan vekâlet
vekayi ve hâdisatın doğurduğu yeni vaziyetleri hüsnü
idare hususunda büyük bir alâka göstermiş ve tatbikattan
alman kanaatların yardımile bu sahalardaki
mesaisine iyi veçheler verebilmişti.
Gayri menkul emvali metruke hakkında muhtelif
tarihlerde vazedilen ahkâm:
Mübadeleye gayri tâbi eşhastan metruk emlâk
ve arsalar hakkındaki hükümler.
14 mayıs 331 tarihli kanunu muvakkat hük -
münce ahar mahallere nakledilmiş olan eşhası hakikiye
ve hükmiyenin terketmiş oldukları emval matluhat
ve düyunun sureti tasfiyesi hakkında neşredilen
13 eylül 331 tarihli muvakkat kanundan:
1 — Bunların hini nakillerinde mutasarrıf ol85
dukları müsakkafat ve müstagallâtı vakfiyenin hazinei
evkaf ve diğer gayri menkul mallarının hazinei
maliye namına kayıtları icra edilerek her iki kısmın
emvali gayri menkulenin verilecek bedellerinden
badettasfiye kalacak miktarının sahiplerine ita
olunacağı.
2 — Tasarrufun ispatında muvazeneden âri olmak
şartile tapu senetlerinden gayri vesaikin dahi
muteber tutulacağı.
3 — Evkaf ve maliye hazineleri namına kayıtları
icra kılman gayri menkul malların muhacirlere
teffiz ve tevzi olunabileceği gösterilmişti.
Bu kanunun bazı maddelerini tadil eden 15 nisan
339 tarihli kanunda:
A — Evkaf ve maliye hazineleri namına kayıtları
icra edilecek gayri menkul malların takdir
olunacak bedellerinden badettasfiye kalacak miktarının
mezkûr hazinelerce eshabı namına emaneten
irat kaydedileceği.
B — İndelitiraz yeminden nüküle talikan hüküm
itasından hâkimlerin memnu bulunduğu.
C — Her ne suretle olursa olsun tegayyüp veya
müfarakat yahut memaliki ecnebiye ve meşguleye
veya İstanbul ve mülhakatına firar edenlerin emvali
menkule, gayri menkule düyun ve matlubatı hakkında
13 eylül 331 tarihli kanunu muvakkatide bunu
muaddil 15 nisan 339 tarihli kanun hükümlerinin
tatbik edileceği muharrerdi.
86
13 mart 340 tarih ve 441 numaralı kanunun
hükümleri:
Mübadeleye gayri tâbi eşhasa ait olup hükümet
elinde bulunan metruk emlâk ve arsaların düşman,
usat ve hasbellüzum hükümet tarafından hedm veya
tahrip veya harp dolayısile ihrak edilmiş olan emlâk
sahiplerine - muhtaç olanları tercih edilmek şartile
- zayiatlarının derecesi nisbetinde tevzi ve temlik
olunacağı 13 mart 341 tarihli kanunda gösterilmiştir.
Bunu muaddil İS nisan 341 tarih ve 622 numaralı
kanunun hükümleri:
Bu kanun mübadeleye gayri tâbi eşhasa ait olup
hükümet elinde bulunan metruk emlâk ile arsaların
hükümetçe satılarak esmanının felâketzedelere
tevzi edilmek üzere Ziraat Bankalarına tevdi
olunacağı hükmünü kabul ediyordu.
1341 senesi muvazenei umumiye kanununun
metruk mallar hakkındaki hükümleri:
341 senesi muvazenei umumiye kanununun
23 üncü maddesinin (V) fıkrasında mübadeleye
gayri tâbi eşhası hükmiyeden metruk bilcümle emvali
gayri menkulenin kâffei hukuk ve vecaibile bulundukları
vilâyetlerin idarei hususjyelerine devredileceği.
87
Ayni kanunun 24 üncü maddesinde: Menatık
ve kabiliyeti iskâniyelerine ve arazi ve emlâkin vaziyetlerine
nazaran mübadillerin istifadeleri mümkün
olmadığı tahakkuk ederek tevzi ve teffiz edilemiyen
mübadillere ait emvali metrukeden dört buçuk
milyon liraya kadar olan miktarını Dahiliye Vekâletinin
muvaf akatile Maliye Vekâletinin satmağa
mezun bulunduğu tesbit edilmişti.
Yunan tebaasına ait gayri menkul mallar hakkında
mevzu ahkâm:
Mukavelâtı düveliyeye rağmen ahdî taahhütlerini
ifa etmiyen Yunanistan'a karsı mukabelei bilmisil
zarureti hasıl olarak bu maksatla Yunan tebaasına
ait gayri menkul malların idaresi hakkında
19 kânunusani 341 tarih ve 543 numaralı kanun
neşredildi.
Kanunun hükümleri:
Bu kanuna nazaran Türkiye'de bulunmıyan
Yunan tebaasına ait gayri menkul emval Maliye
Vekâletince millî emlâk gibi idare olunarak varidatı
18 yeşrinisani 912 tarihinden mukaddem Yunanistan'ı
terketmiş olan veya minelkadim Yunanistan
haricinde mukim bulunan Türk tebaasına, Yunanistan'daki
gayri menkul mallarına tasarruftan menedildikleri
müddetçe varidatları nisbetinde garameten
tevzie ve icabında Yunan'lıların emlâkini ida -
reye hükümet mezundur.
88
Atina itilâf namesi:
1 kânunuevvel 926 tarihinde Atinada imza edilip
5 mayıs 927 tarih ve 987 numaralı kanunla tasdik
olunan Atina itilâf namesine nazaran:
A — Yunanistan'ın mübadeleye tâbi menatıkında
kâin olup 18 teşrinievvel 912 tarihinden evvel
bu yerleri terkketmiş veya ötedenberi Yunanistan
haricinde mukim bulunmuş olan müslümanlarla bilûmum
Türk tebaasına ait gayri menkul mallar muhacirin
ve köylüler tarafından işgal dolayısile sa -
hiplerine iadesi mümkün olmadığı takdirde Yunan
hükümetince temellük olunacak, şehirler dahilindeki
müsakkafat ve arsalar koru, orman ve yazlık
mer'alar sahiplerine iade edilecektir.
B — Mütekabilen Türkiye'nin mübadil sahaları
halkından olup 18 teşrinisani 912 tarihinden evvel
Türkiye'yi terkeden Rum'larla Yunan tebaasına ait
gayri menkul emvalden Yunan hükümetinin uhdesine
intikal edenlerin kıymetine muadil kısmı Türk
hükümetince temellük olunacaktır.
C — Emval 3 sınıfa tefrik olunarak her biri
için münferiden kıymet takdir edilecektir.
Bu itilâfname mucibince devlete intikal eden
gayri menkul malları İcra Vekilleri Heyetince tayin
olunacak müsavi şerait ve nisbetler dahilinde aynen
veya bedelen hak sahiplerine vermeğe hükümeti
mezun kılan 1 nisan 928 tarih ve 1217 numaralı kanunun
mer'iyet mevkiine intikalinden sonra gayri
mübadil Türk'lere tevzii lâzım gelen Yunan'Ulara ait
89
emlâkin sureti tevzii hakkında 6/6/928 tarihli kararname
neşredildi.
Kararname ahkâmı:
Gayri mübadil oldukları mevcut ahkâma göre
taayyün edenlere Muhtelit Mübadele Komisyonu
Türk heyeti murahhasası tarafından hususî gayri
mübadil vesikası verilir. Şimdiye kadar müracaatla
sıfatlarını tesbit ettirmemiş olanlar talimatnamenin
neşir ve ilânı tarihinden itibaren iki ay zarfında
Muhtelit Mübadele Komisyonu Türk heyeti murahhasasına
müracaat edeceklerdir. Bunların evrak ve
vesaiki heyetçe iki zarfında tetkik ve intaç olunarak
alâkadarlara vesikaları verilir. Bu müddetin hitamından
azamî bir ay sonra Türk heyeti murahhasası
gayri mübadillerin esamini natık bir defter tanzim
ederek Maliye Vekâletine tevdi edecektir.
2 Atina itilâfnamesi mucibince hükümete intikal
edip gayri mübadil Türklere tevzii lâzım gelen
emval ve emlâkn takribi kıymeti hazıralarile mu -
kayyet kıymetleri iki ay zarfında Maliye Vekâletince
tayin ve telfik ettirilir.
3 — Kendilerine mal verilecek gayri mübadillerin,
istihkaklarının tayininde itilâfname mucibince
muhtelit takdiri kıymet heyetleri tarafından verilecek
mazbatalar esas ittihaz olunur.
4 — Altın para ile kıymet tayin olunan mal sahiplerine
istihkaklarına esas teşkil edecek hali hazır
kıymetleri bunların vaziyeti hukukiyelerine ve
90
bulundukları mahallere göre bu kıymetlerin 01 misline
kadar iblâğile bulunacak miktarlardır.
5 — Bidayeten kıymet tayini muamelesi aza -
sından ikisi Maliye Vekâletince münasip görülenlerden,
ikisi ait olduğu mıntakaya mensup gayri
mübadillerden yine Maliye Vekâleti tarafından tayin
ve tefrik olunacak dört kişilik bir heyet marifetile
yapılır. Bu kıymetlere itiraz vukuunda Maliye
Vekâletinden bir reis ve iki azadan mürekkep teşkil
edilecek heyet tarafından temyizen tetkik ve takrir
ettirilir.
Maliye Vekâleti, heyetlerce tayin olunacak kıymetleri
fazla gördüğü takdirde başkaca tahkikat
yaptırmak hakkını haiz olduğu gibi alâkadarlar razı
olmazlarsa peşinen masrafı kendilerine ait olmak
üzere mahallinde tetkikini talep edebilirler.
6 — Gerek muhtelit takdiri kıymet heyetlerince
ve gerek gösterilen şekilde tesbit olunacak kıymetlerin
yekûnu Yunan emvalinin kıymetlerile karşılaştırılarak
verilmesi mümkün olan miktar yüzde nisbeti
hesabile tesbit ve buna tekabül edecek mebaliği
muhtevi bonolar verilir. Bu bonalar, itilâf name mucibince
hükümete intikal edip bilmüzayede satılacak
emvalin satış bedellerinde nakit gibi kabul ve
mahsup edilir.
Müzayedelere iştirak etmiyen veya edip te uhtelerine
mal ihale olunmıyan gayri mübadiller, satışların
arkası alındıktan sonra tahsil edilecek satış
hasılatından bonolarının muhteviyatı nisbetinde
nakten istifayi hak edebilirler.
7 — Yunan hükümetinin vazıyet ettiği emvalin
icar bedelâtı başkaca tesbit olunarak muavazada
91
nazarı dikkate alınmak üzere ayrıca tutulacak deftere
kaydolunur.
8 — Gayri mübadillerin tahakkuk edecek istihkakları
tamamen tesviye edilmemiş olduğu takdirde
bakiyesi, Yunanlılardan alınacak mebaliğ ile temin
edilir.
9 — Muavazaya dahil olmayıp Atina itilâf namesi
mucibince sahiplerine iadesi lâzım geldiği halde
Yunan hükümetince iade edilmemiş olan emval
ve emlâk esbabına Muhtelit Mübadele Komisyonu
Türk heyeti murahhasasmın göstereceği lüzum üzerine
muavazadan istisna edilen Yunan emlâkinden
seyanen ve istihkakları istihsal olununcıya kadar
istifade hakkı verilir.
Mütalea:
Bu itilâf name ahkâmı; takdiri kıymetin istilzam
ettiği külfet yüzünden tamamen tatbik olunamıyarak
mübadeleye gayri tâbi olanların muameleleri
tasfiye edilemedi. Hükümet, Yyuan'lılara ait
emval ve emlâkin icar ve satış hasılatından müterakim
mebaliğden bu kısım hak sahiplerine nisbet
dahilinde tevziat yapmış ise de dağıtılan paralar
bunların terfih ve ikdarlarına kâfi değildi. Nihayet
mübadelei ahali hakkında Lozan muahedenamesile
Atina itilâfnamesinin tatbikatından mütevellit mesailin
kat'î surette halli için hükümetimizle Yunanistan
hükümeti arasında 15 haziran 930 tarihinde Ankara'da
imza ve 17 haziran 930 tari ve 1725 numa92
ralı kanunla tasdik edilen mukavelename mübadele
işlerine kat'î bir hatime verdi.
