Can DÜNDAR imzası ile yakın zamanda gösterime giren ve halen gösterimde olan “Mustafa” filmi, toplumumuzda derin ve devamlı tartışmaları gündeme taşıdı. Adı geçen filmin mutlaka eksik ve fazlaları vardır, o da film eleştirmenlerinin işidir.
Bana göre esas olan, toplumun belli kesimlerinde halen bir tabu olarak gösterilen Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bizatihi kendisi ve tabu pozisyonunda anlatılmayan hayatı, edep sınırları içinde konuşulmalı ve her Türk evladı atasını tüm gerçekliği ile yakinen tanımalıdır.
Rahmetli Cemal KUTAY beyefendinin olgunlaştırdığı ve çok emek vererek biz Karamanlılara devrettiği bir projesi vardı. “Atatürk’ün Atayurdu: Karaman”. “Mustafa” filmi gündeme düşünce sizlere, elimizde Karaman ve tanıtımı adına iyi bir marka olan ama bir türlü tüm ülke gündemine taşıyamadığımız bu projeden bahsetmek istedim.
Osmanlı ile Karamanlının bitmek bilmez mücadelesinin sonucunda, resmi tarih belgeleri ile de ispatlı “Evladı Fatihan” olarak Osmanlının fethettiği yeni topraklara, o toprakları Türkleştirmek amacıyla, yurtlarından sökülüp gönderilen Karamanlıların hikayesidir bu hikaye. 1878 yılındaki Berlin Anlaşmasına kadar, 1466 yılından itibaren 422 yıl boyunca Karaman merkez olmak üzere düzenli olarak, eski Karamanoğlu topraklarında bulunan Anadolu insanı (Yörük-Türkmen) başta Balkanlar olmak üzere çeşitli bölgelere gönderilmişler. Gönderilen bu bölgeleri Anadolu’da, Doğu Anadolu Bölgesi (Bitlis ve Van civarı), Karadeniz Bölgesi (Trabzon, Rize, Samsun ve Ordu civarı), Anadolu dışında da başta, Balkanlar olmak üzere Kıbrıs, Girit, Rodos, Kuzey Afrika, Ürdün ve civarı olarak tanımlamak mümkün. Bu arada Fatih Sultan Mehmet’in bugün elit diye tabir ettiğimiz Karamanlının Ulema kesimini bizzat yanına alıp, İstanbul’daki Fatih semtine taşıdığı ve bugünkü Fatih ilçesi nüfusunun çoğunlukla Karamanlılara dayandığını söylemeye gerek yok sanırım.
Yani Osmanlının zorunlu göçe tabi tuttuğu Karamanlılar hem dünyanın her yerinde hem de ülkemizde etkin bir şekilde halen hayatlarına devam ediyor. Peki, biz geride kalanlar olarak bu güçten ne kadar yararlanabiyoruz?
Tüm Türk Milletine mal olmuş, hemşehrimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ü her türlü zorluğa rağmen, elimizdeki sağlam belgeler ile Karaman ile özdeşleştirebilmek için elimizden geldiğince mücadele ettik, ediyoruz ve edeceğiz. Zaman içinde, her zorluğa rağmen, belirli aşamaları geçtiğimizi ve artık devletin üst kademelerinde ATATÜRK’ün Karamanlı olduğunun yüksek sesle dillendirildiğini sizlere büyük bir gururla ifade etmek isterim. Eğer bugün Genel Kurmay Başkanımız Org.İlker BAŞBUĞ kamuoyuna “Ben Karaman Kökenli muhacirim” diyorsa bu vakti zamanında yapılan lobi çalışmalarının ürünüdür. Peki bu kadar çalışma ve sonuçları bugün için yeterli midir? Tabii ki yeterli değildir.
KAYNAK VE DEVAMI: http://www.ikev.org.tr/index.php?id=18&tx_ttnews[tt_news]=84&tx_ttnews[backPid]=1&cHash=a65a29f68e