Bir Mübadil: Ali ONAY

Oğuz Savaş Uysal

Mutlu göç yoktur diyor bir yazar ve ekliyor “her göç kişisel bir trajedidir; sonu iyi de bitse kaybetmenin, geride bırakmanın, eksilmenin öyküsüdür aynı zamanda...

Ali Onay, Cunda’lıların deyimiyle Bay Onay 15.01.1918 yılında Girit Resmo’da tüccar bir babanın oğlu olarak dünyaya gelmiş. Henüz altı yaşındayken bir gün kapıyı çalan inzibatlar hiç beklemedikleri haberi vermişler. “Toplanın Türkiye’ye gidiyorsunuz” “Ben daha çocuktum bunun ne anlama geldiğini kısa bir süre sonra çok iyi anlayacaktım” Bizim evde ve arkadaşlarımın evlerinde büyük bir hareketlilik başladı. Eşyalarımızı topluyor. Bir kısmını denklere yerleştirirken bir kısmını da Rum dostlarımıza emanet ediyorduk. Bir gun mutlaka donup gelecektik. O zamana kadar teslim ettiklerimize göz kulak olmaları gerekiyordu”. Şimdi o günleri gözümün onunu getiriyorum da ne kadar masumane bir düşünceymiş. Oysa zamanla öğrenecektim sadece bizler değil Ege’nin her iki kıyısında yer alan ve bu mübadeleye dahil olan yaklaşık bir milyon yedi yüz bin insanın hepsi aynı duygularla hareket ediyordu. “Bir gün eve geri döneceğiz”

Sanırım Limana yanaşacak olan o gemiye, geri dönüşe ve eve kavuşmaya duyulan özlemdir Ege’nin her iki kıyısındaki insanları uzun yaşatan. Beklenen o gemi gelmese de umut hep vardır. Her iki kıyıda da evlerin pencereleri limanı ya da boğazı görecek şekilde inşa edilmiştir. Ola ki bir gün vapur gelirse görmek, koşup ta vapura yetişmek ve de eve dönmek için… Her pencere limana bakmıştır.

KAYNAK VE DEVAMI: http://www.fotogezgin.com/haber_detay.asp?haberID=686