Ankara itilâf namesinin hututu esasiyesi:
12 fasıl ve 34 maddeden ibaret olan bu itilâf namenin
birinci faslında mübadil emvali hakkındaki
ahkâm tesbit edilmiştir.
Hükümelri:
\ — Mübadil müslümanların Yunanistanda ve
mütekabilen mübadil Rumların Türkiye'de bırak -
tıkları menkul ve gayri menkul malların tam mül -
kiyeti bu hükümetlere intikal edecektir. Bankalardaki
mevduat üzerine iki hükümet tarafından konulmuş
olan memnuiyetler mukavelenamenin imzasını
takip eden beş gün zarfında kaldırılacaktır.
2 — Her iki hükümet mübadil mallarının tasfiyesi
mes'elesinin halli hakkında rey beyanını Muhtelit
Mübadele Komisyonu bitaraf azasına tevdi ederler.
İKİNCİ FASİL
9 numaralı beyannamede müstefit olanların
malları hakkındaki hükümleri muhtevidir:
Bu fasılda münderiç ahkâma göre:
1 — 9 numaralı beyannameden müstefit olan
müslümanlara ait menkul ve gayri menkul malların
93
tam mülkiyeti - sahiplerine iade edilmiş olup ta bilfiil
tasarruf ve intifalarında bulunanlar müstesna
olmak üzere - Yunan hükümetine mütekabilen mezkûr
beyannameden istifade hakkını haiz rumlara ait
menkul ve gayri menkul malların tam ' mülkiyeti
Türk hükümetine geçecektir.
ÜÇÜNCÜ FASİL
Türk tebaasının mallarına aittir:
Bu faslın ihtiva ettiği hükümlere göre:
1 — Türk tebaası müslümanlara ait, Yunanistan'da
kâin gayri menkul malların tam mülkiyeti
- sahiplerine iade edilmiş olup ta bilfiil tasarrufla -
rında bulunan kısımlar müstesna - ve Lozan muahedesi
mer'iyete konulduktan sonra - Türk tebaası -
mn vaziyet ve tasfiye edilmiş olan menkul mallar
Yunan hükümetine geçecektir.
DÖRDÜNCÜ FASIL
Yunan tebaasının malları hakkındaki hükümleri
muhtevidir:
Mevzu ahkâma nazaran:
1 — Yunan tebaasına ait olup mübadeleden istisna
edilmiş olan İstanbul mıntakası haricinde kâin
94
gayri menkul malların tam mülkiyeti ve Lozan muahedesinin
mer'iyeti mevkiine intikalinden sonra vaziyet
ve tasarruf edilmiş bulunan menkul mallar
Türk hükümetine intikal edecektir.
2 — Yunan tebaasının mübahajeden istisna edilen
istanbul mıntakasında kâin gayri menkul mallar
üzerindeki mülkiyet hakları hiç bir suretle ihlâl
edilmemiştir. Mukavelenamenin mer'iyete konulmasından
itibaren nihayet iki ay zarfında gayri menkul
malları vaziyet, haciz ve işgal gibi her
hangi bir tedbire maruz kalmış olan Yunan
tebaası bizzat veya kanunî mümessilleri vasi -
tasile serbest tasarruf ve bunlardan intifa hakkını
tekrar elde etmiş bulunacaklardır.
İki memleket arasında mer'î muahede; mukavele
ve itilâflara tevfikan Türk ve Yunan tabiiye -
tinin iktisadî şartlarından mütevellit bilcümle ihtilâflar
Muhtelit Mübadele Komisyonu bitaraf azası
kararile kat'î surette halledilecektir. Diğer taraftan
akitler, işbu mukavelename ahkâmının, hassaten
malları lstanbulun mübadeleden istisna edilen kısmında
bulunan Yunan tebaasının miktarını tezyit
veya tenkis edebilecek, surette tefsir edilmemesini
kabul hususunda-mutabık kalmışlardır.
BEŞİNCİ FASIL
İstanbul etablilerinin emvali hakkında kabul
«dilen ahkâmı ihtiva etmektedir:
Bu fasıl mündericatma göre:
95
Istanbula geldikleri tarih ve doğdukları yer ne
olursa okun mübadeleden istisna edilmiş olan İstanbul
mıntakasında elyvem hazır bulunan Türk tabiiyetindeki
bütün Rum Ortodokslara Türkiye hükümeti
mübadil sıfatı tanır., Ayni sıfat, Türkiye Cumhuriyeti
makamatı tarafından verilmiş pasaportla
İstanbul'u terketmiş bulunan gayri mübadil şahıslara
da tanıtmıştır. Aile reisleri etabli tanınmış olan
kadınlar, kız ve erkek küçük çocuklar, reşit bile olsalar
evlenmemiş kızlar İstanbul'daki aileleri nezdine
iltihak hakkım haizdirler. Reşit oğlu etabli tanınmamış
olan dul anaların iltihaklarına müsaade
olunur. Etabli tanınmış olan ve aile reisleri İstanbul
haricinde bulunan kadınlar kız ve erkek küçük çocuklar
ve evlenmemiş kızlar oturdukları yerleri terke
mecbur tutulmıyacaklardır. Bunlara etabli vesikalarının
itası Muhtelit Mübadele Komisyonu bitaraf
azasına mevdudur.
2 — Etablilere temin olunan hakların istimalini
işkâl eden evlenme, emlâk alım satımı, serbestii
seyrüsefer gibi hususata müteallik bilûmum takyidat,
mukavele mer'iyete konulur konulmaz kaldırılacaktır.
3 — Mübadeleden istisna edilen İstanbul mıntakasını
terkedip avdet hakkından mahrum bulunan
Türk tabiiyetindeki gayri mübadil Rum orto -
dokslarla ve İstanbul mıntakası haricinde kâin olup
İstanbul mmtakasındaki Etabli Rumlara veya avdet
hakkından istifade eden şahıslara ait olup mübadeleden
istisna edilmiş bulunan istanbul mıntakası haricinde
kâin menkul ve gayri menkul malların tam
mülkiyeti Türkiye hükümetine geçecektir.
96
4 — İstanbul mıntakasında bulunan etabli
Rumların ve avdet hakkından istifade eden şahısların
menkul ve gayri menkul malları üzerinde mevcut
mülkyie hakları bu mukavele ile bir veçhile ihlâl
edilmemiştir. Bu- mallar üzerinde tatbik edilen vazıyet
ve haciz muameleleri derhal kaldırılacaktır.
ALTINCI FASIL
Garbi Trakya Müslüman etablilerinin mallarına
ait hükümleri ihtiva eder:
1 — Garbi Trakya'ya geldikleri tarih ve doğdukları
yer ne olursa olsun mübadeleden istisna edilmis
olan Garbî Trakya mıntakasında hazır bulunan
Yunan tabiiyetindeki bütün müslümanlara Yunanistan
etabli sıfatı tanır. Ayni vaziyet, Garbî
Trakya'yı Yunan Cumhuriyeti makamatı tarafın •
dan verilmiş pasaportlarla terketmiş bulunan gayri
mübadil şahıslara da tanıtmıştır. Aile reisleri etabli
tanınmış olan kadmlar, kız ve erkek küçük çocuklar
ve reşit bile olsa evlenmemiş kızlar bunların nezdine
iltihak hakkını haizdirler. Reit oğlu etabli tanınmış
olan, dul kadınların da iltihaklarına müsaade
olunur.
Bunların Garbî Trakya'ya avdet etmeleri için
Yunan hükümeti tarafından her türlü kolaylık gösterilecektir.
Etabli tanınmış olan ve aile reisleri Garbî
Trakya haricinde bulunanlar yerlerini terke mecbur
tutulmıyacaklardır.
97
2 — Etablilere temin edilen hakların istimalini
işkâl eden bilûmum tedbirler, hususîle evlenme, emlâk
alım satımı, seyrüsefer gibi haklara taallûk edenler
ve Yunan hükümeti tarafından emredilen sair
bütün takyitler mukavelename mer'iyefe konulur
konulmaz kaldırılacaktır.
3 — Mübadeleden istisna edilmiş olan Garbi
Trakya mıntakasını terkedip avdet hakkından mahrum
bulunan Yunan tabiiyetindeki gayri mübadil
müslümanlara Garbi Trakya mmtakası haricinde
kâin olup bu mıntaka dahilinde hazır bulunan etabîi
müslümanlara ve avdet hakkından istifade eden şahıslara
ait menkul ve gayri menkul mallar, Garbî
Trakya'da kâin olup Yunan heyeti murahhasasımn
18 haziran 927 tarihinde Muhtelit Komisyona tevdi
ettiği listede münderiç mallar ve merbut diğer mütemmim
bir listede gösterilen işçal altında bulunan
7000 isterama mesahasındaki arazi Yunan hükümetine
geçecektir.
4 — Garbî Trakya mıntakasmda bulunan etabli
müslümanların ve avdet hakkından istifade eden
şahısların mübadeleden istisna edilen saha dahilinde
kâin gayri menkul mallar üzerinde mevcut
mülkiyet hakları bu mukavelename ahkâmile bir
veçhile ihlâl edilmemiştir. Bu mallar üzerine tatbik
edilen bilûmum istisnaî tedbirler derhal refolunacaktır.
98
YEDİNCt FASIL
Varidat ve muadili tazminat hakkındadır:
Bu faslın hükümlerine göre:
1 — Her iki hükümet, itilâfnamede zikredilen
sınıflardan her hangi birine dahil olanlara işgal dolayısile
tediyesi lâzım gelen varidatla muadilleri iÇin
bütün mütalebattan sarfı nazar etmişlerdir.
Muhtelit komisyonun 28 numaralı kararının üçüncü
maddesi muktezasınca tediyesi lâzım gelen bedeli
icare ile sair tazminat mes'elesinin kendi tebaalarile
doğrudan doğruya halli her iki hükümetçe müterettep
bulunmaktadır.
SEKİZİNCİ FASIL
Tediye ve Tazminata müteallik hükümleri
muhtevidir:
Bu fasıl mündericatına nazaran:
1 — Yunan hükümeti mukavelenamenin mer'iyete
konulmasını takip eden ay zarfında muhtelit
komisyon emrine 425,000 İngiliz lirası verecektir.
Bu paradan:
A — 150,000 İngiliz lirası Istanbulda bulunan
Türk tabiiyetindeki etabli rumlarla avdet hakkın99
dan istifade edecek şahısların İstanbul mmtakası
haricinde mutasarrıf oldukları malların tazminine;
B — 150,000 İngiliz lirası mallar Yunan hükûmetninin
mülküne geçen Yunan tabiiyetindeki etabli
mütlümanlara.
C — Mütebaki 125,000 İngiliz lirası muhtelit
komisyon tarafından üç defada Türk hükümetine
verilecektir.
DOKUZUN SU FASIL
Hususî hükümlere mütealliktir: ' [
Faslın münderecatına göre:
1 Menlehül haklarına iadesi lâzım gelen bir
gayri menkulün iadesi imkânsızlığı muhtelit komisyon
tarafından teyit edildiği takdirde bunlar, be -
deÛeri tazmin edilmek şartile kâin oldukları hükümet
tarafından iktisap olunacaktır.
2 — Mukavelenamenin mevaddı mahsusasında
tadat edilen gayri menkuller mukavelenamenin
mer'iyeti tarihinde işgal edilmemiş olduğu takdirde
bunlara vazıyet olunması veya haciz ve işgal edilmesi
her defasında muhtelit komisyonun tetkik ve
tasvibile vaki olabilecektir. Komisyonun faaliyeti
nihayete erdikten sonra hiç bir haciz, vazıyet ve işgal
yapılamıyacaktır.
3 — Ahkâmı umumiye ve mukavele hükümleri
mahfuz kalmak şarile her iki hükümetin kadastro
100
daireleri Yunan tebaasının veya mallarına bilfiil tasarruf
eden Türk tabiiyetindeki şahıslarla etabli
müslüman ve rumların bir gayri mübadilden miras
tarikile sahip oldukları. İstanbul ve Garbi Trakya'da
kâin malların intikali için lâzım gelen bilûmum muamelâtı
ikmal ile mükelleftirler.
ONUNCU FASIL
Umumî hükümlere aittir:
1 — Mukavelenamede görülen (İstanbul) kelimesi
mübadele mukavelenamesinin ikinci madde -
sinde münderiç (Konstantinopl) şehrine işaret etmektedir.
Mukaveleler ahkâmından istifade hakkını
haiz olanlar arasında hükmî şahıslar da dahildir.
2 — İstanbul'da bulunmıyan ve İstanbul'u Türkiye
Cumhuriyeti makamatından verilmiş bir pasaportu
hâmil bulunmaksızın terketmiş olan Türk
tabiiyetindeki gayri mübadil Rum Ortodokslar ayni
suretle Garbî Trakya'yı terketmiş Yunan tabiiyetindeki
gayri mübadil müslümanlar avdet hakkından
mahrum olup bunlar arazisinde bulundukları hükümetlerin
tabiiyetlerine girerler. Bu suretle tabiiyet
değiştirmeden dolayı haklarının iskatına maruz kalmazlar.
Bunların tebdili tabiiyetleri zevce ve evlâtlarının
tabiiyetlerine müessir olur.
Mukavelenamede münderiç (elyevm) ve (bilfiil)
tâbirleri ağustos 929 tarihinde mevcut vaziyeti
filiyeye muzaftır.
101
ON BİRİNCİ FASIL
Hakeme müteallik hükümleri ihtiva eder:
1 — Mukavelenamenin tatbiki muhtelit komisyona
mevdudur. Tetkik ve tefsire müteallik olarak
Muhtelit Mübadele Komisyonunda tahaddüs edecek
bilûmum ihtilâflar için her iki hükümet komisyonun
bitaraf azasının hakem sıfatını tanırlar.
ON İKİNCİ FASIL
Nihaî hükümlere mütealliktir:
1 — İşbu mukavelenamenin muhtevi olduğu
ahkâma muhalif veya tamamii tatbikına mâni olan
her nevi kanunlar, emirnameler, nizamnameler kanunî
ve resmî tefsirler ve tamimler her iki memlekette
işbu mukavelename ile kendiliğinden mülga
olacaktır.
Mütalea:
Uhut ve mukavelâta en müşkü ahval ve şerait
altında bile riayeti şiar ittihaz eden hükümetimiz,
mübadele işlerinin başlangıcından itibaren bir an
bile bu umdeden ayrılmıyarak her zaman hüsnü ni102
yet ve samimiyet göstermiştir. Diğer devletlerle olduğu
gibi Yunanistan'la da hüsnü münasebat idame
ve mukarenet tesis etmek istiyen Türkiye Cumhuriyeti
cihan sulhuna müessir olabilecek ihtilâfları tamamen
kaldırmak ve itilâfı emri vaki haline getirmek
için çok yüksek hüsnü niyet göstermiştir.
Tatbikatta en küçük bir pürüz ve manianın yer
tutamaması maksadile Hariciye Vekâleti, mukavelenamenin
istinat ettiği esaslara göre ittihazı lâzım
gelen tedbirleri 27 temmuz 930 tarih ve 91392/1840
numaralı tahriratına merbut izahnamede tesbit ve
bunların en yüksek bir alâka ve samimiyetle acilen
tatbiki esbabının istikmalini Dahiliye Vekâletinden
rica etmiştir.
Metruk mallara tevcih edilen iddialarla menlehül
haklar itibarile yapılan tasniflerden tatbikatta
çıkan ihtilâflar:
Ahar mahallere nakledilen eşhasın terkettikleri
gayri menkul mallara tevcih edilecek istihkak davalarında
indelitiraz yeminden nüküle talikan hüküm
salâhiyeti mevcuttu. Zaman zaman ve taraf taraf
ikame edilen istihkak davaları üzerine alınan gıyabî
kararlar kesbi kat'iyet edip infaz edilmeğe başlayınca
bunlara yerleştirilmiş olan muhacir ve mülteciler
açıkta kalıyorjardı. Bu vaziyet üzerine 15 nisan
339 tarihli kanuna yeminden nüküle talikan hüküm
itasından hükkâmın memnu bulundukları hakkında
ahküm vazedildi.
8 teşrinisani 339 tarihli mübadele imar ve is -
103
kân kanununun 8 inci maddesi mucibince (ihtiyaç
görüldükçe bilûmum emvali gayri menkule) hakkı
iskânı haiz olanlara tahsis edilebilecekti.
13 eylül 331 tarihli kanunu muvakkat; Evkaf
ve Maliye hazineleri namına kayıtları icra kılınan
icareteyinli müsakkafat ve müstegallâtı vakfiye ile
sair emvali gayri menkulenin hatta meccanen muhacirine
teffiz ve tevziine mesağ veriyordu.
13 mart 340 tarih ve 441 numaralı kanun, mübadeleye
gayri tâbi eşhastan metruk emlâk ve arsaların;
bunu muaddil 15 nisan 341 tarih ve 622 numaralı
kanun bedellerinin harikzedelere> tevzi temliki
esasını vazetmek suretile bu kabil emvalin menlehül
haklarını tayin ediyordu.
341 senesi muvazenei umumiye kanununun
23 üncü maddesi mübadeleye gayri tâbi eşhası hükmiyeden
metruk gayri menkul malları bütün hukuk
ve vecaibile idarei hususiyelere devrediyordu. Mübadele
imar ve iskân kanununun bahşettiği salâhiyete
istinaden bilûmum gayri menkul emvali metrukeye
- tefrik gözetilmeksizin - iskân yapılmıştır. 15
nisan 341 tarihli kanuna istinaden hazine, mütegayyip
eşhastan metruk emvali satışa arzedince bir
çok yerlerden şikâyetler yükseldi. Bunun üzerine
gerek 13 mart 340 tarihli kanunun neşrinden evvel
ve gerek işbu kanunun neşrinden 15 nisan 341 tarihli
kanunu muaddelini neşri tarihine kadar eşhası
mütegayyibe emvalinden iskâna tahsis edilen kısımların
istirdat olunmaması 28 haziran 341 tarihli Heyeti
Vekile kararile kabul ve tasvip edildi.
Buna rağmen müzayede ve satışların devamı
- 104
13 mart 926 tarihli istipdal kanununun neşrine saik
oldu.
Bu kanun mucibince 13 mart 340 ve 15 nisan
341 tarihli kanunlar ahkâmına tâbi bulunan emlâk
ve arsalar 15 nisan 339 tarihli kanun mucibince hazinei
evkaf namına kayıtları icra edilen müsakkafat
ve müstagallâttan ve 341 senesi muvazenei umumiye
kanununun 23 üncü maddesinin (V) fıkrası
mucibince idarei hususiyelere terkedilen emvali
gayri menkuleden kanunen hakkı iskânı haiz olanlara
adî iskân ve teffiz tarikile verilmiş ve bundan
DÖyle verilecek emvali gayri menkulenin istirdat edilmeyip
ayni kıymette mübadil Rum emvali metrukesinin
Dahiliye Vekâletince bittefrik ciheti aidiyetlerine
göre Maliye Vekâletile Evkaf Müdiriyeti
Umumiyesi ve idarei hususiyeler emrine ita olunacağı
tasrih edilmiş iken muhtelif suretlerde devam
ettirilen ihale muameleleri tevkif olunamadı.
31 mayıs 926 tarihli iskân kanunu (iskân edileceklerin
iskânlarına muktazi emlâk ve arazinin, arazi
mevat ve haliye ve mahlüle ve hükümete ait
emlâk ve araziden ve alelitlak mübadeleye tâbi veya
gayri tâbi emvali metrukeden) tefrik ve tahsis
olunacağı sarahatini ihtiva etmesine rağmen tatbikat
ve ihtilâfların önüne geçilemedi.
Dahiliye Vekâleti 341 muvazenei umumiye kanunile
tefrik ve itasını kabul ettiği dört buçuk milyon
lira kıymetindeki Rum emvaline mukabil muhtelif
tarihlerde hazine emrine bir çok mübadil emvali
terkettiği halde hakkı iskânı haiz olanlara muhassas
emval zaman zaman istirdat ve tahliyeden
masun kalamadı. Bu yüzden şagillerinin emniyeti
105
tezelzüle uğrıyarak muhassas emvaldeki alâka ve
merbutiyet derecesi gittikçe azaldı.
21 kânunusani 341 tarihli ve 543 numaralı kanun
Türkiye'de bulunmıyan Yunan tebaasına ait
emvali gayri menkulenin Maliye Vekâletince emlâki
milliye gibi idare olunarak varidatının gayri mübadillere
tevziine mezuniyet vermişti. 1 kânunuevvel
926 tarhli Atina itilâfnamesi mucibince devlete
intikal eylemiş olan gayri menkul malların aynen
veya bedelen mübadeleye gayri tâbi ahaliye tevzie
hükümet mezundu. Bu kanunlar mucibince Yunan'lı
emvalinin menlehül hakları gayri mübadillerdi. Ancak;
uzun zaman Yunan işgali altında kalmış olan
havalide tebaamızdan olan Rumlar işgal senelerinde
yaptıkları muamelelerde kendi kendilerine Yunanlılık
sıfatını izafe ve tasarruf kayıtlarını o suretle
tesis ettirmişlerdi. Halbuki bunlar hakikatte
tabiiyetimizden çıkmadıkları cihetle hükümet kendi
kendilerine iktisap ettikleri ecnebi tabiiyetini kabul
edemezdi, bunlar ve emvali mübadeleye tâbidi.
Bu itibarla Yunan'lılık sıfatı tabiiyet kayıtlarile tevsik
edilmiyen Rumlardan metruk gayri menkul emval,
mübadillere iskânı adi ve teffiz tarikile veriliyordu.
Tasarruf kayıtlarına istinaden bunların Yunanlılığı
ortaya sürülerek taraf taraf satışlarına
başlandığı gibi muhassesün lehlerinin taallûk eden
hakları tanınmıyarak bir kısmı tahliyeye maruz bırakıldı.
Halbuki: Yalnız İzmir'de bu suretle teffiz
ve tahsis edilmiş binlerce mesken vardı. Şagillerinîn
tecridi yeni bir buhran tevlit edeceği gibi haddi
zatında muhik değildi. Bu yüzden devam eden ihtilâflar
işlerin uzamasına hayli müessir oldu.
106
Temlik kanunu:
Emniyet, istikrar ve kat'î tasfiyeyi temin maksadile
928 senesinde neşredilen temlik kanunu yeni
ve mühim bir adımdı. Bu tarihe kadar iskânı adi ve
teffiz tarikile tahsis edilen emvalin mühim kısmı
muvakkat tasarruf vesikalarına bile raptedilmediğinden
herkeste ciddî bir endişe baş göstermişti.
Teffiz edilen emvale mukabil tapu senedi verilmiyordu.
Teffiz ve tahsis kararları her zaman ref veya
tadil kabiliyetini haiz ve kat'iyetten mahrumdu.
Hergün yeni dosyalar teşkil ve müracaatler tevali
ediyordu. Yalnız kıymetli tapulara müstenit ve 2000
lirayı tecavüz etmiyen emval vilâyet teffiz komisyonlarının
kararile mütefevvizlerine teslim edili -
yordu. Ancak bu kararlar dahi vekâletin tetkik ve
tasdikına tâbi bulunduğundan kat'iyet ifade etmiyordu.
Çok defa vilâyet teffiz komisyonları kararının
vekâletçe nakz veya tadil edildiği vaki idi. Bu
takdirde teslim edilen emvalden bir kısmınım istirdadı
lâzım geliyordu. Muhassas emval üzerinde ferağ,
terhin ve teminat iraesi suretlerile tasarruf
memnu idi. Emniyetsizlik merbutiyet ve alâka u -
yandırmadığından tahsis ve teffiz edilen emval gün
geçtikçe harap oluyordu. Bazan tescil edilmiyerek
adi müsvette kâğıtları üzerinde kalan kararların zıyaı
hukuka müessir oluyordu. Bütün bu mahzurların
izalesi zarurî görülerek bu maksatla temlik kanunu
neşredildi.
107
Kanunun hukuku esariyesi:
1 temmuz 928 tarihinde muteber olmak üzere
neşrolunan 28 mayıs 928 tarih ve 1331 numaralı
temlik kanunu atideki hükümleri ihtiva ediyordu:
1 — Mevzu ahkâma tevfikan kendilerine gayri
menkul emval teffiz ve icar edilmiş ve edilecek o-
Ian mübadillerin ellerindeki tasarruf vesikalarına
mukabil tapu senedi verilir. Bunların njsbeti, kıy -
metli tapulara mukabil % 50 den, kıymetsiz tapulara
mukabil %40 tan ve tasfiye talepnamelerine
müsteniden kefaletnamelere mukabil %20 den fazla
olamaz.
2 — Memleketlerinde mal terketmiyen mübadillerle
gayri mübadil muhacir, mülteci ve aşiret efradı
ve harikzedelere iskân ve borçlanma kanunları
mucibince adiyen verilen gayri menkul emval için
ita olunan muvakkat tasarruf vesikaları tebdil edilerek
eshabı namına ve hazine menfaatine birinci
derecede ipotekli tapu senedi verilir.
3 — Bu kanunun mer'iyeti tarihinden itibaren
altı ay zarfında evrakı müspiteye müsteniden müracaatta
bulunmıyan mübadillerin bundan sonra vaki
olacak müracaatları mesmu değildir. Ancak bu
müddet zarfında Muhtelit Mübadele Komisyonuna
müracaat etmiş olanların mübadillikleri mezkûr
komisyonca bilâhare kararlaştırıldığı takdirde bu
madde hükmü karar tarihinden başlar.
4 — Tapu ve vergi kıymetleri 2000 ve mukadder
kıymetleri 10,000 liraya kadar olan gayri menkul
emvali valilerin tasdikına iktiran etmek şartile
vilâyet teffiz komisyonları sureti kat'iyede teffize
mezundur. Bu suretle teffiz olunan emval tapuya
108
raptedilir. Daha ziyade kıymeti haiz olan emvalin
sureti kat'iyede teffizi ve tapu senetlerinin itası Dahiliye
Vekâletinin tasdikına mütevakkıftır.
5 — İşbu kanunun mer'iyeti tarihinden itibaren
mübadillere ait muamelâtın bir sene zarfında ikmali
mecburidir.
6 — Mübadeleye tâbi eşhastan metruk olanlar
hariç olmak üzere bilûmum emvali metrukenin kanunun
mer'iyeti tarihine kadar teffiz edilmiş veya
edilmek üzere bulunmuş olanlardan maadası Hazinei
Maliyeye intikal eder. Mübadeleye tâbi eşhasa
ait olup ta şimdiye kadar usulü dairesinde teffiz ve
tahsis olunmıyan emvalden harabiye duçar olacağına
Dahiliye Vekâletince karar verilen emval,
gayri mübadil eşhasa ait iken hasbellüzum iskân
emrine verilmiş olan emvale mahsuben hazinei maliyeye
devrolunur.
7 —Vazii yet edilmiş ve edilecek emvali gayri
menkule gerek mübadillere tahsis ve teffiz edilmiş
olsun ve gerek hazine uhdesinde bulunsun hüküm
tahakkuk edecek müstahaklarma iade edilmeyip
kıymeti mukaddereleri 15 nisan 1341 tarihli kanuna
tevfikan hazineden tesviye olunur.
8 — Bu kanuna tevfikan verilecek tapu senetleri
için harç. damga ve diğer rüsum istifa olunur.
Ancak mübadillerin ikametlerine muhassas mes -
kenlerine ait harç ve resimler üç senede tahsil olunur.
Bu tecil, tapu senetlerinin derhal itasına mâni
teşkil etmez.
9 — Mütefevvizlerin uhtelerinde bulunduğunu
beyan eyledikleri emval, o miktarda olmadığı veya
asla gayri menkul malları bulunmadığı beş sene zar109
fında tahakkuk ederse istihkaklarından fazla miktarı
emvali sairelerinden, vefatları halinde varis ve
kefillerinden istirdat ve Dahiliye Vekâletinin iş'arile
tapuları iptal olunacağı gibi bunlar hakkında 16
nisan 340 tarihli kanunun 4 üncü maddesi ahkâmı
tatbik olunur.
Temlik kanununa ait tefsirler:
Bu kanunun 6 ıncı maddesinin tefsiri hakkında
Meclisi Âlice ittihaz olunan 142 numaralı kararda
(Teffiz edilmiş veya edilmek üzere bulunmuş) kaydının
kanunun mer'iyeti tarihine kadar istihkaka
müsteniden vaki müracaatları üzerine tevsik ve tesbit
safhalarını ikmal ettirerek yalnız teffiz komisyonlarının
kararına kalmış muamelâta matuf bulunduğu
izah olunmuştur.
Yedinci maddenin tefsirine ait 2 haziran 929
tarih ve 146 numaralı kararda 13 eylül 331 ve İS
nisan 339 tarihli kanunlara tevfikan vaziyet edilen
veya edilecek olan emvali gayri menkule hazine namına
kaydedilmiş hükmünde olduğu ve esbabının
bunların 331 senesi iptidasındaki kıymeti mukayyedeleri
üzerinde hakları mahfuz bulunduğu cihetle
bu emval bilâhare ister muhacirine tahsis ve teffiz
edilmiş, ister satılmış veya hazine uhdesine muhafaza
edilmiş olsun 13 eylül 331 ve 15 nisan 339 tarihli
kanunların tatbiki aleyhine Şûrayi Devletçe bir
hüküm verilmedikçe esbabına aynen iadesine imkânı
kanunî olmadığı gibi 28 mayıs 928 tarihli kanunun
gerek neşrinden evvel gerek neşrinden sonra
hükmen tahakkuk etmiş veya edecek müstahaklarına
aynen iadesine cevaz verilmiyerek ancak eshabı110
na veya hükmen tahakkuk eden müstahaklarına bu
emvalin 331 senesi iptidasındaki kıymeti mukayyedelerinin
verilmesi lâzım geleceği tasrih olunmuştur.
Temlik kanununa ait- nizamname:
29 ağustos 928 tarihinde neşredilen bu nizamnamede
:
1 — Kanunla tayin edilen %50,*%40 ve %20
nisbetleri dahilinde teffiz ve müeccel icar suretile
verilen emvalin istihkak fazlası şayi cüz'ülerinin
ipotekli tapuya raptedileceği.
2 — İskânı adi tarikile muhassas emvalden
muvakkat tasarruf vesikalarını ibraz edenlere ipotekli
tapu verileceği.
3 — Vesikaları verilmiyen emvalin muvakkat
tasarruf vesikalarına raptından sonra esbabına ipotekli
tapu senedi verileceği.
4 — Eşhası mütegayyibeye ait emvalden ancak
muamelei teffiziyeleri ikmal edilmiş ve yahut 1
temmuz 928 tarihine kadar esbabının istihkakı hasebile
bilfiil tahtı işgal ve istifadelerinde bulunmuş
olup komisyonlarca teffiz kararı verilmiyenlerin
tapuya raptedilerek bunlardan maadasının hazineye
intikal edeceği.
5 — Fazla mal aldıkları ihbar edilerek haklarında
tahkikat icrasına tevessül olunan kimselerin
vaziülyet bulundukları emvale ait tapuların neticei
tahkikata kadar verilmiyeceği.
6 - 2 2 şubat 928 tarihli İcra Vekilleri Heyeti
kararile müeyyet 10 mayıs 341 tarihli Heyeti Vekile
kararile Ankara merkezi iskân mıntakası harici ad111
dedilmiş olduğundan burada bulunan rum emvalinin
kıymetlerine muadil başka yerlerde eşhası mütegayyibe
emvali ile diğer mallar gösterilmek şartile
bu tarihten sonra tahsis ve. tef fiz muamelesi yapılamıyacağı
gibi memurinin ikametine veya devairi
resmiyeye veya menafii umumiyeye tahsis edilmiş
mebaninin de tef f izi caiz olamıyacağı gösterilmiştir.
Mütalea:
Muhtelif esbap ve müessirat dolayısile fazla
uzamış olan iskân işlerinin bir an evvel kat'î tasfiyeye
raptını istihdaf eden bu kanunun neşrinden
sonra Dahiliye Vekâleti imkân dahilinde görülen
bütün tedbirleri ittihaz ettt
Seri bir tasfiyenin şamil menfaatleri üzerinde
. ehemmiyetle tevakkuf ederek en cezri bir hattı hareket
takibine koyuldu. Ancak başlangıcında emri
vakilere istinat eden bu iş çok çetin safhalar arzediyordu.
Emvali metrukeye vazıyet edenlerin tamamile
bilinememesi, her gayri menkule ayrı ayrı kıymet
takdiri zarureti, bir çok emvalin muvakkat tasarruf
vesikalarına raptedilememiş olması gibi esbabın
tevlit ettiği müşkülâta emvali gayri mnkulenin
ciheti aidiyetleri yüzünden Maliye ve iskân daireleri
arasında devam eden ihtilâfları; iskâna tahss
edilmiş olan eşhası mütegayyibe emvalinin sahip
veya müstahaklarına aynen iadesi hususunda mahkemelerde
başlıyan tatbikat inzimam ediyordu. 2
haziran 929 tarih ve 146 numaralı tefsir bu zaruretten
doğmuştu. Maahaza Vekâlet bütün müşkülâta
112
rağmen seri ve kat'î tasfiyeyi emri vaki haline getirmek
için esaslı bir mecmuayi tedabire tevessül etti.
929 senesi şubat ayı içinde iskân işlerile iştigal
eden mülkye müfettişlerile merkezdeki mütehassıslardan
mürekkep bir komisyon teşkil ederek vaziyeti
başta aşağı esaslı surette mütalea ve alınacak
tedbirleri tesbit etti. Manzaranın arzettiği şekle
göre:
1 — Ya emri vakilerle müeyyet filî vaziyeti kabul
edip mevzu ahkâamı buna göre tadil etmek.
2 — Yahut cari esasları aynen tatbika kalkı -
şarak emri vakileri bunlara göre tashih ve ıslaha
çalışmak.
İkinci şık tamamen imkânıszdı. Filî vaziyette,
imar ve İskân Vekâletiniri'vâzetmiş olduğu ahkâma
göre tadilât ve tashihat yapmak için yerleşenlerin
umumunu yerlerinden oynaştırmak lâzım gelirdi.
Teffiz tarikile emval talebinde bulunanlar, 928 senesi
kânunuevvel nihayetine kadar dosyalarını mevzu
ahkâma göre ihzar ve iskân dairelerine tevdi etmiş
olduklarına göre mevzuatta esaslı tadilât icrası
işlere yeni başlamak gibi bir netice tevlidinden başka
bir çok ihtirasat ve itirazatı davet edeceği cihetle
tamamen mahzurlu idi. Bu hassas vaziyeti idare
ve seri bir tasfiyeyi temin için telifkâr tedbirler
almaktan başka çare olmadığından ittifak edilerek
ana göre esaslar hazırlandı.
6 mart 929 tarihli kararname ve merbuti izahname
ile 9 haziran 929 tarih ve 78846 numaralı tebligatı
umumiye cereyan eden müzakerelerden mülhemdi.
113
6 mart 929 tarihli kararnamenin esasları:
1 — Vilâyetlerde iskân muamelâtının sureti ifasma
müteallik 20 kânunusani 341 tarihli kararnamenin
4 üncü maddesinde muharrer vezaifi ifa
etmek üzere müteşekkil ihzari tetkik komisyonları
lağvedilmiştir. Bu komisyonların vazifesi iskân teffiz
memurları tarafından görülecektir.
Tapu vergi ve emvali metruke memurları dosyaların
tetkiki sırasında hasıl olacak lüzuma binaen
davet vukuunda tetkikatta hazır bulunmağa ve istenilen
kayıt, malûmat ve izahatı vermeğe mecburdurlar.
2 — 5 teşrinisani 340 tarihli icarı müeccel talimatnamesinin
1 inci maddesinin ( A ) fıkrası şu suretle
tadil edilmiştir:
İskâna mevdu dosyalarında usulüne muvafık
surette tanzim edilmiş tasfiye talepnameleri mevcut
olup ta tasarruf vesikası göstermiyenlere ait beyannamelerin
sıhhatini tasdik edecek 4 mütefevviz veya
tefevvüz iktidarını haiz mübadilin alelitlak mübadil
sahalar halkından olmaları kâfidir.
3 — İskânı adi suretile mal almış ve alacak bilûmum
mübadil, gayri mübadil, mülteci ve harikzedelerin
tahsis kararı veya mazbata suretlerini, sıfatı
muhaceret ve ilticalarını müsbet evrak veya suretlerini
altı ay zarfında iskân dairelerine tevdi ile
muvakkat tasarruf vesikalarını almaları mecburidir.
Bu müddet zarfında evrakı iskâniyelerini tamamen
teslim etmemiş olanlar fuzuli şagil addedilirler.
Ve emlâk maliyeye devrolunur. Kanunî müd114
det zarfında adiyen iskân talebile müracaat edip te
haklarındaki tahkikat ve esbabı saire dolayısile tahsis
kararı almamış olanlar ittihaz olunacak karar
tarihine kadar fuzuli şagil sayılmıyacağı gibi köylere
iskân edilmiş ve orada sakin bulunalar da alelıtlak
bu kayıttan müstesnadırlar.
Kararnamenin esbabı mucibesi:
20 kânunusani 341 tarihli kararname mucibince
mübadillere ait teffiz ve icarı müeccel muamelâtına
ait ihzari tetkikat iskân, tapu, emlâki milliye müdür
veya memurlarından mürekkep bir heyet tarafından
ifa ediliyordu.
İhzarı tetkikat esnasında tapu ve mal memurlarının
verecekleri izahat daha evvelden mübadillerin
muameleli evrakı üzerinde çıkarılan kayıtlarda
mevcut olduğuna ve bunların memleketlerinde terkettikleri
emvale ait vesaik teffiz dosyalarında bulunduğuna
göre bu isin heyet halinde görülmesinden
çokluk fayda temin edilemediği gibi vazifei asliyeleri
bulunan bu memurların mütemadiyen iskân
işlerile uğraşmalarına imkân bulunmadığı ve bu
yüzden teffiz dosyaları tetkik&tmın sürüncemede
kaldığı anlaşıldığından mezkûr teşekkül, yeni kararnamenin
1 inci maddesile lâğv ve bu vazife teffiz
memurlarına tevdi edildi. Tasfiye talepnamelerinde
yazılı olan mallarının mevcudiyetini tasarruf vesikalarile
tevsik edemiyen mübadillerin kasaba veya
kariyeleri halkından tapulu emvale sahip dört mütefevviz
kefil göstermeleri 5 teşrinisani 340 tarihli
115
kararname ahkâmı iktizasındandı. Mübadeleye tekaddüm
eden fevkalâde hâdiseler dolayısile mübadillerin
mühim kısmı hiç bir şey alamadan memleketlerini
terk ve hicret zaruretinde kalmış olmalarına,
bir çoğu ecdattan mevrus emvalin deruhte tarihlerini
bilemedikleri cihetle kuyudu umumiyeden
kayıt sureti istihsaline imkân bulamamalarına ve
bazan br memleket halkını muhtelif mıntakalara
tertip ve iskân edilmiş olamalarına binaen kendi kasaba
ve köylerinden matlup şeraiti haiz dört kefil
bulup gösteremedikleri cihetle muameleleri sürüncemede
kalıyordu. Kefalet, malî mes'uliyeti temsil
eder âkitlerden bulunduğu cihetle kefillerin ayni kasaba
ve köy halkından olmalarında bir fayda mutasavver
değildi.
Kararnamenin ikinci maddesile bu kayıt kaldırılarak
tapulu mal sahibi olan bütün mübadil sahalar
halkının kefaletlerinin kabul edileceği hakkında
hükümler kondu.
Nakilleri, mübadele mukavelenamesi ahkâ -
mından olan halkın hazırlıklar ikmal edilmeden büyük
kafileler halinde getirilmelerinde zaruret hasıl
olması, muharebelerde meskenleri harap olanlarla
dahil ve hariçten iltica edenlerin muayyen mıntakalarda
tekasüf etmesi usulü dairesinde tahrir ve tevzi
muamelesi ikmal edilmeden metruk mallara vaziyet
etmiş olmaları dolayısile emri vakiler tesbit edilememişti.
Bunların işgalleri alıtnda bulunan mallar
malûm olmadıkça senetlerinin itasına ve borçlandırma
muamelelerinin ifasına imkân yoktu. Adi iskân
tarikile mal almış olanların muayyen bir müddet
zarfında evrakı iskâniyelerile bilmüracaa mua116
melelerinin neticelendirmeleri mecburiyetinin bir
müeyyede ile teyidi zarureti kararnamenin üçüncü
maddesinin tahririne saik oldu. Gerek mübadillerin
memleketlerinde terketmiş oldukları emvalden gerek
burada istihkaklarına mukabil teffiz tarikile
verilen veya adiyen tahsis olunan mallara birer birer
kıymet takdirinin istilzam ettiği külfet ve müşkülât
işlerin uzamasında mühim bir âmildi. Takdiri
kıymet işlerinde basit ve umumiyeti haiz formüller
kabulü seri tasfiyeyi emri vaki haline getirmek için
çok lâzım ve zarurî idi.
16 nisan 340 tarihli kanunun vazetmiş olduğu
(cinsiyet) esası tatbikatta büyük müşkülât ika ediyordu.
Uzun zamanlar Yunan işgali altında kalan
yerlerde emvali gayri menkule alım satımı yapan
Rumlar muamelelerini Yunan'lılık sıfatına istinat
ettirip kayıtlarını o suretle tesis ettirmişlerdi. Halbuki
tabiiyet kaunumuza göre bunlar tabiiyeti asliyelerini
zayi ve Yunan tabiiyetini iktisap etmiş değillerdi.
Bunlar ve emvali mübadeleye tâbi olup
menlehül hakları mübadillerdi. Metruk mallar daireleri
sıfatı tabiiyetin isbatile bir veçhile alâkadar
olmıyan tapu ve vergi kayıtlarındaki işaretlere istinaden
bu kabil emvali Yunan'lı malı addedip bunlar
üzerinde yapılan tahsis ve teffiz muameleleri
tanımıyorlardı. Bu yüzden çıkan ihtilâflar işlerin uzamasına
sebebiyet veriyordu.
Kararanmeye merbut izahname ile bu pürüzlerin
ref'i istihdaf olundu.
Metruk mallara vaziülyet olan hak sahipleri:
A — Vaziyeti içtimaiye ve miktarı nüfuslarile
mütenasip olmamak,
117
B — İstihkaklarından fazla bulunmak.
Gibi sebepler dolayısile zaman zaman yerlerinden
oynaştrılıyorlardı. Bu hal kat'î tasfiyeye mâni
olduğu gibi merbutiyet ve emniyeti ihlâl noktasından
çok şümullü zararlar tevlit etmekte idi.
istikrar esasları:
Bu mahzurların önüne geçilip istikrarı emri
vaki haline getirmek maksadile 28 mart 929 tarihile
vilâyetlere tamimen yapılan tebliğde:
Mübadil, gayri mübadil, muhacir ve mültecilerin
hiç bir sebep ve suretle yerlerinden çıkarılmıyarak
verilecek talimat dairesinde muamele ifası bildirildi.
9/6/929 tarihinde tebliğ edilen talimatname şu
esasları ihtiva ediyordu.
1 — İskân hakkını haiz olanlara mesken olarak
verilen evler bir veçhile istirdat edilemez.
2 — Köylere iskân edilenlerin vesikalarından
gösterilen arazi miktarı - adî iskân haklarından fazla
da olsa - istirdada tâbi değildir.
3 — Sıfat ve istihkakı olmıyanların işgal ve idareler
altında bulunan mallar istirdat olunur.
İstirdat kararları Vekâletin tasdikına iktiran
etmedikçe infaz edilemez.
Bu tedbirin çok mühim fayda ve tesirleri görüldü.
İmar ve İskân Vekâleti tarafından vaz ve bilâhare
teyit edilen esaslara göre:
Altı odadan fazla olan veya muhacirlerin hukukî
ve içtimaî vaziyet ve nüfuslarile mütenasip bu118
lunmıyan evlerle istihkak harici kalan kısımlar zaman
zaman istirdada tâbi tutuluyordu. Her tahrir
yeni külfetler tahmil ediyordu. Evleri yazan, araziyi
mesaha ve tesbit eden heyetlerin lüzum gösterdikleri
tadilât ve ıslahatı yapmak için bütün vaziülyetlerini
tecrit ve yeni bir muhaceret tevlit etmek lâzım
gelirdi.
Afakî mülâhazalara istinat eden böyle bir tedbir
tatbik kabiliyetini haiz olmamakla beraber tatbiki
kabul edildiği takdirde bile imar ve timar ile
taallûk eden müktesep hakları ihlâl ve bir çok vatandaşları
izrar etmek icap ederdi. Tatbikatın tevlit
edeceği emniyetsizlik ve bu yüzden husule gelecek
şümullü zararlar da ayrıca hesaba katılmak lâzımdı.
Hakikati şekillere feda etmemek şıkkını tercih eden
Vekâlet, bu tamimle yukarıda sayılan bütün mahzurların
önüne geçmekle beraber en canlı noktaya
temas etmiş bulunuyordu.
Kabul edilen yeni ve cezrî esasların tatbikatta
mevki alabilmesi, işlere seri ve muntazam bir cereyan
verilmesi için müessir bir murakabeye ihtiyaç
vardı. Uzun bir silsilei eşkâl ve ahkâma istinat ettirilmiş
olan iskân ve teff iz işleri kolaylıkla ihata edilemiyecek
derecede muğlâk bir hale getirilmiş olduğundan
murakabe ve takibe kuvvetli unsurları memur
etmek zarureti hasıl olmuştu.
İskân ve teffiz işleri çok olan vilâyetler gruplara
ayrılarak her gruba lüzumu kadar mülkiye müfettişi
memur edildi. 8 gurupta 22 müfettiş hararetle
faaliyete koyuldu.
930 senesi haziranına kadar bir sene zarfında
müfettişlerin filî mesai ve müessir takipleri netice119
sinde (23,755) tef f iz dosyası kat'î karara raptedilip
mükerrer tebliğlere rağmen sahipleri tarafından
noksanları ikmal edilmiyen 11,200 dosya muameleden
ihraç olunmak suretile teffiz işleri hemen her
tarafta nihayete erdirilerek 930 haziranına yalnız
muhaberede bulunan 645 dosya devredildi ki bunlar
da tekemmül ettikçe neticelendirilmektedir.
Geçen beş sene zarfında mühim kısmı 927 ve
928 senelerine ait olmak üzere yalnız 3655 dosya
karara raptedilebilmişti. eski sistem ipka edilip
kuvvetli murakabe teşkilâtı ihdas olunmasaydı mevcudun
neticelend irilmesi için - geçen senelerin basılma
göre - daha yarım asırlık zamana ihtiyaç vardı.
Bu sayede devlete senede vasati iki buçuk milyon
lira masraf tahmil eden iskân bütçesi 930 malî
senesinde 150,000 liraya tenzil, teffiz işleri hitama
erdirilerek istihkak sahiplerinin muameleleri tasfiye
olundu.
Büyük bir salâh içinde tasfiye işlerine devam
edilirken bir haziran 930 tarihinde Yunanistan'la
hükümetimiz arasında Ankara'da imza ve teati edilip
mübadelei ahali mukavelenamesile Atina itilâfnamesinin
tatbikinden mütevellit mesailin kat'î surette
hallini istihdaf eden mukavelename mer'iyet
mevkiine intikal etti.
Siyasî teşekküller arasında kararlaştırılan kat'î
tasfiyenin devletle mukavelename mevzuunu teşkil
eden efrat arasındaki münasebata teşmili ve tasfiyenin
ahdî esaslarla mütevazin bir şekle ifrağı zarureti
hasıl olarak bu maksatla yeni bir kanun lâyihası
tanzim kılındı.
120
Hazırlanan yeni tasfiye kanununun esasları:
1 — 1331 numaralı temlik kanununun tayin ettiği
nisbetler dahilinde tahakkuk ettirilen istihkaklarına
mukabil hiç mal almıyan veya kısmen mal alan
mübadillerin mazbata ile tesbit edilmiş ve edilecek
olan istihkakları 1 haziran 931 tarihinden itibaren
altın istihkaklarının üç misli üzerinden tasfiye
bonolarına raptolunur.
2 — 1331 numaralı kanunun birinci maddesinde
gösterilen nisbetler kat'î tasfiyeye esastır. Bu
nisbetler fevkinde mal tefevvüz edip henüz fazlasını
borçlanmamış olan mübadiller işbu fazlaları 1
haziran 931 tarihinden itibaren bir sene zarfında
borçlanma kanununa tevfikan borçlanmaya veya
uhdelerindeki malı terkedip mukabilinde istihkakı
nisbetinde bono almağa mecburdurlar.
3 — Temlik kanununun 3 üncü maddesinde
gösterilen müddet zarfında hiç müracaat etmemiş
veya müracaat edip te vesaikini ikmal edememiş olan
mübadillerle 1341 numaralı kanunun şümulü dahilinde
bulunan Bulgaristan'dan gelenlere ve gayri
mübadil muhacirlere iskânı adi derecesinde tahsis
edilmiş olan emval -ciheti aidiyetleri ne olursa olsunuhdelerinde
ipka ve meccanen temlik olunur. İskânı
adi derecesinden fazlası borçlanma kanununa tevfikan
borçlandırılır.
4 — Meskene muhtaç harikzedelerin elyevm
işgallerinde bulunan meskenler - ciheti aidiyetleri
ne olursa olsun - uhdelerinde ipka ve iskânı adi de121
recesindeki miktarı meccanen temlik edilir. Fazlası
borçlanma kanununa tevfikan borçlandırılır.
5 — Gerek iskânı adi ve gerek teffiz suretile
mübadil, muhacir ve harikzedeler temlik olunan
emvali gayri menkule harç alınmadan tapuya raptolunur.
6 — 1 haziran 931 tarihinden itibaren teffiz
muamelesine nihayet verildi. İşbu kanuna tevfikan
müstehikleri namına tapuya raptı lâzım gelen emval
müstesna olarak cins ve aidiyetleri her ne olursa
olsun diğer bilûmum metruk mallar hazine emrine
terkedilmiştir.
Bu mallardan kanunun meriyetinden itibaren
hazinece satılacak olanların bedelleri tasfiye bonolarına
mahsup edilir. Bunların mahsup edilmiyen
bakiyei esmanı istimal edilmemiş bonolar karşılığı
olarak Ziraat Bankasına tevdi edilir.
7 — Kat'î tasfiye bonolarının sureti tanzim ve
itfası nizamname ile tayin olunur.
8 — Gayri mübadil Türk'lere muhassas olan
emval de 1 haziran 930 tarihine kadar teffiz muamelesi
tekemmül etmiş olan emlâk ile harikzedelerin
işgallerinde bulunan meskenler istirdat edilmeyip
mukabili ayni kıymette Rum emvali metrukesi
evvelemirde hak sahipleri hesabına tefrik olunur.
Lâyiha halinde bulunan yeni kanunun esbabı
mucibesi. Lozan mübadillerine ait hükümlerin
müstenedatı t
Mübadil sahalar halkına ait emvalin kat'î tas122
fiyesi ahden Muhtelit Mübadele Komisyonuna ait
olduğu cihetle yapılan (teffiz) 1er (ikdarı muvakkat)
tedbirleri cümlesindendi. Tatbikatta hâkim olan
noktai nazar, mübadele suretile gelenlerden
memleketlerinde fazla mal terketmiş olanları kat'î
tasfiye neticesine kadar muvakkaten terfih ve ikdardı.
Müessesenin bütün mevzuatı bu esastan mülhem
bulunuyordu. Teffiz tarikile verilen malların
kat'î akibetleri tasfiyeyi deruhte etmiş olan Muhtelit
Mübadele Komisyonunun tâli heyetler marifetile
yaptıracağı mahalli tetkiklere müstenit kıymetlere
bağlı idi. Bu ameliyenin imkânsızlığı tahakkuk edip
kat'î tasfiye devletler arasında takas ve mahsup suretile
hükmen yapılınca bu hususta vazedilmiş olan
ahkâmı dahiliyeye nazaran vaziyeti mütalea ve alınacak
tedbirleri tesbit zarureti hasıl oldu. Tasfiyeyi
(teffiz) lerde ve (adi iskân) larda olmak üzere iki
safhada mütalea etmek lâzım geliyordu.
Tef f izlerde:
16 nisan 340, 28 mayıs 928 tarihli kanunlar ve
S teşrinisani 340, 6 mart 9_29 tarihli kararnamelerle
ana hatları çizilen mübadelei emval keyfiyeti dahilî
tatbikatta %50, %40, %20 nisbetlerile ifade edilmişti.
Mübadelei ahali mukavelenamesi (madde
~14) mübadillere memleketlerinde terketmiş oldukları
gayri menkul mallara (kıymet) ve mahiyetçe
müsavi emval verilmesi esasını vazettiğine göre evvelce
kurulmuş olan kesirli nisbetlerin vahide ircaı
lâzım gelirdi. 16 nisan 340 tarihli kanunla kabul edilen
«cinsiyet» esası (mahiyet) lerde teadülü temin
maksadına matuf olduğuna göre nisbetlerin
100 de 100 ze iblâğı suretile yapılacak ameliye
(kemmiyet) lerde de müsavatı husule getirip devletle
fert arasındaki ahdî ve hukukî vaziyeti tasfiye
etmiş olacaktı.
Ancak, hakikî vaziyet bu nazarî mülâhazaya
revaç verebilecek mahiyette değildi. Çünkü:
Evvelâ: Mübadele mukavelenamesine göre
(kemmiyet) ve (mahiyet) alelinfirat mahallî ve mütekabil
tetkiklerin mahsulü olmak lâzım gelirken
mübadillerin memleketlerinde terketmiş oldukları
emvalin (mevcudiyet), (mahiyet) ve (kıymet) leri
onları teşhis eden tasarruf vesikalarının ifadesine
maksur kalmıştı. Terfih için kendilerine teffiz tarihile
verilmiş olan (mukabil) de hemen hemen kayıtların
ifadesinden başka bir şey değildi.
Saniyen: Tasfiyeyi Muhtelit Mübadele Komisyonu
yapmamış, bu netice siyasî müzakerelerle takas
ve mahsup esasına müstenit bir surette elde edilmişti.
Salisen: Teffizlerde, kıymet takdirini istilzam
eden ahvalde - kat'î tasfiyenin yapılamıyacağı düşünülerek
- daima mübadil lehine hareket edilmişti.
Faraza mübadilin memleketinde terketmiş olduğu
tarlanın dönümüne - tütün tarlası vasfı izafe edilmek
suretile, 30 lira kıymet konurken - mukabilinde
verilen tarlanın dönümü - hatta tütün mıntakalarına
dahil olan yerlerde bile - metrukiyet yüzünden evsaf
ve kabiliyeti mahsusasını kaybetmiştir diye hububat
arazisi olarak 6 lira üzerinden mahsuba tâbi tu -
tutmuştu.
124
En az %20 hesabile mübadele, memleketinde
terketmiş olduğu tarlanın dönümü için 6 lira istihkak
tahakkuk ettirilmiş, mukabilinde verilen tarlanın
dönümü 6 lira üzerinden hesap ve muameleye
ithal edildiğine göre mübadele hakikatte 100 de 100
nishetinde yapılmıştı.
Takdiri kıymete tâbi ahvalde ekseriyetle vaziyet
bu merkezde idi. Takdire tâbi tutulmıyan kıymetli
tapulara müstenit emvalde tebeddülü vaziyet
iddiaları üzerine tahakkuk ettirilen istihkakların
ilâvesi neticesinde yine tamamile mübadele edilmiş
farzolunabilir. Bu mülâhazalara mebnidir ki yeni
kanun lâyihasının 1131 numaralı temlik kanunile
tayin edilen istihkak nisbetleri kat'î tasfiyeye esas
ittihaz olunarak mütefevvizlere bundan fazla bir
şey verilmemesi iltizam edilmiştir.
Adî iskânlarda:
A — Tasfiye talepnamelerinde gösterdikleri
mallarını tasarruf vesikaları ve kefaletnamelerle
tevsik edemiyen,
B — İbraz ettikleri vesaiki kabule şayan görülmiyen,
C — Mütemmim evrakı noksan olmasına mebni
muameleden çıkarılan,
D — 928 senesi kânunuevveli nihayetine kadar
evrakı müsbiteye müsteniden müracaatla emval tefevvüzü
talebinde bulunmıyan mübadiller adî iskâna
tâbi tutulmuş ve borçlandırılmaya sevkedilenişti.
125
Mübadelei ahali mukavelenamesinin 14 üncü
maddesi mucibince memleketinde terkettiği emvale
ait tasfiye beyannamesini tanzim ve masaya - Mu'
telit Mübadele Komisyonuna - kayıt ve tasdik ettirmiş
olan her mübadilin talep hakkı dergârdır. Kat'î
tasfiye, mübadele mukavelenamesinin gösterdiği
şekilde mütekabil ve mahallî tetkik ve takdiri kıymetlere
istinat ettirilemiyerek hükmî ve farazi olduğuna
göre aksi sabit olmadıkça alelûmum mübadillerin
tasfiye talepnamelerinde yazılı olan malların
mevcudiyetini ve mübrizlerine aidiyetinin kabul
etmek bir emri zazuridir.
Tasfiye beyannamelerini memleketlerini terkederken
tanzim etmiş olan Lozan mübadilleri, emval
mübadelesi hakkında Türkiye Cumhuriyeti tarafından
atiyen vazedilecek ahkâmı bilemiyecekleri ve
beyannamelerini memleketlerinin ileri gelenlerin -
den müteşekkil heyetler huzurunda mahallerinde
doldurdukları cihetle - kıymetlerindeki mübalâğalardan
kat'an nazar - bunlarda hilafı hakikat tespitlere
hemen hemen tesadüf edilmemiştir.
Tevakkuf ve mülâhaza yalnız mevzuat tedvin
edilip vaziyet anlaşıldıktan sonra tasfiye talepna -
melerini memleketimizde tanzim etmiş olan Balkan
mübadillerinin beyannamelerine inhisar ederek bunların
da çoğu hakikate mukarin olmakla beraber
keyfiyet ve kemmiyet noktasından çok mahdut ol -
ması, kabul edilecek esasın umumiyetine mani teşkil
etmez. Mübadele suretile gelen hemen her ferdin
memleketinde bir evi ve ailesini gçindirecek derecede
arazisi ve müsakkaf emvali mevcut olmasına
rağmen bunların beşte birinden fazlası vazedilen
126
ahkâma muvafık vesaik ibrazına muvaffak olamadıkları
cihetle muamelelerini teffizen intaç ve terk
ettikleri emvali mahsup ettirememişlerdi. Bunları
borçlanmıya sevketmek, mantıkla müeyyet ve mevcut
olan hakların tanınmamak çok elim bir tesir husule
getireceği gibi bu tarzı hareket (hak) mefhu -•
mile de kabili telif olamazdı.
Borçlanma kanununun dördüncü maddesinde
(mübadeleyi ahali mukavelenamesine tevfikan mübadeleye
tabi olanların memleketlerinde terkettik -
leri emlâk ve arazinin tasfiyei kat'iyede tahakkuk
edecek kıymetleri, kendilerinin ayni kıymetlerle
mütehakkak zimmetlerinden tenzil olunur.) Denilmekte
olmasına ve tasfiye iki devlet arasında hükmî
ve farazî olarak yapılmış bulunmasına göre bunları
mahsuba tabi tutmak bir emri zarurî idi. Mübadillere
iskân adi derecesinde tahsis edilmiş olan emvalin
meccanen temliki hakkında vazedilen hüküm bu
mülâhazaya istinat ettirilmiştir.
Bulgaristan mübadilleri hakkındaki hükümler:
Hükümetimizle Bulgaristan krallığı arasında
İS teşrinievvel 928 tarihinde Ankarada imza ve 784
numaralı kanunla tasdik edilen protokol, mütekabil
mübadeleyi kabul etmişti. 28 mayıs 928 tarihinde
neşredilen 1341 numaralı kanun, gayrı menkul malları
Bulgar hükümetine intikal etmiş olanların âdiyen
iskânlarını, fazla istihkakı olanlara istihkakları
nispetinde mübadele suretile emval verilmesini emrediyordu.
127
Bu kanun, verilecek emvalin şerait ve nispetini
icra vekilleri heyetinin kararına talik etmişti. Buna
müteallik kararname tanzim edilemediğinden Bulgaristan
mübadilleri hakkında mübadelei emval tatbikatı
yapılamamıştı.
Gayri menkul mallarının mübadelesi kabul edilen
sahalar halkı Balkan harbini müteakip hicret
ederek yerleşmiş, bunların miktarı ve metrukâtları
mahdut olup hemen umumuna iskânı âdi suretile
mal verilmiş olduğundan aradan uzun bir zaman
geçtikten sonra bir çok külfetler ihtiyarile istihkak
tahakkuk ettirip bunları takaz ve mahsuba tâbi tutmaktansa
kendilerine iskânı âdi derecesinde tahsis
edilen emvalin meccanen temliki muvafık görül -
müştür.
Harikzedelere müteallik ahkâm :
Muharebelerde evleri yanan ve harap olan harikzedelerin
tahtı tasarruflarında başka meskenleri
mevcut olmamak ve 13 mart 926 tarihinden evvel
tahsis kararı almış bulunmak şartile iskân edildikleri
eşhası mütegayyibeden metruk haneleri borçlanma
hakları vardı. 13 mart 926 tarih ve 781 numaralı
kanunun hükümleri bu merkezde idi. Bu tarihe kadar
çok yerlerde - bilhassa harikzedelerin mütekâsif
bulundukları İzmir havalisinde, harikzede muamelâtı
emlâki milliye daireleri tarafından tedvir olunarak
iskân idarelerince tahsis kararı verilmemiş ve
bir kısmı Rumlardan metruk evlere yerleşmiş bulunduklarından
zaman zaman tahliye tatbikatına ma128
ruz tutuluyorlardı. 23 mart 929 tarih ve 1407 numaralı
kanun; 13 mart 926 tarihli kanunun neşrinden
evvel mübadeleye tâbi eşhastan metruk evlere resmen
iskânları yapılanlardan 30 mayıs 928 tarihine
kadar mütegayyip eşhasa ait hanelere nakilleri icra
edilemiyenlere temlik hakkı bahşetmiyordu.
Vatan müdafaasına ve millî cidale iştirak ederek
bu yüzden servetlerini kaybeden istilâzedelerin
ihmali doğru ve muvafık olamıyacağından yeni kanunun
mer'iyeti tarihine kadar bunların işgalleri altında
bulunan ve kıymeti hazırları 25,000 lirayı tecavüz
etmiyen (13mart 926 tarih ve 781 numaralı
kanunun 1 inci maddesinin son fıkrası) evlerinde
uhdelerinde ipkasıile meccanen temliki muvafık görülmüştür.
Gayri mübadil muhacirlere ait hükümler :
Bunların muavazaya tâbi istihkakları olmadı -
ğından kendilerine âdiyen verilmiş olan emval bedelâtını
borçlanmaları mevzu ahkâm iktızasındandı.
Ancak bir hayli nüfusa muhtaç olan memleketimize
ecnebi diyarlardan gelmiş olanlar hakkında
bazı gûna müsaadat ve muafiyet temini hudutları -
mız haricinde kalanların iltihakını teşvik ve tesri
noktasından faideli olacağı gibi muhassas emvaldeki
merbutiyet ve alâkadarlarım tezyit ve binnetice
istihsalâtın çoğalmasını ve muhtelif sebepler dolayısile
kayıt ve tescil harici kalan malların sür'atle
tapuya raptını teshil edeceği cihetle bunların muhtaç
olanlarına ait iskân derecesinde verilen gayri
129
menkul emval bedelâtını borçlandırmadan hariç
tutularak meccanen temliki muvafık görülmüştü.
Adiyen iskân edilen her aileye mevkii içtimai,
miktarı nüfus ve nevi iştigallerine göre bir evle vasati
75 dönüm hububat arazisi veya 10 dönüm tütün
tarlası yahut 8 dönüm bağ veya 120 zeytin ağacı yahut
bir dükkân verilmiştir. Vasati beş nüfuslu bir
ailenin bugünkü hayat şeraitine göre maişetini temin
ettikten sonra bunların hasılatında tasarruf yaparak
her sene taksitlerini ödemesi adeta imkânsızdır.
Borçlarını zamanında ödiyemiyenlerin malla -
rina müracaat edilip satılması şamil bir sefalet tevlit
edeceği gibi bir çok yerlerde ve hassatan köylerde
araziye alıcı bulunamıyacağından hazineye intikal
edecek tarlalar muattal kalıp devlet bunlardan vergi
alamıyacak, istihsalât azalacak ve bütün bunlar
memleketin umumî servetini müteessir etmekle beraber
devlet varidatına da müessir olacaktır. İşte
bu etraflı düşüncelerdir ki muhtaç muhacirlere adi
iskân nisbetinde verilmiş olan malların meccanen
temliki noktai nazarının serdine saik olmuştur.
Miitefevvizlerin işgalleri altında bulunan Yu -
nan evleri :
Mübadeleye gayri tâbi olanların tahakkuk etmiş
ve edecek istihkaklarına karşılık ittihaz edilen
130
Yunanlı emvali - bir çok yerlerde sıfatlarının sabit
ve kayıtların mazbut olmaması yüzünden - mübadeleye
tâbi addedilerek müstahiklerine teffiz edilmiş
ve senelerdenberi bunları yedi işgal ve istifadele -
rine geçmişti. Yunanlı emvalinden bulunmak iddia
ve ihtilâfını taşıyan kısımlardan bilhassa İzmirde
mübadillere teffiz edilmiş bir çok evler mevcuttu.
Bu gibi yerlerin tahliyesi, hak sahiplerinin açıkta
bırakılması çok mahzurlu ve hatta gayri mümkün
olduğundan mukabilinde muadil kıymette Rum emvali
tahsis olunmak suretile bunların takas ve mahsube
tâbi tutularak vaziüllyetlerinde ipkası muvafık
görülmüştür.
İstihkak fazlaları :
Mütefevvizlerin istihkaklarından ve âdiyen iskâna
tâbi tutulanların, tevzii arazi talimatnamesinde
gösterilen miktardan fazla olarak ellerinde bu -
lundurdukları gayri menkul mallar bedelini ödemeleri
emri tabiî olup lâyihaların borçlanmıya taallûk
eden hükümleri bu esasa müstenit bulunmuştur.
Bono usulü ve bonolar karşılığı :
Kanunun mer'iyeti tarihi olarak tespit edilen
1 haziran 931 e kadar her tarafta teffiz muamelele131
rine nihayet verilerek tahakkuk .ettirilecek istihkakların
tef f iz komisyonları mazbatalarile bittevsik altın
esasına göre tanzim edilen mazbatalar muhteviyatının
memleketimizin muhtelif sahalarındaki gayri
menkullerin harpten evvelkine nispetle hali hazır
tedavül kıymetleri arasında fark, altınla kâğıt arasındaki
rayice tamamen mutabık olmayıp vasati
fark emsali üç misil olarak müşahede edildiğine göre
bu miktar üzerinden tasfiye bonolarına raptı ve
bu tarihten sonra erbabı istihkak elinde bulunanlardan
maada bilûmum gayrı menkul emvali metrukenin
hazineye devri, bunların menafi ve hasılatile satış
bedellerinin bonolar muhteviyatının itfasına karşılık
tutulması muvafık görülerek birinci maddenin
son fıkrasile 6 ıncı madde bu esasa göre kaleme alınmıştır.
Tapu harçları :
Mübadele suretile verilmiş veya meccanen temlik
edilmiş olan mallardan tapu harcı alınması muvafık
görülemediğinden bunlar harçtan istisna edilmiştir.
Bu kanunun mer'iyet mevkiine intikali mübadeleden
mütevellit mesail ile bütün iskân işlerini en
kısa bir zaman zarfında kat'î ve hakiki tasfiyeye
isal etmiş olacaktır.
132
Bundan sonra tatbiki muvafık görülen iskân
usulü :
Çok geniş ve feyizli olan memleketimiz, daha
bir hayli nüfusa muhtaçtır. Servent hazineleri olan
topraklarımızı işletmek, istihsalâtı ve refahı çoğaltmak
için boşlukları doldurmak zaruretindeyiz. Çok
hassas olan iskân ve imar işlerinde sistem ve teşkilâtın
mevkii büyüktür.
Amelî ve esaslı kaidelere istinat etmiyen şekillerin
istimrar ve muvaffakiyet hassalarını haiz ol -
madiği tatbikattan alınan neticelerle teeyyüt etmiştir.
Hiç bir istinatgahları kalmıyan ve günden güne
varlıklarını kaybetmekte bulunan yabancı ellerdeki
ırkdaşlarımızı ana vatana almak zarureti ne kadar
kat'î ise bizimle birleşmek mecburiyetinde bulunan
bu teşkilâtsız kuvvetleri faideli hale sokmak ta o
mertebe mühimdir.
İklim ve şeraiti hayatiye, iskân mıntakaları istihsal
vasıtaları, imar işleri bunların hepsi belli başlı
birer tetkik şubesidir.
Nerelerden ne kadar muhacir getirilecek, bunların
eski yurtlarına, içtimaî ve iktisadî bünyelerine
uygun sahalar hangileridir: Bunların iskân kabiliyeti
nedir. İmar tedbirleri nasıl olmalıdır, istihsal ve
istikrar hayatı ne suretle temin edilebilir.
133
Evvelâ bunlar üzerinde ciddî tetkikler yapılarak
hepsinin rakamla tespit ve ifade edilmesi ica -
beder. Bu malûmat toplandıktan sonra iktisadî bir
teşekkül vücude getirilmelidir.
Hariçten gelecek muhacirlerin muhtaçlarına
mesken ve vesaiti istihsaliye temini kat'î bir zaru -
rettir.
Memlekete kabul edilecek muhtaç muhacirle -
rin evini, tarlasını, çift hayvanını, tohumluğunu, evvelden
hazırlamak lâzımdır. İaşe sisteminin şamil
zararlardan başka faidesi görülmemiştir.
Bunları sür'atle istihsal hayatına karıştırmak
lâzımdır. Memleketimizin vaziyeti ve hali malisile
mütevazin faideli bir iskân usulü ve imar sistemi
tatbik edilebilmek için her şeyden evvel iktisadî bir
teşekküle ihtiyaç vardır.
İmar iskân bakasının sermayesi:
A — Devlete ait emvalden tefrik ve tahsis olunacak
kısımlardan,
B — Şimdiye kadar iskân edilmiş «>lan muhacirlere
tevzi suretile verilen ve tahsile tâbi bulunan
emval bedelâtının taksitlerinden vücude gelebilir.
Bu bankaya istinat edecek iktisadî teşekküller,
imar ve inşa şirketleri muntazam bir program dahilinde
memleketin ümran ve inkişaf sahasında çok
feyizli eserler vücude getirebilirler.
.. • 134
Bankanın imar ve iskân işleri için dağıtacağı
paralar uzun vadeli taksitlere bağlanarak tahsil edileceği
cihetle sermaye eaimî devirler yaparak artar
ve her sene memleketin nüfus, istihsal, refah ve
imran sütunlarına büyük rakamlar ilâvesi imkân altına
girer.
135
Muhtlif seneler bütçelerinden iskâna tahsis edilen
mebaliğ ve vuku bulan sarfiyat :
Tahsis edilen Senesi Sarfolunan
6,095,083 339 5,228,415
10,022,535 340 5,199,390
5,957,636 341 2,808,695
1,446,116 926 889,930
2,060,859 927 1,008,713
1,018,433 928 725,949
1,417,690 929 970,784
28,018,352 16,871,876 yekûn
136
Her seneye isabet eden vasati miktar :
4,000,000 2,410,000
137
Adi iskâna tâbi tutulanlar:
Nüfus miktarı Sıfatları
499,239 Mübadil
172,029 Gayri mübadil
14,312 Harikzede
35,936 Mülteci
18,430 Yerli ahali
2,774 Şarktan garbe nakledilenler
138
Adiyen iskân edilenlere tevzi olunan emlâk, arazi
ve eşçar:
Miktar Cinsi
88,700 Hane
5,000,000 Arazi, bağ, bahçe
4,300,000 Zeytin, incir ağacı ve eşcarı saire
139
Banlara tavizen tevzi edilen vesaiti istihsaliyer
Miktarı Nev'i
7,618,000 kilo Tohumluk zehayiri mütenevvia
27,501 adet Pulluk
41,253 » Muhtelif ziraat alâtı
12 » Traktör
19,070 kilo Kükürt ve göztaşı
22,994 res Çift hayvanı
15,238 lira Sermaye
Tamirat ve inşaat :
Miktar Cihet
19,279 Tampr ettirilen metruk haneler
4,567 Yeniden yaptırılan iktisadî haneler
69 » » numune köyü 1
1,786,684 lira Bunlar için ihtiyar edilen sarf iyat
1 : Bu köyler Antalya, Samsun, İzmir,
Bilecik, Cebelibereket, Mersin,
Ankara ve Manisa vilâyetlerindedir.
141
Teffiz kısmı :
Miktar İzahat
36,679 Mübadiller tarafından iskân dairelerine
tevdi olunan teffiz dosyası mikdarı.
23,755 930 haziranına kadar müspet ve kat'î
karara raptedilmek suretile netice -
Iendirilenler 2:
11,021 Tayin edilen müddetler zarfında noksanlarını
ikmal etmemelerine mebni
muameleden çıkarılanlar.
1,260 Haziran 930 ayında teffiz komisyonları
tarafından karara raptedilenler.
643 Muhabere neticesine muallâk bulu -
nanlar.
2 : Miktar
53 341 senesinde neticelenen
181 926 »
892 927 » »
1752 928 »
25015 929 » »
Arama cetveli
3 Başlangıç
5 Mübadele tarihçesi
6 Türk - Bulgar muhadenet ahitnamesine merbut
protokol
6 Bulgaristan mübadilleri hakkında vazedilen
ahkâm
7 Türk ve Rum ahalinin mecburî mübadelesine
takaddüm eden hadisat
8 Mübadelei ahali mukavelenamesi
11 Yunanistan'da bulunan emlâki islâmiyeye
müteallik beyanname
11 Bu kısma ait mütaleat
12 Mübadele mukavelenamesinin tatbikine başlandığı
zamanki vaziyet
BİRİNCİ DEVRE
13 Mübadele imar ve iskân vekâletinin tefek -
külü
143
13 Mübadele, imar ve iskân kanununun hututu
esasiyesi
15 Mübadele, imar ve iskân kanununa müteallik
mütalea
16 Mübadele suretile gelecek ahalinin kabul,
sevk, iaşe ve iskânları hakkında vazedilen
ahkâm
17 Mübadele, imar ve iskân vekâletinin teşekkülünden
sonra kabul edilen hükümler
17 İaşe talimatnamesi
19 Misafirhaneler talimatnamesi
20 İskân ve imar komisyonlarının sureti teşkil ve
vezaifi hakkında talimatname
31 Muhacirlerin kabul, sevk, iaşe ve iskânları
hakkında talimatname
22 Mübadillerin iskân edilecekleri mıntakalardaki
emvali metrukede yapılacak müstacel
tamiratı cüziyeye ait talimatname
23 Bu kısımlara ait mütaleat
25 Muhasibi mes'uller teşkilâtı
26 Muhasibi mes'ullerin vezaifi hakkında tanzim
kılman talimatname
27 Mütalâa
27 Mübadele suretile gelenlere vesaiti istihsaliye
tedarik ve tevziine müteallik ahkâm
144
27 Tavizen verilecek tohumluk, çift hayva>-
natı ve alâtı ziraiyenin sureti tedarik ve
tevziine müteallik talimatname
28 Mütalâa
29 Mübadillere emlâk, arazi ve eşcar tevziine
ait ahkâm
29 Talimatname hükümleri
31 Mütalâa
33 Mübadillerin tescilleri hakkında mevzu ahkâm
34 Mütalâa
34 Mübadillere ziraat bankalarından ikrazatta
bulunulmasına ait ahkâm
35 Muhtelif sıfat ve vaziyetleri haiz muhacir
ve mültecilerin tarzı iskâuları hakkında
mübadele, imar ve iskân vekâleti tarafından
tanzim edilip vilâyetlerle mıntaka
müdürlüklerine tamimen tebliğ olunan 17
Kânunusani 340 tarih ve 5870-56 numaralı
tahrirat umumiye ahkâmı
38 Mütalâa
39 Mübadillere emval teffizi
39 Mübadeleye tâbi ahaliye verilecek emvali
gayri menkule hakkındaki 16 Nisan 340
tarih ve 488 numaralı kanun hükümleri
145
41 Teffiz kanununun izahnamesi
43 Müeccel icar kararnamesi
43 Kararnamenin hututu esasiyesi
45 Mübadillere emval teffiz ve icarı hakkında
mevzu ahkâma ait mütalea
İKİNCİ DEVRE
50 Mübadele imar ve iskân vekâletinin lâğvile
vezaifinin Dahiliye Vekâletine devri
52 Mübadele imar ve iskân vekâletinin lâğvine
müteallik kanun
53 İskân islerinin dahiliyeye merbut iskân u -
mum müdürlüğüne devrinden sonra vazolunan
ahkâm
53 Tamimin hututu esasiyesi
56 Mütalâa
57 İskân muamelâtı umumiyesinin vilâyatta su -
reti ifasına müteallik kararname
57 Kararnamenin hükümleri
58 Valiler içtimai
60 Mütalâa
146
60 28 haziran 341 tarihli heyeti vekile kararna -
mesi
61 Kararnamenin ihtira ettiği hükümler
62 Mütalâa
63 9 Teşainisani 341 tarih ve 23028 numaralı
tebligatı umumiye
63 Timimin esasları
65 Mütalâa
65 Mecburî ikamet kanunu
66 Kanun hükümleri
66 Kanunun tatbikinden alınan neticeter
66 Borçlanma kanunu
67 Kanunun hututu esasiyesi
68 Borçlanma kanununa ait izahname
69 Mütalea ve tatbikattan alınan neticeler
71 Istibdal kanunun
72 Kanunun hükümleri
73 Mütalâa
74 Ref 'i takyit kanunu
75 7 Nisan 926 tarih ve 802 numaralı kanunun
hükümleai
75 Mütalâa
76 İskân kanunu
147
76 Kanunun esaslı hükümleri
79 Mütalâa
80 İskân muhtırası
80 İskân muhtırasının hükümleri
81 Teffiz rehberi
81 Mütalâa
81 Şarktan garbe nakledilenler hakkında mevzu
ahkâm
83 Şark manatıkı dahilindeki muhtaç çiftçilere
tevzi edilecek arazi hakkında mevzu ahkâm
83 Of ve Sürmene felâketzedeleri
84 Mütalâa
84 Gayri menkul emvali metruke hakkında muhtelif
tarihlerde vazedilen ahkâm
86 13 Mart 340 tarih ve 441 numaralı kanunun
hükümleri
86 Bunn muaddil 15 Nisan 341 tarih ve 622
numaralı kanunun hükümleri
86 1341 senesi muvazenei umumiye kanununun
metruk mallar hakkındaki hükümleri
87 Yunan tebaasına ait gayri menkul mallar
hakkında mevzu ahkâm
87 Kanunun hükümleri
88 Atina itilâfnamesi
148
İKİNCİ FASIL
92 9 numaralı beyannamede müstefit olanların
malları hakkındaki hükümler
ÜÇÜNCÜ FASIL
93 Türk tebaasının malları hakkında
DÖRDÜNCÜ FASIL
93 Yunan tebaasının malları hakkındaki hü
kümler
BEŞİNCİ FASIL
94 İstanbul eteblilerinin emvali hakkında kabul
edilen ahkâm
89 Kararname ahkâmı
91 Mütalâa
92 Ankara itilâf namesinin hututu esasiyesi
149
ALTINCI FASIL
96 Garbi Trakya Müslüman etablilerinin mallarına
ait hükümler
YEDİNCİ FASIL
98 Varidat ve muadil tazminat hakkında
SEKİZİNCİ FASIL
98 Tediye ve tazminata müteallik hükümler
DOKUZUNCU FASIL
99 Hususî hükümler
ONUNCU FASIL
100 Umumî hükümler
150
ON BİRİNCİ FASIL
101 Hakeme müteallik hükümler
ON İKİNCİ FASIL
101 Nihaî hükümler
101 Mütalâa
102 Metruk mallara tevcih edilen iddialar, menle*
hülhaklar itibarile yapılan tasniflerden çıkan
ihtilâflar
106 Temlik kanunu
107 Kanunun hukuku esasiyesi
109 Temlik kanununa ait tefsirler
110 Temlik nizamnamesi
111 Mütalâa
113 6 mart 929 tarihli kararname ve hükümleri
114 Kararnamenin esbabı mucibesi
117 İstikrar esasları
120 Hazırlanan yeni tasfiye kanununun esasları
121 Lâyiha halinde bulunan yeni kannun esbabı
mucibesi Losan mübadillerine ait hükümlerin
müstenedatı
151
122 Teffizlerde
124 Adî iskânlarda
126 Bulgaristan mübadilleri hakkında ki hükümler
127 Harikzedelere müteallik ahkâm
128 Gayri mübadil muhacirlere ait hükümler
129 Mütefevvizlerin işgalleri altında bulunan
Yunan evleri
130 istihkak fazlaları
130 Bono usulü ve bonolar karşılığı
131 Tapu harçları
132 Bundan sonra tatbiki muvafık görülen iskân
usulü
135 Muhtelif seneler bütçelerinden iskâna tahsis
edilen mebaliği gösterir cetvel
136 Her seneye isabet eden vasatî miktar
137 Adi iskâna tâbi tutulanlar
138 Adiyen iskân edilenlere tevzi olunan emlâk,
arazi ve eşçar
139 Bunlara tevzi edilen vesaiti istihkakiye
140 Tamirat ve inşaat
141 Teffiz kısmı